Muhammed İkbal vefatının 80. yıldönümünde Konya’da anıldı

Pakistan’ın milli şairi, İslam düşünürü ve filozof Dr. Allame Muhammed İkbal, 80. ölüm yıldönümünde ...

Pakistan’ın milli şairi, İslam düşünürü ve filozof Dr. Allame Muhammed İkbal, 80. ölüm yıldönümünde Konya Büyükşehir Belediyesi ve Uluslararası Mevlana Vakfının düzenlediği programla anıldı.

Konya Büyükşehir Belediyesi ve Uluslar Arası Mevlana Vakfının ortaklaşa düzenlediği bir programla Pakistan’ın milli şairi Muhammed İkbal, vefatının 80’inci yıldönümünde anıldı. Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda Muhammed İkbal’in hayatı, eserleri ve İslam coğrafyasının içinde bulunduğu durumdan kurtulmasına yönelik ortaya koyduğu düşünceler ele alındı.

"İslamın ruhu yerine sadece ritüeline yöneldik"

Programa konuşmacı olarak katılan Muhammed İkbal’in torunu Mian İkbal Salahaddin, Muhammed İkbal’in bütün yaşamı boyunca Müslümanların uyanışı için mücadele ettiğine vurgu yaparak, “Müslüman dünyası bugün bir kaos içinde. Yüzyıllara dayanan bir ayrışma ve eşitsizlik var. Bilim ve teknolojide geri kalındı. İnsanların İslam’ın ruhunu yakalamaktansa İslam’ın ritüeline yöneldiğini görüyoruz. Müslümanlar geçmişte büyük zorluklardan geçti ve hala aynı koşullarla karşı karşıya. Bugün yaşanan ne varsa geçmişin sonucudur. Muhammed İkbal’in de dediği gibi geçmişte hata yapan insanlar, bugün de aynı hatayı yapmaya devam ediyorlar. Bugünün aslında geçmişin bir odaklanışı olduğunu unutuyorlar” ifadelerini kullandı.

"İslam ümmetinin kurtuluşu içtihat ile mümkündür"

Prof. Dr. Muhammed Arshad, Konya’da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladığı konuşmasında içtihada dikkatleri çekti. Arshad, şunları kaydetti: “İslam dinamik bir dindir, statik bir din değildir. Dinamik bir düşünce yapısını ortaya koymaktadır ve onu dinamik tutmak ve daha ileriye taşıyabilmek için her medeniyet, her İslam alimi ve bu alanda çalışan herkes içtihada yönelmelidir. Muhammed İkbal, içtihadın nasıl yürütülmesi konusunda birçok fikir üretmiştir ve Müslümanların neden bir düşüş sürecine girdiğini analiz etmeye çalışmıştır. Bu konuda da taklidin ön plana çıktığını söylüyor. İçtihadın yıllardır uygulanmadığına dikkat çekmiştir ve herkesin kendinden öncekini taklit etmeye çalıştığını, bu taklidin tam da İslam ümmetinin düşüş sürecine girmesine neden olduğunu söylemiştir. Bu düşüşten çıkabilmek ve tekrar yükselişe dönmek için Müslümanların bağımsız düşünce tarzını benimsemesi gerektiğini taklitten sakınması gerektiğini söylemiştir.” Muhammed İkbal’in yalnızca bir şair, filozof veya bir düşünür olmadığına, aynı zamanda Muhammet Ali Cinnah ile aynı değerde bir kurucu ata olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Muhammed Nasır da Muhammed İkbal’in ideolojisine değindi. Kendisinin ideolojisi ve fikirlerine karşı çıkanların İkbal’i tam anlayamamış insanlar olduğunu söyleyen Nasır, “Kendisi, Müslümanlara daha yüce bir amaç ortaya koymaya çalışmıştır. Yani bir entelektüel rönesansın başlatılabilmesi ve tüm İslam dünyası içinde bir reform sürecine gidilmesini kendine amaç edinmiştir” dedi.

"Muhammed İkbal Mevlana’yı kendine ruhani bir rehber olarak görmüştür"

Sunumunda Hz. Mevlana ve Muhammed İkbal arasındaki bağlara ve İkbal’in Mevlana’dan etkilenişlerine değinen Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Kuşdemir ise, “Yaşamının 1911’den sonraki döneminde kendini Hz. Mevlana’nın ilahi aşkın ve kendini aşmışlığın son derece tutkulu bir savunucusu olarak görmeye başlamıştır. Kendisini Şems’in Mevlana’nın önüne çıktığı gibi Mevlana’nın da kendisinin önüne çıkmış bir rehber gibi olduğunu söylemiştir” dedi.

Hz. Mevlana’nın 22. kuşak torunu Esin Çelebi Bayru ise, böyle önemli bir organizasyonu düzenleyen Konya Büyükşehir Belediyesi ile katılım sağlayan herkese teşekkür etti.

Kaynak: İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerel Haberler Haberleri