MÜSİAD Konya Şubesi tarafından düzenlenen konferansa konuk olan Mimar Sinan Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Kemal Kaptaner, iş hayatında algı yönetimini anlattı.
Programın açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Konya Başkanı Ömer Faruk Okka, “Türkiye’nin askeri ve diplomatik başarısının, ABD ile yapılan anlaşmanın uygulama safhasının neticelerini, başta ülkemiz olmak üzere milletimiz ve iş dünyamız için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Türkiye, gerçekleştirdiği anlaşma ile bölge halkı başta olmak üzere, çevre ve bölge coğrafyasına umut olmuştur. Sahada aldığı başarılı neticelerin ardından masada da önemli bir başarıya imza atmıştır. Bu ülkemiz için, sınırlarındaki tehdidin bertaraf edilmesi ve bölgesinde barışın hakim kılınması adına önemli bir adımdır. Güzel günler bizleri bekliyor. Bu vesile ile bir kez daha kahraman Mehmetçiğimize muvaffakıyetler diliyorum. Rabbim bütün askerlerimizi ve milletimizi korusun” dedi.
Mimar Sinan Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Kemal Kaptaner de, algı ve algılama kavramlarını anlattı. Dünya siyasetine yön veren güçlerin, halklarının gözündeki itibarlarını korumak için birçok farklı algı faaliyetlerinde bulunduklarını söyleyen Başkan Kaptaner, “Algı yönetimine dair yapılan faaliyetlerden etkilenmemek adına bazı yöntemlere başvurulması gerekiyor. Kritik analitik düşünme, medya okuryazarlığı gibi kavramlar, günlük hayatın merkezine yerleştirilmelidir. Avrupa’da da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için diktatör veya sultan gibi sert ve kötü fotoğraf ve kötü cümlelerle bir algı yönetimi yapılmaktadır. Yıllardır bir kafa karışıklığı yaşıyoruz; IŞİD mi? DEAŞ mı? DAEŞ mi? DAİŞ mi? Türkçe: IŞİD (Irak Şam İslam Devleti), İngilizce: ISIS (Islamic State of Iraq and Syria) olarak tanımlıyor. Bir İslam devleti camiye bomba koyar mı? Bir İslam devleti Müslümanı öldürür mü? İşte Avrupa basınında bu şekilde haberler verilmektedir. Bu da maalesef İslam dünyasının algı yönetiminde yaşadığı en acı durumlardan biridir. Basın ve yayın araçlarının veya fasıkların verdiği haberler de doğru olmayabilir. Buradan hareketle yazılan ve söylenen haberleri ve olayları araştırmalıyız. Haber aldığımız haberlerle ilgili şu ayeti hatırlamakta fayda var; ‘Ey İman edenler! Şayet bir fasık (yalancı\günahkar) size bir haber getirirse doğruluğu araştırın. Yoksa bilmeyerek bir kavme kötülük eder de yaptığınıza kesinlikle pişman olursunuz’. Gerçekten bir haber bombardımanı içerisindeyiz. Yukarı mahalledeki bir yalana aşağı mahallede inanır hale geldik. Ciddi bir süzgeçten geçirmemiz gerekiyor. Kaynağı belli olmayan haberlere alet olmamalıyız” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA