Diyetisyen Ümütlü: “Biyolojik saati kış uygulamasına göre dengelemeliyiz”
Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Seda Ümütlü, kışın artan iştahı kontrol altına almak, kışın getirdiği depresyonu ve kronik yorgunluğu önlemek için, değişen ruh hali, beslenme ve yaşam biçiminin de bu değişimi desteklemesi gerektiğini söyledi.
Medova Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Seda Ümütlü, kışın kilo almanın nedenleri, artan iştahı kontrol altına almak mümkün mü, iştahı kontrol altına almak için neler yapılabilir ve kışın getirdiği depresyonu ve kronik yorgunluğun nasıl önlenebileceği konularında açıklamalarda bulundu. Ümütlü, soğuyan havalar ile birlikte metabolizma hızının yavaşladığının düşünüldüğünü ifade ederek, “Aslında biyolojik dengeniz bu hava değişimine adapte olup kendini korumak için kışın çok daha hızlı bir metabolizma ile kuruluyor. Sadece sizin değişen ruh halinizin, beslenme ve yaşam biçiminizin de bu değişimi destekliyor olması gerek” dedi.
Ümütlü, kışın depoda yağ tutmamak ve metabolizma hızını desteklemek için yapılması gerekenlerle ilgili tavsiyelerde bulundu.
“Biyolojik saati kış uygulamasına göre dengelemeliyiz”
Biyolojik saati kış uygulamasına göre vücudu dengelemek gerektiğini ifade eden Diyetisyen Ümütlü, “En değerli besin olan uyku için yeni bir düzenleme yapmanın tam zamanı. Uzayan geceler ile geç aydınlanan havanın uyku hali oluşturmasına izin vermeyin. Biyolojik saati dengeleyin ve uyanmak için biyolojik alarmınızı kurun. 15 gün boyunca aynı saatte uyuyup aynı saatte uyanmaya özen gösterdiğinizde artık biyolojik alarm kendiliğinden bu düzene uyacak ve erken uyanmak çok daha kolay olacak. Ayrıca vücudun ışık saçan hormonu ‘melatonin’ saat 23.00’da salınmaya başlar, bu saatlerde uyku moduna girmeli ve 02.00-05.00 saatleri arasında bu salınım pik yapar, bu saatler arasında da derin uykuda olmaya özen göstermeli. Kaliteli bir uyku, iyi bir melatonin salgısı ile sabahlar daha enerjik başlayacak, gün daha güzel ilerleyecektir” dedi.
“Kahvaltı ile güne enerjik başlamak gerekiyor”
Kahvaltının günü belirleyen en temel öğün olduğunu belirten Ümütlü, “Sabahları kahvaltı yapmaya mutlaka özen gösterin. Çünkü; uyku süresini de düşünürsek 6-8 saat aç kalan bir bedenin güne enerjik devam edebilmesi ve metabolizmanın enerjiyi depolamak yerine harcaması için mutlaka kahvaltı yapmalıyız. Kahvaltıda kış boyunca altın besin yumurtaya mutlaka yer vermeliyiz. İçerdiği kaliteli aminoasitler ile doku ve hücrelerini besleyen yumurta aynı zamanda tokluk süresini uzatıyor. Bu da gün içinde yaşanacak açlık ataklarından koruyarak zinde ve formda bir gün geçirmeyi sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Soğuk günlerde bitki çayları tüketmek ve ara öğün ile beslenmeye değinen Diyetisyen Ümütlü, “Soğuyan havalar kan şekerinde dalgalanmalara sebep olmakla birlikte içinizi üşütebilir. Gün içinde tüketeceğiniz bitki çayları hem içinizi ısıtacak hem de metabolizmanızı dengeye sokacaktır. Ara öğün ile beslenmenizi renklendirirken metabolizmanızı canlandırın. İşte ara öğünler tam da burada devreye giriyor ve hazırlayacağınız rengarenk meyveler, sağlıklı atıştırmalıklar önce gözünüzü sonra bedeninizi renklendiriyor. Gün içerisinde 2-3 ara öğün tüketen bireylerin enerji harcamasının ve metabolizma hızlarının çok daha fazla olduğunu unutmayın” şeklinde konuştu.
