At sırtında 7 yaşında iken babasıyla Samsun’dan Kastamonu’ya gelen İsmail Evvelbahar, o günden bu yana 51 yıldır at sırtında çerçicilik yaparak geçimini sağlıyor. Kimsesi kalmayan ve atından başka kalacak bir yeri olmayan Evvelbahar’a, köylüler imece usulü bir ev yapmak için harekete geçti.
Tarihin en eski mesleklerinden biri olan çerçicilik, gün geçtikçe yok olmaya başlarken bazı satıcılar bu geleneği devam ettirmeye çalışıyor. Teknolojinin gelişmesi, köylerde de pazar ve marketlerin kurulmaya başlamasıyla birlikte tarihin en eski meslek gruplarından biri olan gezgin satıcılar, köyleri ziyaret ederek, buralarda çeşitli ürünlerin takas usulü veya normal olarak satılması anlamına gelen çerçicilik yavaş yavaş yok olmaya başladı. Özellikle kırsal alanda yaşayanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında hayati öneme sahip olan gezgin satıcılar, Kastamonu’da köyleri tek tek dolaşarak, tas, tabak, giysi, temizlik malzemesi gibi çok farklı ihtiyaç maddesini tezgahında bulunduruyor. Sayıları gün geçtikçe azalsa da 7 yaşındayken Samsun’dan babası ile at sırtında geldiği Kastamonu’da başladığı çerçicilik mesleğini İsmail Evvelbahar, yıllara meydan okuyarak geçimini çerçicilik yaparak sağlamaya devam ediyor. 51 yıldır mesleğini sürdüren, hayatta atından başka kendisine ait hiçbir şeyi olmayan 58 yaşındaki Evvelbahar, gideceği her yere yıllardır at üstünde gidiyor. Kardeşini ve babasını kaybettikten sonra yapayalnız kalan Evvelbahar’a kalacak yer yapmak isteyen köylüler, imece usulü çalışmalara başladı.
“BABAMIN ÖLDÜĞÜNDEN 15 GÜN SONRA HABERİM OLDU”
51 yıldır çerçicilik yaparak geçimini sağlayan İsmail Evvelbahar, “7 yaşındaki iken babamız bizi memleketten almış buralara götürmüş. Hemen hemen 50 yıldır buralardayız. Araç, Kastamonu derken geçimimizi sağlamış babamız, bizleri büyütmüş. 2000 yılında babam ile kardeşim, Araç’ın Gemi köyünde kalıyorlardı köy odasında. Adana’ya çalışmaya gitmişler. Kardeşim orada vefat edince babam da yaşlandı bırakıp tekrar Araç’a gelmiş. Babam da burada vefat etmiş, beni cenaze için çok beklemişler ama gelmeyince gömmüşler. Benim 15 gün sonra babamın öldüğünde haberim oldu. Gittim babamın mezarını buldum, kardeşim ve babam ölünce ben tek başıma kaldım. Ben de o köy bu köy geziyorum. Köylüler beni hep tanıyor artık. Her yerde bin tane evimiz var. Köy odaları açık oluyor, oralarda kalıyorum. Burada misafir ediyorlar, yemek ve çay veriyorlar, bana bakıyorlar” dedi.
“BENİM ÖMRÜN HEP AT ÜSTÜNDE GEÇTİ”
Atın sırtına yüklediklerini yağmur çamur demeden köy köy gezip sattığını söyleyen Evvelbahar, “Hastalanıyoruz, iyileşiyoruz yine de ayakta duruyoruz. Oyuncak, kap kapacak gibi şeyler satarak geçimimizi sağlıyoruz. Bir köye gidiyorum, yayılıyorum, her yerden yemek çay geliyor. Hiçbirinden haberim olmuyor. O kadar iyi insanlar var, bakıyorlar bana. Allah razı olsun herkesten. Ben, damlarda yattım, yerlerde de yattım. Belki 20 yıl sobasız yerde yattım. Biz alışkınız böyle yerlerde yatmaya. Bu konteyner benim için villa. Villa dedikleri şey nedir bilmiyorum ama benim için çok güzel. At üstünde karda çamurda köy köy gezdim. Tipide at ile çok zor şartlarda dolaştım. At üstünde ömür öyle geçip gitti. Doğdum doğalı 7 yaşımdan beri hep at ile hayatım geçti. Benden başka da zaten kimse kalmadı” diye konuştu.
“İSMAİL’İN HAYATTA HİÇ EVİ OLMADI, İNŞALLAH BİR EV YAPACAĞIZ”
İsmail’in 7 yaşında atın heybesinde Samsun’dan Araç ilçesine geldiğini anlatan Sümenler Köyü Muhtarı Hikmet Büyükçolak ise, şunları kaydetti:
“İsmail kardeşimiz için prefabrik bir ev yapılmasına karar verildi. Nasip olursa İsmail kardeşimizin bir tane evi olacak. İsmail, 7 yaşında Araç’a babasıyla birlikte Samsun’dan kardeşiyle beraber atın heybesinde gelmişler. Kardeşi ve babası vefat etti, İsmail kaldı tek başına. İsmail, at sırtında çakı, çakmak, tarak, yemeni, kap kacak gibi küçük eşyalar satarak köy köy gezerek geçimini sağladı. Bu arkadaşımızın hayatta hiç evi olmadı. Hep ömrü köy odalarında geçti” şeklinde konuştu.
“KÖYLÜLERİMİZLE BİRLİKTE KONTEYNERİN KONULACAĞI YERE TEMEL ATIYORUZ”
Boyalı Köyü Muhtarı Mustafa Tosyalı da, “İsmail abimize burada ev yapıyoruz. İsmail abimiz, Araç’a Samsun’dan geldi. Çocukluğumda ben ilkokula giderken İsmail abi geldi Boyalı köyüne babasıyla. Bir tane atları vardı, bir tane de kardeşi vardı İsmail abinin. Kardeşi ve babası vefat ettikten sonra İsmail abi tek başına kaldı. Bizler de ona yardımcı olmak için elimizden ne geliyorsa arkadaşlarla birlikte Allah razı olsun komşulardan, herkesten yardımcı oluyorlar bizlere. Köylülerimizle İsmail abinin konteynerinin konulacağı yere temelini atıyoruz inşallah. Güzel bir ev olacak İsmail abiye” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Kaynak: İHA