Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Geleneksel Harp Sanatları Araştırma Atölyesi Sorumlusu Osman Gözel’in ney ve okçulukla ilgili belgesellerini izleyen Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki bir mahkum, yazdığı mektupla Gözel’e yaşadığı duyguları aktardı ve ney üflemek için yardım talebinde bulundu. Gözel, alınan özel izinle birlikte mahkumla görüştü ve kendisine ney hediye etti.
Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, yayınlanan Yeryüzleri belgeseli ile ‘Bizim Ustalarımız’ programında anlatılanlardan ve duyduğu ney sesinden etkilenen bir mahkum, belgeselde yer alan NEÜ Geleneksel Türk Harp Sanatları Araştırma Atölyesi Sorumlusu Osman Gözel’e mektup yazmaya karar verdi.
Mektubunda, koğuş arkadaşları ile birlikte izledikleri belgesel ve programdan çok etkilendiklerini ifade eden mahkum, Gözel ile tanışmak istediklerini ve kendisinden ney dersi alma hususunda taleplerini iletti. Yapılan girişimlerin ardından NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Süleyman Barbaros Yalçın ve NEÜ Geleneksel Türk Harp Sanatları Araştırma Atölyesi Sorumlusu Osman Gözel ceza evine bir ziyaret gerçekleştirdi. NEÜ heyetini, Cumhuriyet Savcısı Emirhan Mısırlı, Kurum Müdürü Osman Birol, eğitimden sorumlu öğretmenler Serkan Şahin ve Ali Aksoy karşıladılar. Doç. Dr. Süleyman Barbaros Yalçın’ın ney sesinin insan üzerindeki etkisi üzerine gerçekleştirdikleri sohbetin ardından Sanatçılar Osman Gözel ve Yusuf Şamil Gözel tarafından ney dinletisi icra edildi.
Cezaevinden gelen mektubu okuduğunda duygulandığını söyleyen Gözel, “Yakın geçmişte, gerek belgeseller gerekse Necmettin Erbakan Üniversitesinin ortağı olduğu "Bir Nefes Bin Duygu" isimli projeyle medyada görünürlük sağlamıştık. Belgesellerin ve projenin basında yer almasının ardından Çorum L tipi kapalı cezaevinden gelen bir mektupla faaliyetlerimize farklı bir anlam yüklendi. Mektubu ilk aldığımda cezaevinden geldiğini görünce çok şaşırdım. Sonra mektubu okumaya başladım, yazılanlar beni gerçekten çok duygulandırdı. Mahkum arkadaşımız belgesel ve programlarda söylediklerimizden, ney sesinden çok etkilenmiş, bedene ruha şifa olan neyi üflemeye karar vermiş. Yazdığı mektupta bizden destek istedi. Biz de Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu hocamızın destekleri ile gerekli izinleri alarak Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna bir ziyaret gerçekleştirdik. Ziyarette, mektubu yazan mahkum arkadaşımız ile hasbihal ettik. Cezaevi şartlarına uygun olarak yaptığımız neylerden hediye ederek ney üfledik. Bu olay benim hayatımda önemli bir yer edindi, inşallah onlar içinde bir milat olur ve hayatlarının bundan sonraki kısmı daha güzel geçer” dedi.
“Ney’in Tılsımlı Nağmeleri İnsanı Arındırıyor”
Gözel sözlerini şöyle sürdürdü: “Müzik ruhun gıdasıdır diye boşuna demiyoruz. Özellikle musikinin ve ney sesinin insanın ruhunu dinlendirdiği bilinen bir gerçek. Ecdadımız bimarhanelerde, darüşşifalarda tedavi amacıyla kullanmış. Dünyanın birçok yerinde müzik tedavi amacı ile halen kullanılıyor. Tabi ney sesinin insanın ruhunu dinlendiren, insana dinginlik veren odaklanmasını, yer yer mutlu olmasını ya da hüzünlenmesini sağlayan bir özelliği var. Neva, rast, saba, mahur; her makam hem üfleyeni hem de dinleyeni duygudan duyguya sürüklüyor. Ney’in sazlıktan ney olana kadar yaşadığı süreç aynen bir insana benziyor, insanın dünya yolculuğu gibi. Tılsımlı nağmeleri adeta insanı arındırıyor. Bu bakımdan bir insanın hayatına olumlu olarak dokunabilmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.”
(Haber Merkezi / Haber Kent)