CHP Konya İl Kadın Kolları Başkanı Damla Yılmaz, Kadın Kolları Genel Merkezi tarafından İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına dair karara karşı Danıştay’a yapılan başvuruyu değerlendirerek, “18 yılda en az 7 bin 500 kadın, sırf kadın oldukları için katledildi. Tam da bu yüzden İstanbul Sözleşmesi kadınların
Yılmaz, kamuoyuna kötülenen ve hedef gösterilen İstanbul Sözleşmesinin fesih girişiminin gerekçesiz ve açıklamasız tek cümlelik bir karar olduğunu savundu.
Yılmaz, CHP Konya İl Başkanlığı binasında, merkez İlçe Kadın Kolları Başkanları ile birlikte basın açıklaması yaptı.
Yılmaz, 18 yılda en az 7 bin 500 kadının katledildiğini ileri sürerek, “18 yılda en az 7 bin 500 kadın, sırf kadın oldukları için katledildi. Tam da bu yüzden İstanbul Sözleşmesi kadınların can simididir. Ata’mız Atatürk sayesinde dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinden daha önce eşit haklara sahip olan biz kadınlar, haklarımızın gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Sözleşmeyle ilgili gerçek dışı beyanlarla yürütülen bir karalama kampanyası var. Biz şimdi sizlere gerçek sanılan bazı yalanları ve doğruları anlatalım: Diyorlar ki sözleşme eşcinselliği teşvik ediyor. Şunu net olarak belirtelim ki; Sözleşme mağdurun haklarını herhangi bir ayrım gözetmeksizin güvence altına almaktadır. Diyorlar ki toplumun büyük çoğunluğu sözleşmeden rahatsız, iptal edilmesini istiyor. İşin esası bu iddianın aksine, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik yüksek düzeyde toplumsal bir destek vardır” diye konuştu.
Geçen yıl yapılan bir araştırmaya da değinen Yılmaz, şöyle devam etti: “Temmuz 2020’de yapılan bir araştırmaya göre; katılımcıların yüzde 64’ü sözleşmeden yanadır. Diyorlar ki Sözleşmeye dünyada her yerden tepkiler var. Oysaki bu sözleşme şiddete karşı sıfır tolerans tanıyan en kapsamı sözleşme olması nedeniyle sadece Avrupa’da değil, dünya genelinde ‘altın standart’ olarak gösterilmektedir. Şu ana kadar 45 ülke ve Avrupa Birliği sözleşmeyi imzalanmıştır. İmzacı ülke sayısının artmasına dönük çalışmalar sürmektedir. Diyorlar ki Sözleşme yüzünden kadının beyanıyla, başka hiçbir delil olmaksızın erkek hapse atılmaktadır. Oysaki Sözleşmede kadının beyanıyla verilen tek karar ‘tedbir’ kararıdır’ beyanla verilen hapis kararı yoktur. Diyorlar ki Sözleşme boşanmaları arttırıyor. Sözleşmede evlenme ya da boşanmaları teşvik edici hiçbir madde yok. Boşanmaların başlıca nedeni aile içindeki şiddettir. Diyorlar ki Sözleşme yüzünden şiddet artmıştır. Oysaki Sözleşme şiddeti arttırmamış, görünür kılmıştır. Diyorlar ki Sözleşme geleneklerimize, kültürümüze aykırı, bize uymuyor. Oysaki bu topraklarda kadına yönelik şiddet bir gelenek olamaz, olmamalıdır. Diyorlar ki Sözleşme yüzünden kadınlar kafasına göre koruma talebi alıyor, bunun bir sınırı olmalı. Oysaki 2019 yılında koruma başvurusu yapan 41,383 kadının bu talebi reddedildi. Koruma talebi verilmediği için binlerce kadın şiddete uğradı, öldürüldü. Diyorlar ki Sözleşme erkekleri mağdur ediyor. Oysaki Sözleşmede şiddet uygulamayan erkeklerle ilgili bir yaptırım yoktur. Evden uzaklaştırılanlar; şiddet uygulayan, tehdit eden ve suçlu bireylerdir.”
Yılmaz, CHP Kadın Kollarının kuruluş amaçları hakkında da şu bilgileri verdi: “CHP Kadın Kolları’nın kuruluş amaçlarından birisi de, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, yaşamın her alanında uygulanmasını sağlamak, kadına karşı her türlü şiddeti önlemek için mücadele etmek, toplumsal yaşamın her alanında kadınların özgür ve eşit bireyler olarak yer almalarına katkıda bulunarak kadın hareketine öncülük etmektir. Kadının insan haklarını savunmak ve sahip çıkmak CHP’nin ve CHP Kadın Kollarının görevidir. İnatla ve dayanışma bilinci ile sürdürdüğü mücadelemiz sayesinde, İstanbul Sözleşmesine taraf olunacak, taraf kalınacak ve ülkemizin her bir karışı kadınlar ve çocuklar için güvenli hale gelsin diye gerekleri yerine getirilecektir. Tekrar söylüyoruz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır.”
(Haber Merkezi / Haber Kent)