Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, yılda 1,7 milyar ekmeğin israf edildiğini belirterek "Belki insanlar açlıktan ölürken, maalesef ve maalesef 1,7 milyar ekmeğin israf edilmesi, bırakın Türkiye’yi insanlık adına acı" dedi.
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) tarafından düzenlenen 14. Uluslararası Kongre ve Sergisi, Antalya Serik ilçesi Belek turizm merkezindeki bir otelde gerçekleşti. Un sektörüyle alakalı dünyada düzenlenen ilk 10 kongrenin içerisinde yer alan kongrenin bu seneki ana konusu "Buğday ve Ekmeğin Aşkı: Un" olarak belirlendi. Kongrenin açılışına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu katıldı.
Kongre açılışında konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, buğday, un ve ekmekle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Fakıbaba, Türkiye’nin buğday ithal ettiği yönündeki iddialara ise yanıt verdi.
"DÜNYA HUBUBAT TİCARETİ TÜRKİYE ETRAFINDA DÖNMEYE BAŞLADI"
Tarım denince akla hububatın geldiğini belirten Bakan Fakıbaba, 2017-2018 döneminde dünya hububat üretiminin 2,6 milyar ton, ticaretinin ise 400 milyon ton seviyesinde gerçekleştiğini kaydetti. Son 5 yılda dünyada hububat üretiminin rekor seviyede olduğuna dikkat çeken Fakıbaba, "Hububat, dünyada az sayıda ülkenin net ihracatçı olduğu, çok sayıda ülkenin ise ithalatçı olduğu bir ürün gurubudur. Son 15 yıldaki gelişmelere baktığımızda dünya hububat ticaretinin Türkiye’nin etrafında görmekteyiz. Hububat aynı zamanda 81 milyon insanımızın ekmeği, hayvanlarımızın yem kaynağıdır. Asla ve asla vazgeçemeyeceğimiz stratejik bir alandır. 2018 yılı kışlık hububat ekilişleri tamamlandı, bugün itibariyle bitki gelişiminde herhangi bir olumsuzluk Allah’a çok şükür yaşanmamaktadır. İnşallah önümüzdeki birkaç ay içerisinde yeterli yağış alındığında bereketli bir hasat sezonu yaşayacağımıza inanıyorum" dedi.
"TÜRKİYE BUĞDAY İTHAL ETMEMEKTEDİR"
Buğdayla ilgili düzenlenen kongre vasıtasıyla kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine ihtiyaç duyduğunu belirten Fakıbaba, Türkiye’nin buğday ithal ettiği yönündeki söylentilere yanıt vererek, "Ülkemiz kendi ihtiyacı için buğday ithal eden ülke değildir. Zaman zaman konuşuluyor, işte ’buğdaya bile muhtaç duruma getirdiler bizi’ diye. Muhalefet bunu çok söylüyor. Ama Allah’a çok şükür ki, biz buğday ithal eden değil, ihraç eden bir ülkeyiz. Türkiye buğday ithal etmemektedir. Ancak bunu tamamen buğdaya dayalı mamul maddi ihracatı için yapmaktadır. Burada çok değerli iş adamlarımız ve ihracatçılarımız var. Türkiye artık ihracatçılarının sayesinde, iş adamlarının sayesinde para kazanmasını da biliyor. Biz tabi ki ithal edeceğiz ama ithal ettiğimize katma değer kazandırıp ondan para kazanacağız ve ihraç da edeceğiz. Onun için ben iş adamlarımızla gurur duyuyorum. Biz iş adamlarımızın hep yanındayız, hizmetindeyiz. Ben geldiğim günden beri, bütün bürokrat arkadaşlarıma ‘Aman işleri zorlaştırmayın ve basit şeyler için iş adamlarımızın önünü tıkamayın’ diye söyledim. Çünkü onlar bu ülkeye gerçekten çok büyük hizmet veriyorlar, istihdam sağlıyorlar. Bu memleketin gerçekten bunlar ak yüzü insanlar. Onlara hizmet etmeyi, AK Parti hükümetleri olarak bir ibadet olarak görüyoruz" diye konuştu.
