Suriye’deki zulümden kaçarak Eskişehir’e yerleşen Talip İsmail, 8 çocuğu ile birlikte yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı.
Suriye’de akrabaları gözlerinin önünde katledilen aile, milyonlarca Suriyeli gibi kendilerine dost olarak gördükleri Türkiye’ye sığındı. İlk önce sığınmacılar için hazırlanan kamplarda kalan Talip İsmail, eşinin kalp hastalığı sebebiyle 8 çocuğuyla birlikte Eskişehir’e göç etti. Eskişehir’de eşyasız ve eski bir evi kiralayan aile, annelerinin iyi olması için yeni bir mücadeleye daha girişti. Doktorların kadının kalbin üst bölgesinde büyüme tespit etmesi üzerine aileye ameliyatın gerekli olduğu söylendi. Talihsiz kadın ameliyattan korkarak, evine geri döndü. Geçtiğimiz ay içerisinde rahatsızlanan anne, 8 çocuğunu hayatını kaybetti. Bu sırada aile dilencilik yapacak kadar fakirleşti. Çevrede yaşayan vatandaşların durumu fark etmesi üzerine, aileye yiyecek ve biraz da eşya yardımında bulunuldu. Evin erkek çocukları ise çöplerden kağıt toplayarak kardeşlerine bakmaya çalışıyor. Hayat arkadaşının ölmesinden çok etkilenen baba Talip İsmail ise, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamıyor. Acılı baba, durumun çok zor olduğunu ve dayanamadığını ağlayarak anlattı.
"ALLAH BU MİLLETTEN DE RAZI OLSUN"
10 çocuğu bulanan İsmail Talip, bir kızını Suriye’de, diğerini ise Aksaray’da evlendirdi. Kalan 8 çocuğu ile yaşadıklarını anlatan acılı baba, "Büyük kızım Suriye’de. Onun da çocuğu benim yanımda. 13 yaşına girdi. 3 oğlum, 7 de kızım var. Sanıyorum 3 yıl oldu buraya geleli. Çocuklar önceden tarlada patates işi çalışırlardı. Annelerine meyve suları alıp getirirlerdi. Portakal alırlardı. Anneleri hastaydı, ona bakarlardı. Millet de bize yardım ederdi, Allah bu milletten de razı olsun. Allah kimseye dert vermesin. Antep’de kalırken eşimi çok doktorlara götürdük. Kalp başı çürümüştü. Daha sonra Eskişehir’de doktorlara getirdik ve kalbi büyük dediler. O yüzden de eşim öldü. Doktorlar, ’Niye ameliyat ettirmedin?’ diye sordu. ’Valla zorlamadım’ dedim, kendisi canına kıymadı, ’Çocuklarımı koklarım’ dedi. Ölüm de Allah’ın emridir, elimizden bir şey gelmiyor" dedi.
"AYRILIK ZORDUR İNSANA"
Yaşadıklarına zor dayandığını ağlayarak anlatan İsmail, tarlada işlerin 2 aydır durduğunu ve vatandaşların kendilerine yardım ettiğini dile getirerek "Burada tek odada çocuklarım ile birlikte yatıyorum. Yavrularım kokuma yatıyor. Ben olmasam rezil ve heder olurlar. Ana gitti, baba kaldı. Artık analık da babalık da ben yapacağım. Dünya fanidir, kimseye kalmaz ne yapalım. Sabah yine ağlıyorum, akşam ağlıyorum. Mezara gidecektim, gidemedim. Yarın sabah gideceğim. Ne yapacağım? Ayrılık da zordur insana. Çok zor, çekemiyor insan" diye konuştu.
(Mehmet Sıddık Yeşilırmak - Burak Tekin/İHA)
Kaynak: İHA