Sonbaharın gelmesiyle birlikte artan huzursuzluk durumu ve buna bağlı olarak gelişen metabolizma zayıflığına karşı ‘Terapi çayı’ oluşturduğu doğal etkisiyle vücutta dinginlik sağlıyor.
‘Blooming tea’ olarak bilinen en kaliteli yeşil çay, yasemin ve gül taç yapraklarının elde birleştirilmesiyle oluşan terapi çayı, rahatlatıcı özelliğinin yanında vücudu temizleyici ve metabolizmayı güçlendirici etkisiyle de dikkat çekiyor. Çin’de tüketimi oldukça fazla olan bu çayın en önemli özelliğinin başında bitkinin sadece üst yaprakları ve tomurcukları kullanılarak elle birbirine dikilmesi geliyor.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri Mehmet Pıçak, terapi çayının rahatlık ve dinginlik sağlamasının yanında, sıcak su içerisine bırakılmasıyla oluşan çiçek açma benzeri görüntünün ruhen rahatlattığını söyledi. Terapi çiçeğinin mikrop kırıcı ve temizleyici etkisinin de olduğunu anlatan Pıçak, “Bununla beraber mevsim geçişlerinde de kullanıldığı takdirde bağışıklık sistemini güçlendirici katkısını ortaya koyar. Mevsim geçişlerinin vermiş olduğu huzursuzluğu gidermek için terapi çiçeği çayının içilmesini tavsiye ediyoruz” dedi.
“En önemli özelliği üçünün birlikte sunulması”
Terapi çayı bitkisinin yasemin çiçeği, yeşil çay ve gül yapraklarının en kaliteli kısmından elde edilmesinden ötürü üç farklı bitkinin özelliklerini içerisinde barındırdığını ifade eden Pıçak, “Antiseptik yani vücudun içerisindeki mikrop kırıcı özelliği, antioksidan vücut içerisinde oksidasyon yapmış maddelerin dışarı atılmasını sağlayan ve bağışıklık sisteminin güçlendirilerek metabolizmanın sağlıklı bir şekilde işleyişine katkı veren bir çay olması en iyi özelliklerinden. En önemli özelliği bunun içerisinde üçünün birlikte sunulmasını ve üçünün mix halde kullanılmasıdır” diye konuştu.
Kaynar su içerisine bırakılan çiçeğin birkaç dakika içerisinde yapraklarını yeni çiçek gibi açmasının rahatlattığını kaydeden Pıçak, içildiğinde sakinlik ve dinginlikle beraber sindirim sisteminden de vücuttan da gereksiz maddelerin atılmasını sağladığını aktardı.
“Ülkede üretilmiyor ve çok kullanılıyor”
Terapi çiçeğinin Türkiye’de olmadığını ama çok kullanıldığını belirten Pıçak şöyle konuştu:
“Bununla birlikte ülkemize ithal gelen çiçekler statüsünde gelmekte ve kullanıldığı taktirde sizi terapi boyutuna itiyor. Terapi çiçeği ithal bir çiçek olduğu için yurdumuzda 12 ay bulunmaktadır. Yurt içerisinde üretilen bir tür değildir. Üç farklı bitkiden oluşan terapi çiçeği içerisinde yasemin taç yaprakları, gül yaprağı ve yeşil çayın en kaliteli kısmını içeriğinde barındırmakla beraber elde işlenmektedir. Terapi çiçeğinin ana bölgesi Asya, Çin ve Hindistan bölgesidir. Bu bölgelerde üretilen terapi çiçeği ülkemizde çokça satılmaktadır.”
Kaynak: İHA