Fakıbaba, son birkaç yılda Türkiye’de 3 milyon ton buğday üretiminin mamul madde ihracatı için kullanıldığını hatırlatarak, "Dolayısıyla Türkiye buğdayda kendine yettiği gibi, çiftçimizin ürettiği buğdayla un, bulgur, bisküvi, makarna ihracatı da yapmaktadır. Anadolu toprakları buğdayın anavatanıdır. Dünyanın en kaliteli makarna buğdayı bu coğrafyada yetişmektedir. Ülkemiz makarna ihracatında kullandığı buğdayın yarıdan fazlasını içerideki üretimle karşılamaktadır. Nitekim son 10 yıla baktığımızda 41,4 milyon ton buğday ithalatına karşılık, 48,5 milyon ton ihracat gerçekleşmiştir. Bu durumda ülkemiz buğdayda net ihracatçı konumdadır" dedi.
"UN İHRACATINDA BİRİNCİ, MAKARNADA İSE İKİNCİYİZ"
Tarım, gıda, su ve enerji konularında dünya ülkeleri arasında büyük rekabet yaşandığına dikkat çeken Fakıbaba, Türkiye’nin coğrafi konumundan dolayı bu konuda avantajlı olduğuna işaret etti. Türkiye’nin un ihracatında dünyada birinci makarna ihracatında ise ikinci sırada sırada yer aldığını belirten Fakıbaba, "120 ülkeye un ve bulgur ihracatı, 150 ülkeye makarna ihracatı yapmaktayız" dedi.
"EKMEK YEMEDİĞİM ZAMAN DOYAMIYORUM"
Türk insanın beslenmesinde ekmeğin yerinin büyük olduğunu ifade eden ve "Ben şahsen ekmek yemediğim zaman doymuyorum" diyen Fakıbaba, bakanlık olarak 2012 yılında ekmek ve ekmek çeşitlerindeki tuz miktarını azalttıklarını hatırlattı. 25 yıldan bu yana çayda şeker kullanmadığı yönünde açıklama yaptığını söyleyen Fakıbaba, "Bugün de hiç tuz kullanmadığımı söyleyebilirim. Bir hekim olarak gerçekten ekmekte tuz oranını azaltmamız, insan sağlığı açısından çok önemli olduğuna inanıyorum. Ekmek satılan her yerde tam buğday ekmeği ve kepekli ekmek bulunmasını sağladık. Ekmek üretiminde, dağıtımında ve satışında çalışan tüm personelin hijyen eğitimi almasını zorunlu hale getirdik" dedi.
"EKMEKTEKİ KEPEK ARTTIRMA ORANI DEVAM EDECEK"
Bir hekim olarak ekmek ve buğdayın sağlığa olan etkisinden bahseden Fakıbaba, "Yapılan araştırmalarda ülkemizde yetersiz beslenmede ekonomik güçlüklerden daha ziyade bilgi eksikliği ve uygulamada yapılan hataların etken olduğu ortaya çıkmıştır. Un üretimi ve teknolojisinde insan için sağlıklı olan kepek oranını arttırdık, arttırmak zorundayız ve gittikçe de bu artacaktır. Yaptığımız ve yapacağımız düzenlemelerle obeziteyle mücadelede ve aşırı tuz tüketimine bağlı olarak görülen hastalık sayısında azalma sağlanacaktır" diye konuştu.
"İSRAF EDEN, İFLAS EDER"
Ekmekte israf konusuna da değinen Fakıbaba, yılda 1,7 milyar ekmek israf edildiğini kaydetti. Fakıbaba, "Belki insanlar açlıktan ölürken, maalesef ve maalesef 1,7 milyar ekmeğin israf edilmesi, bırakın Türkiye’yi insanlık adına acı olduğuna benden daha fazla üzüldüğünü düşünüyorum. Bunu mutlaka önlemek zorundayız. El ele vereceğiz ve bunu mutlaka önleyeceğiz. Çünkü israf eden her zaman iflas eder" ifadelerini kullandı.
(Memiş Akın - Suat Metin/İHA)
Kaynak: İHA