Kültür ve Turizm Bakanlığının "Arkeolojik kazı çalışmalarının yıl boyunca sürdürülerek daha etkin ve verimli hale getirilmesi projesi" kapsamında Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından gerçekleştirilen Knidos Kazı ve Araştırmaları ve Anemurium Kazıları ile Sanat Tarihi Bölümü tarafından gerçekleştirilen Silifke Kalesi Kazıları yıl boyunca sürdürülecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Opera Binası’nda gerçekleştirilen tanıtım toplantısında, Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Ertekin M. Doksanaltı ve Doç. Dr. Mehmet Tekocak, ile Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Boran’a protokolleri, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından verildi. Sadece Türk Arkeolojisi için değil aynı zamanda Dünya Arkeolojisi için de dönüm noktası sayılacak bu projeler ile Anadolu’nun kültür tarihi açığa çıkartılırken, aynı zamanda Türkiye’nin tanıtımında çok önemli adımlar atılacak.
Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertekin M. Doksanaltı, “Bu projeyle 20 ören yerinde 12 ay sürdürülecek kazılarla, arkeolojik keşiflerin artırılması, sağlanan verilerin bilim dünyasına aktarılması hedeflenirken diğer bir önemli hedef de daha fazla arkeoloğa ve arkeoloji işçisine istihdam sağlanması ve turizm gelirlerinin artırılarak özellikle bölgenin ekonomik yaşamının kültür turizmi bağlamında artırılmasıdır. Bu Projenin hayata geçirilebilmesi, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Atatürk Kültür ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Üniversitelerin ortak çalışmaları ile sağlanmıştır. Emeği geçen kurum ve kuruluşlara içten teşekkürlerimizi sunarız” ifadelerini kullandı.
Silifke Kalesi’nin Anadolu’daki en büyük kale içi kent dokusunu yansıtan kazı olup Osmanlı kale içi şehir dokusunu ortaya çıkarmak için yapılan Türk dönemi kazısı olduğu belirtildi. Prof. Dr. Ali Boran, “Bilim ve Türk arkeoloji - sanat tarihine yeni bir sayfa açan ve üniversitelerin Sanat Tarihi bölümleri içinde dönüm noktası olan bu projeden dolayı başta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Atatürk Kültür ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve özverili sanat tarihçilere teşekkür ederim” dedi.
Kaynak: İHA