Konya’nın Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, Beyşehir’e bağlı Yeşildağ ve Adaköy mahallesi sınırları içerisinde yer alan leyleklere ait mekanların son yıllarda Beyşehir’i yeni bir çekim ve cazibe merkezi haline getirdiğine belirterek, belediye olarak bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirebilme ve bu mekanların tanıtımı ve sayısının artırılmasına yönelik yeni dönemde de çalışmalar yapma arzusu içerisinde olduklarını söyledi.
Beyşehir Belediye Başkanı Bayındır, Beyşehir Belediyesinin web sayfasından canlı yayın kameraları vasıtasıyla tüm dünyaya izlettirilen ve son dönemde ilgi odağı haline gelerek yoğun bir ziyaretçi çeken Yeşildağ’daki Leylekler Vadisi’nde incelemelerde bulundu. Bayındır, leyleklerin mekanını ziyaret eden ve terasa çıkarak yuvalarda yaşam süren göçebe kuşlar ile yavrularını dürbünlerle gözleyen doğaseverler ve fotoğraf tutkunlarıyla sohbet etti.
Başkan Bayındır yaptığı açıklamada, Beyşehir’in mevcut bu potansiyeli ile adeta bir leylek cenneti konumuna büründüğünü dile getirdi. Beyşehir’in yetiştirdiği uluslararası fotoğraf sanatçısı Reha Bilir’in belediye başkanlığı yaptığı önceki dönemlerde çektiği fotoğraflarla Leylekler Vadisi’nin tanınmaya ve keşfedilmeye başlandığını, daha sonraki süreçte ise bu bölgenin Türkiye’nin gündeminden hiç düşmeyen bir noktaya geldiğini anlatan Bayındır, “Bu Leylekler Vadisi, Türkiye’nin gündemine düşmeden bunu gündeme getiren Reha kardeşimin fotoğraflarıdır. Onun şansında yapmış olduğu emeğe de teşekkür ediyorum. Bizim o dönemde burada gazeteci Can Okanar’la yaptığımız çekimler benim arşivimde hala duruyor. Leylekler Vadisi ilk defa Reha Bilir’in fotoğraflarıyla Okanar’ın döneminde gündeme gelmişti. O dönemlerde iyi bir şey yaptığımızı şimdi daha iyi anlayabiliyorum” dedi.
"Bu bölgelere sahip çıkmamız gerekiyor"
Gelinen süreçte Leylekler Vadisi’ne artan ziyaretçi yoğunluğu sayesinde buraya bir gözetleme terası kazandıran Doğa Koruma ve Milli Parklar 8. Bölge Müdürlüğüne teşekkür eden Bayındır, “MEDAŞ yetkililerine de buradaki enerji hatlarındaki elektrik akımını kesip burada yaptıkları izole çalışmasıyla leylek ölümlerini önlemelerinden dolayı teşekkür ediyorum. Benzer sıkıntının yaşandığı Adaköy’deki mahallemizde bulunan leyleklerin mekanında da aynı çalışmanın yapılmasını bekliyor ve umut ediyorum. Bu bölgelere sahip çıkmamız, bu mekanların sayısının özellikle ormanlık ve dağlık bölgelerde daha da artması için gayret göstermemiz gerekiyor. Biz bunu çoğaltabilirsek leyleklerin uğradığı, kendilerine vatan seçtiği yeni yerler ve mekanlar da olacaktır. Bunların yaz döneminde vatanı biliyorsunuz burası, göç ettikleri için daha sonraki dönemlerde biliyorsunuz buralarda olmuyorlar. Bu anlamda, Beyşehirimizin leylek cenneti olarak tabir edebileceğimiz böyle büyük ve güzel bir potansiyeli var. Biz bu potansiyeli daha iyi noktalara getirebilirsek inanıyorum ki, sadece dünya fotoğrafçılarının değil, tam sanatçılar, ressamlar, romancılar, şairler de buraya akın edeceklerdir. Buradan, ümit ediyorum ki bu sakinlikte çok güzel şeyler çıkartacaklardır. Leyleklerin bu mekanlarına görev yapmış olduğum önceki dönemler gibi yeni dönemde de önem vermeye devam edeceğiz. Bu doğal güzelliklerimiz Beyşehirimizin zenginliği ve kolay kolay elde edemeyeceğimiz bu bölgeye büyük bir tanıtım imkanı da sağlıyor. Dönüp baktığımızda sakinliği, sessizliğiyle, gürültüsüzlüğüyle dikkat çekiyor. Keşke bütün şehirlerimiz de böyle olsa, sessiz ve yavaş şehirler deniyor ya, şimdi ona doğru gitmek aslında, bir örnek olacak bana göre. İnşallah, Beyşehir’in trafik sorununu da hallederek, şehir gürültüsünü daha kenarlara alarak, çevre yollarıyla, şehrin içinde gezilen, yaşanan yerleri şu an bulunduğumuz ortam gibi sakin, oksijeni bol, gürültüsüz bir hale getirmek boynumuzun borcudur. Bu vadinin hatırında bu sözü Beyşehirli’ye buradan söylemiş oluyorum. İnşallah bunları hayata geçiririz” diye konuştu.