Uzmanlardan osteoporozdan korunmak için kemik yapısını sağlamlaştırın tavsiyesi

Kemik erimesinin (osteoporoz), çok önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Fizik Tedavi ve ...

Kemik erimesinin (osteoporoz), çok önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Sinan Bağçacı, temelleri genç yaşta atılan bu yaşlılık hastalığını sağlıklı bir şekilde karşılayabilmenin, egzersiz, diyet, beslenme ve zararlı alışkanlıklardan uzak durarak mümkün olduğunu söyledi.

Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporozun, dünyada en sık görülen metabolik bir kemik hastalığı olduğunun altını çizen Medicana Konya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Sinan Bağçacı, kadınlarda özellikle belli bir dönemden sonra bu hastalığın daha sık görülebileceğini kaydetti. Bağçacı, kemik kitlesinde azalma meydana geldiği için kemiğin iç yapısının dayanıklığının bozulmasıyla ortaya çıkan bu rahatsızlığın kadınlarda menopoz sonrası çok riskli olduğunu söyledi.

"Temellerinin genç yaşta atıldığı yaşlılık hastalığı"

Bu hastalığı sağlıklı bir şekilde karşılamak için egzersiz, diyet, beslenme ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmanın kemik yapısının sağlamlığını arttıracağını belirten Dr. Öğretim Üyesi Sinan Bağçacı, "Temellerinin genç yaşta atıldığı yaşlılık hastalığıdır. Erişkin bir bireyde kemik kitlesi 36 yaşında maksimuma ulaşır. 36 yaşında ne kadar yüksek bir kemik kitlesine sahipsek, ilerleyen yaşlarda o kemik kitlesini o kadar koruyabilecek kapasiteye sahip olabiliriz. Kemik kitlesi 36 yaşında düşükse ilerleyen yaşlarda o kitleye o oranda zor koruruz. Bu nedenle 36 yaşına kadar kemiğin ne kadar mikro mimarisi, yoğunluğun artışı, yapımının teşviki söz konusu olursa, kemik kitlesi ne kadar fazla olursa osteoporozdan o kadar kolay korunmuş oluruz. Osteoporoz için genç yaşlarda egzersiz, diyet, beslenme, zararlı alışkanlıklardan uzak durma, gelişigüzel ilaç kullanılmaması ön plana çıkmaktadır" dedi.

"Kemik erimesi hastalığı genetik bir yönü var"

Hastalığın genetik yönü ile ilgili bilgi veren Uzm. Dr. Bağçacı, "Genetik yönü var tabii ki. Annesinde olan kişilerde, kızında daha kolay gelişiyor. Bu yönü var. Beslenme yönü var; protein, yeterince kalsiyum içeren diyetlerin alınması gerekir. Egzersizin yapılması gerekir. Egzersiz yönüyle hastaların desteklenmesi lazım. Kemiğin üzerine ne kadar stres binerse, yük bindirirsek kemik sağlamlığını o kadar fazla teşkil etmektedir. Mesela astronotlarda bunu görürüz. Astronotlar, yer çekimi olmadığı için kemiklerinin önemli kısmını uzayda kaybederek dünyaya dönerler. Bu da aynı mekanizmayı içerir. Egzersiz, diyet ve zararlı alışkanlıklardan uzak durma, özellikle tütün, alkol gibi zararlı maddelerinin kullanımının mutlaka bırakılması gerekir" diye konuştu.

Kaynak: İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerel Haberler Haberleri