Özel yurtların sıkıntılarının çözümü için destek talebi
Tüm Özel Yurt İşverenleri Sendikası (TÜYİSEN) Genel Başkanı Ahmet Baydar, korona virüs (Covid 19) salgınının yaşandığı bu dönemde özel yurtların sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirterek, “Devletimizin diğer sektörlere sağladığı kolaylıkların, bizim sektörümüze de sağlanmasını istiyoruz” dedi.
Genel Başkan Ahmet Baydar, Covid 19 salgını nedeniyle öğrenciler evlerine gönderildiği için, yurtlarda hizmetlere ara verildiğini söyledi. Baydar, “Kurum ve öğrenci arasında hizmet ve ödeme yükümlülükleri Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliğinin amir hükümleri doğrultusunda peşin veya taksitli şekilde taahhüde bağlanmıştır. Ancak, eğitim ve hizmete ara verildiği gerekçesiyle, ödeme yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınan bazı öğrenci ve velileriyle karşı karşıya gelmiş bulunmaktayız. Konu ile ilgili gerekli bir açıklama yapılmadığı takdirde bu durum yurtlarımız açısından içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Kiralık işletmelerin, kira ödeme yükümlülükleri devam etmektedir. Yıllık olarak tedarik ettiğimiz tüketim maddelerinin bir bölümü depolarımızda bozulma sürecine girmiştir. Personel çıkarma yoluna gidilmemiştir. Devam eden personelimizin maaş, SGK prim ödemeleri, stopaj vb. diğer ödeme yükümlülüklerimizden dolayı sektör olarak şimdiden iflasın eşiğine gelmiş durumdayız. Devletimizin diğer sektörlere sağladığı kolaylıkların, bizim sektörümüze de en azından can simidi olarak uzanmasını beklemekteyiz. Zira açıklanan ekonomi paketinde sektörümüz tamamen unutulmuştur. Bütün bunlara rağmen, bu sıkıntılı günlerde devletimizin yanında ve talep halinde milletimizin hizmetinde olacağımızın bilinmesini beyan etmekteyiz” dedi.
Ahmet Baydar, zor durumda olan özel öğrenci yurdu işletmelerinin ayakta kalabilmesi için mücbir sebepler içerisinde olduğu açıklanan sektörler içerisine özel öğrenci yurdu işletmelerinin de dahil edilerek, iflasın ve yok olmanın eşiğine gelmiş bu işletmelerin kurtarılabilmesi için alınması elzem tedbirlerle ilgili şunları kaydetti:
“Kanun düzenlemesi ile kira ödemelerinden alınan stopajın altı ay süreyle alınmaması, İŞKUR’un şartlı olarak uygulamaya koyduğu, NACE kodu 55.90.01 olan sektörümüz için ‘Kısa Çalışma Ödeneği’nin, çalışmakta olan emeklileri de kapsayacak şekilde genişletilerek uygulamasının hızlandırılması, İŞKUR’un mezkür uygulamasının 3 ayla sınırlı tutulmaması, salgın sürecine endeksli olarak gerektiğinde uzatılması, bu süreçte, işverenlerin paylarına düşen SGK prim ödemelerinden muaf tutulmasını, KDV oranlarının yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesi, ötelenen vergi, stopaj, KDV ve benzeri devlet alacaklarından en az 3 ay süreyle vazgeçilmesi, gecikme zammı işletilmemesi, depolarında, bozulma sürecine girmesi kaçınılmaz yıllık tedarik maddelerinden kaynaklanacak olan zarar, ziyanın ve diğer rutin giderlerin bir nebze olsun göğüslenebilmesi için işletmelerimize devlet bankalarından KGF destekli ve düşük faizli, ruhsatında yazılı kapasitesine göre, yatak başına 500 TL (100 yatak/50 bin TL) olacak şekilde, bankacılık sistemi yönünden koşulları kolaylaştırılmış kredi imkanı sağlanması, sosyal medyada başlatılan kampanyalardan anlaşıldığı üzere; gerek öğrenciler, gerekse bizler uzaktan eğitimi benimsememekteyiz. Mevcut temayül; eğitimin salgın sonrası yüz yüze verilmesi şeklindedir. Dolayısıyla, bizlerin de görüşü; öğrencimize vereceğimiz hizmetin telafi sürecine ikame edilmesi şeklindedir. Bu nedenle, kurumlarımızın, veli ve öğrenci ile karşı karşıya gelmemesi için, her iki tarafı mağdur etmeyecek bir formül ortaya koyularak, yanlış anlaşılmaları ve tereddütleri ortadan kaldıracak açıklamaların yetkili mercilerce; yazılı ve görsel basında yer alacak şekilde yapılması, 300 bin civarında öğrenciye barınma hizmeti sunan, aileleri ile birlikte milyon mertebesine varan bir kitleyi doğrudan ilgilendiren, 1500 işveren, 1800 özel kurum ve binlerce çalışanı bulunan sektörümüz adına, TÜYİSEN sivil toplum kuruluşu olarak saygı ile talep etmekteyiz.”
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.