Sinema ve dizi oyuncusu Mustafa Uzunyılmaz, uzun süredir sinema ve televizyon işi yapmadığını belirterek, “Bu bir süre daha böyle devam edecek. Televizyonlara bir şeyler yapılıyor ama ayakları yere basıyor mu dersek, hayır öyle bir şey yok. Çok seviyesiz, çok kalitesiz işler yapılıyor. Bu üzücü bir şey” dedi.
Konya’nın Hüyük ilçesine bağlı Çavuş Mahallesinde kurulu bulunan Sonsuz Şükran Köyü’ne gelen Uzunyılmaz, sanat yaşamı ile ilgili açıklamalarda bulunurken, televizyonlardaki diziler üzerine de bazı eleştiriler yöneltti. Uzun süredir sinema ve televizyon işi yapmadığını vurgulayan Uzunyılmaz, bunun bir süre daha böyle devam edeceğini belirterek, “Şu anda yazma sürecindeyim. Birkaç senaryo çalışması var. Bir oyunu çalıştım. Onu da tamamladım. Bu sene tek kişilik bir oyunla tiyatroda yol alma serüvenimi orada sürdürmeye çalışacağım. Tabii şöyle bir şey daha var tiyatroyu biz daha çok eğlence unsuru gibi görüyoruz. Aslında bunun böyle olmadığını ifade etmek lazım. Her geçen gün biz değerlerden bazı şeyleri koparıyoruz. Bunun farkında olmadan ya da farkında olarak. Ama bu üzücü bir şey” dedi.
Çok yakında sanat dünyasında çok kıymetleri insanları kaybettiklerini hatırlatan Uzunyılmaz, şöyle devam etti:
“Çok özel kalemler Maalesef çok fazla yetişmiyor. Var olanları da kaybettikten sonra kıymetini anlıyoruz. Bilemiyorum, yaşarken bu insanların yanında olmak, bunları gelecek insanlara ulaştırmak, buluşturmak lazım. Biz yaşayan insanları genç nesillerle buluşturamıyoruz. Bunlar çok üzücü şeyler. Evet televizyonlara bir şeyler yapılıyor. Ama ayakları yere basıyor mu dersek, hayır öyle bir şey yok. Çok seviyesiz, çok kalitesiz işler yapılıyor. Oysa geçmişe baktığımızda bu kalemler hem toplumsal olsun, hatta politik olsun ironiyi çok iyi kaleme alan ustalardı. İncitmeden eleştiriler vardı, şimdi hakaretler olması üzücü bir şey tabii. Ben de oyunda bir parça, o tek kişilik oyunda bunları da hicvediyorum. İnsanları birazcık kendileriyle yüzleştirmek lazım diye düşünüyorum böyle bir serüvenim olacak. Şu an içinde bulunduğumuz durum tabii ki üzülerek şunu söyleyeyim bir işin adabı vardır; 180 dakikalık bir haftada insanlar ne yazabilir, ne çekebilir? Kalitesiz işler çıkacak ve üzülerek şunu söyleyeyim birbirlerine hakaret ediyorlar dizilerde Ahlaksızlık var başka bir şey söylemeyeceğim artık. Yani insanlar birbirlerine hakaret ediyor. Akıl dışı şeyler oluyor. Çok şey var tabii de. İşte ben sinema filmi olarak 6 yıldır bir şey yapmıyorum. Ama ‘evet’ diyeceğim bir şeyle de karşılaşmadım. Zaten çok öyle aman aman para kazanmak gibi bir şey de olmadı o işlerde. Yani artık o ilişkiler de hoş değil, kandırma üzerine, aldatma üzerine böyle tuhaf bir ilişkiler yumağı haline dönüştürülmesi, sinema yani filmdir, ‘ben sanat filmi yapıyorum’ hadi canım sende ya yani toplumu ilgilendiren insan hikayelerini anlatırsanız seyirci ile buluşur, artık seyirci ile de buluşmuyor ne yazık ki.”
Kaynak: İHA