“Karbonhidrat ataklarını kaliteli karbonhidrat tüketerek yenebilirsiniz”
Değişen havalara bağlı olarak hormonlarda meydana gelen değişikliklerin karbonhidrat atakları yaşamasına sebep olabileceğini kaydeden Diyetisyeni Elif Seda Ümütlü, “Bu durumda karbonhidratı tamamen hayatınızdan çıkarmak yerine kaliteli karbonhidrat kaynakları olan bulgur, tam tahıllı ekmek, tam tahıllı makarna, karabuğday ve kurubaklagil grubu besinlere yönelin. Bu sayede kan şekerinizi dengeleyip, tokluk mekanizmasını devreye sokarak ruhunuzu depresyondan koruyun. Metabolizmanızın yol arkadaşı kalsiyumdan zengin süt, yoğurt ve ayran bu mevsim de olmazsa olmaz. Bu besinleri yağsız formları ile tercih ettiğinizde metabolizma hızınıza hız katarken, kalp ve damar sağlığınızı da korursunuz. Mutlaka 3-4 porsiyon bu besin grubundan tüketin” şeklinde konuştu.
“Su içmeyi asla unutmayın”
Elif Seda Ümütlü, “Su içmeyi asla unutmayın” tavsiyesinde bulunarak, “Artan yeme dürtüsü, azalan konsantrasyon, dağılan dikkat… Bu belirtilere sahipseniz sorumlusu havalar değil azalan su tüketiminiz olabilir. Su içmek için susamayı beklemeyin. Çünkü beynin susadığını belirten sinyaller yolladığı an bilmelisiniz ki vücudunuz ciddi bir susuzluk yaşıyor ve maalesef bu noktaya geldiğinizde hücreleriniz susuzluktan büzüşüyor. Kendinize su tüketim kotaları koyup, tek seferde fazla miktarda tüketmenin de doğru olmadığını bilerek, gün içinde düzenli su tüketimine özen gösterin” dedi.
“Çok üşüyorsanız mutlaka tiroid hormonunu kontrol ettirin”
Bağışıklığı güçlendirmek gerektiğini ifade eden Ümütlü, “Hastalıklar etrafınızdaki herkesi bir bir yoklarken size henüz uğramadıysa şanslısınız. Fakat işinizi şansa bırakmayın ve hastalıklara karşı gardınızı bağışıklığınızı güçlendirerek alın. Turuncu-sarı meyveler ile bağışıklığınızı güçlendirip, kırmızı-mor meyvelerin anti aging etkisi ile cildinizi koruyun. Havalar biraz soğuduğu an aşırı üşüyenlerdenseniz tiroid hormonunuzu mutlaka kontrol ettirin. Çünkü tiroid hormonunun çalışmasında herhangi bir bozukluk varsa ısı değişikliklerine çok daha duyarlı olabilirsiniz ve soğuk havanın cildi kurutma etkisi bu durumda çok daha fazla kendini gösterir. Ayaklarınızda, ellerinizde ve cildinizde aşırı kuruluk, vücudunuzda ısı değişikliklerine karşı aşırı duyarlılık, kısa sürede fazla kilo alımı ve şişkinlik hissi hipotiroidin belirtisi olabilir. Metabolizmanızı kışa hazırlarken yaptıracağınız kan tetkikleri ile bu durumu takip etmelisiniz. İhmal etmeyin ve en kısa sürede kan tetkiklerinizi yaptırın” diye konuştu.
“Demir gibi bir metabolizma için demir seviyeni kontrol ettirin”
Hızlanmak isteyen metabolizmayı yavaşlatanın kandaki demir seviyesi olabileceğini kaydeden Ümütlü şöyle devam etti: “Özellikle kadınlarda soluk renkte bir ten, el ve ayaklarda üşüme, unutkanlık başta olmak üzere hareketlerde yavaşlama, uyku hali ve nefes darlığı çekiyorsanız demir depolarınız boş olabilir. Sağlık sorunlarının yanında yavaşlattığı metabolizma ile vücudun yağlanmasına da sebep olabilecek bu durum için mutlaka kan tetkiklerinizi yaptırmalısınız. Demir içeriği yüksek kırmızı et, yumurta, kurubaklagil grubu besinleri C vitamini içeriği yüksek yeşil yapraklı sebzeler ve turuncu meyveler ile yaptığınız bir salata ile destekleyerek demir emilimini arttırabilirsiniz.”
Medova Hastanesi Diyetisyeni Elif Seda Ümütlü, egzersiz ile bedenin ısıtılması tavsiyesinde de bulunarak, “Soğuyan havalarda ilk gözden çıkardığınız kural egzersiz mi? İşte burada bir daha düşünün. Hasta olmamak, üşümemek veya yorulmamak için egzersizi bırakıyorsanız, tam da egzersizi bıraktığınızda bu durumlarla karşılaştığınızı göreceksiniz. Stresi yönetmek, bağışıklığınızı güçlendirmek ve enerjinizi arttırmak için haftada 6 gün ılımlı egzersize kışın da devam etmelisiniz” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.