Diş Hekimi Doç. Dr. Mustafa Ülker, diş eti hastalıklarından kurtulmak için mutlaka diş hekimine gidilmesi gerektiğini ve hastanın mutlaka düzenli olarak dişlerini fırçalaması gerektiğini belirtti.
Medicana Konya Hastanesi Diş Hekimi Doç. Dr. Mustafa Ülker, diş, diş çevresini ve dokuları etkileyen diş eti hastalıklarının iki grupta incelendiğini söyledi. Doç. Dr. Ülker, “Birisine gingivitis diyoruz. Sadece diş etini etkilediğinde hastalığa gingivitis diyoruz. Diş eti ile birlikte çevre dokuları, yani dişi çevreleyen kemiği de hastalık etkilediğinde biz buna periodontitis diyoruz. İkisi de hastalarımızın günlük yaşantısını olumsuz yönde etkileyen hastalıklardır. Bunların en önemli etkeni dişler üzerinde birikmiş, yapışmış, kaldırılmamış mikrobiyal dental plaktır. Bu dental plağın içerisi zararlı mikroorganizmalarla doludur. Hem gingivitisin, hem de periodontistin tedavisinde ilk yaklaşımımız etkeni kaldırmak üzerine oluyor. Etken de daha önce belirttiğim gibi mikrobiyal dental plaktır" dedi.
“Günde en az iki kez doğru bir teknikle dişlerin fırçalanması çok önemli”
Mikrobiyal dental plağın uzaklaştırılmasında hem hekime hem de hastanın üzerine düşen görevler olduğunu belirten Ülker, “İlk önce diş hekimi dişler üzerindeki plakları, diş taşlarını profesyonel olarak temizleyerek hastaya oral hijyen bakımını sağlayabileceği bir ortam verir. Yani ilk önce bu hastalıklardan kurtulmak için mutlaka bir diş hekimine gidip dişimizin üzerindeki diş taşlarını, tartarları ve birikmiş plakları profesyonel olarak temizletilmesi gerekir ki kendisi dişlerine temiz bir şekilde bakmaya devam edebilsin. Bundan sonra iş hastaya düşüyor. Hastamızın oral hijyen ekipmanları ile dişlerini temiz tutması gerekir. Burada en önemlisi de tabii ki diş fırçalama. Günde en az iki kez doğru bir teknikle dişlerin fırçalanması çok önemli. Diş fırçasına yardımcı olarak özellikle ara yüzleri, ara yüzlerdeki dental plağı temizlemek için diş ipi kullanımı çok çok önemli. Bunu da ihmal etmemesi gerekiyor hastaların. Diş ipi kullanımını bir alışkanlık haline getirmeleri gerekiyor. Bunun yanında bazı antimikrobiyal gargaralar da diş eti hastalıklarından korunmada oldukça yardımcı olacaktır" şeklinde konuştu.
Diş etinin sosyal hayata olan etkisine de değinen Doç Dr. Mustafa Ülker, “Hem gingivitis hem de periodontitis öncelikle diş etlerini çok kanamalı hale getirir. Hastalar dişlerini fırçalarken, hatta fırçalamasalar bile normal mimik hareketleriyle bile dişlerinin kanadığından şikayetçi olacaklardır. Bunun dışında aşırı birikmiş diş taşları ciddi bir ağız kokusuna neden olur. Toplumsal hayatta bu şekilde hastalarımızı zor durumda bırakır" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA