Türk futbolunun önemli değerlerinden Mehmet Ekşi, Beşiktaş forması giydiği 1983’te kupada Fenerbahçe ile oynadı. Beşiktaş, 1-1’in rövanşında rakibini 2-1 yendi ancak Ekşi’nin ilk maçta cezalı olmasına rağmen oynatıldığı gerekçesiyle hükmen yenik sayılarak elendi. Bu durumun sonrasında hayatı tamamen etkilenen Ekşi, “Hayatımı yazsam çift sarı kart olurdu” ifadelerini kullandı.
Türk futbolunun önemli değerlerinden Mehmet Ekşi, 1983’te kupada Fenerbahçe ile eşleşen Beşiktaş müsabakasının 1-1’in rövanşında rakibini 2-1 yenen maçta oynadı fakat Ekşi’nin ilk maçta cezalı olmasına rağmen oynatıldığı gerekçesiyle hükmen yenik sayılarak elendi. Yaşanan bu olay sonrasında kariyeri olumsuz etkilenen ekşi Türkiye Futbol Federasyonu’nun Tam Saha dergisine açıklamalarda bulundu. Futbol hayatının başlangıcı ile ilgili konuşan Ekşi, “Ortaokul bittiğinde Elazığspor’dan davet almıştım. Şafakspor’da (amatör) oynarken beni görmüş, beğenmişler. Elazığspor’un sezon başı çalışmalarına da katıldım ama öğretmen okulunu bitirmemi isteyen babam izin vermedi futbol oynamama. Ben de Tunceli’ye gittim. Orada okul takımında da oynamaya başladım. Futbol dışında basketbol, hentbol ve voleybolda da okul takımındaydım. Bunun yanında atletizm de yapıyordum. 3 bin metre birinciliğim bile var” ifadelerini kullandı.
“SARI KART OLAYINDA BASIN SUSTU”
Kariyerinde büyük darbe görmesine sebep olan sarı kart olayı ile ilgili açıklamalarda bulunan Ekşi, “O dönem kart cezaları ile ilgili statü farklıydı. Kupada gördüğün sarı kartlar kupada; ligdekiler de ligde değerlendiriliyordu. Boluspor ile oynadık kupada önce. O maçta sarı kart gördüm. Ardından dört lig maçına çıktım. Orada da muhtemelen sarı kart gördüm. Sonra Bolu rövanşında yine sarı kart görmüşüm. Sonra 4-5 lig maçı daha yani 2-3 aylık bir süreçten söz ediyoruz ve ben bir sürü maç oynuyorum. Hangi maçta kart gördüğümü hatırlama ihtimalim yok. Ama hakem raporu var ve kulüp müdürlerine veriliyor. Boluspor ile oynadığımız rövanş maçında gördüğüm sarı kart işlenmemiş. Kulüp müdürünün elinde de kağıt yok. Teknik direktörler ve yardımcıları tutuyor bu kayıtları. Ayrıca genel kaptan da sarı kart çizelgesi tutuyor. Ona rağmen nasıl oluyorsa benim ikinci kart kayıp. Basın hakem raporuna göre değerlendiriyor ama o dönem kimse konuyla ilgili bir şey yazmıyor. İşin içinde başka şeyler var demek ki Sonra Fenerbahçe maçı geldi çattı. Teknik direktör ilk 11’i yazmış. Ben de varım listede. Cezalıysam neden adım yazılı? Hiç kimse kart cezalısı olduğumu bilmiyor. Ben de bilmiyorum tabii ki. Komplo teorisi üretecek halimiz yok. Hoca adımı yazdığına göre o da bilmiyor cezayı. Ama birilerinin bildiği halde sustuğunu da düşünmüyor değilim açıkçası. Çok ayaklı bir olaydı bence. Ben işi çözdüm ama yapacak bir şey yok. Geçmiş gitmiş. Ben Beşiktaşlıyım. Bazı şeyleri konuşsam Beşiktaş da zarar görecekti. Çünkü üç bilinmeyenli denklem gibi. Çözen varsa söylesin. Fenerbahçe maçına çıkıyorum. Bütün maç oynuyorum. Beşiktaş camiasında kimsenin haberi yok ama devre arasında Ali Şen’in haberi oluyor. Hatta devre arasında oyuncularına, "Rahat olun, maçı kazandınız" diyor. Karşılaşma 1-1 berabere bitiyor ama Beşiktaş hükmen mağlup. Üç-dört hafta sonra rövanş oynandı. 2-1 kazandık ama elendik tabii. Rövanşta ilk golü onlar attı. Sonra dört-beş tane atmak lazımdı ama olmadı. İki gol bulabildik. Bana çıkarıldı tabii ki. Bu olay futbol hayatıma maloldu. Beşiktaş’ın kaptanıyım ve en iyi oyuncularından birisiyim. Buna rağmen ertesi sezon beni kiralık olarak Karagümrük’e gönderdiler. Sonra döndüm geldim. Transfer konuşuyoruz. Benden boş mukaveleye imza atmamı istediler. "Neden boş mukaveleye imza atıyorum?" diye sordum. "Sarı kart cezasıyla oynadın" dediler. Ben de olayın sorumlusu olmadığımı anlatmaya çalışınca görüşme gergin geçti. İmza atmadan çıktım gittim. Ortada bir olay var. Benim de hatam var elbette. Ama tek sorumlusu ben miyim? Asıl suçlular Beşiktaş’ta yoluna devam etti ama ben ayrılmak zorunda kaldım. Kartların kayıtlarını tutmak benim görevim değil ki. Kart olayı nedeniyle dört maç ceza aldım. Eyvallah. Ama o cezayı da o sezon vermediler. Daha beş-altı maç olmasına rağmen bir sonraki sezonun başlangıcı için ceza aldım. Neden? Çünkü "Mehmet Ekşi oynayamıyor, bize oyuncu lazım." Bu da para harcamak demek. O sezonu bitirdim, ceza ertesi sezon başladı. Nitekim sonra yerime başka oyuncu da aldılar. Bonservisimi de vermedikleri için büyük takımlardan birine gidemedim. O sezon Antalyaspor’a gittim. Çünkü karşımda kaptanı olduğum Beşiktaş var. O nedenle sustum. Çünkü suçlu Beşiktaş değil, kulüp içindeki bazı kişiler” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA