"Sorun demokrasi olsaydı 2009’dan sonra silah patlamazdı”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörün önüne geçmek için her yolu denediklerini belirterek, “Eğ...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörün önüne geçmek için her yolu denediklerini belirterek, “Eğer sorun gerçekten demokrasi ve özgürlük meselesi olsaydı, 2009’dan sonra yaptığımız reformlardan sonra bu şehirde hiçbir silahın patlamaması gerekirdi" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığının 6’ncı Olağan Kongresi’ne katıldı. Seyrantepe Kapalı Spor Salonu’nda yapılan kongrede konuşan Erdoğan, terör örgütlerinin Türkiye’nin geleceğine yönelik saldırılarına karşı Diyarbakırlıların canları pahasına karşı koyduklarını belirtti. Diyarbakırlıların çile çektiğini bildiklerini anlatan Erdoğan, “Evlerden evlere ne gibi tüneller kazıldığını biliyoruz. Diyarbakır’ın 15 Temmuz’da iki şehidi var. Yıllarca bu ülkeyi kene gibi emen bölücü terör örgütünün bu ülkeye ve Diyarbakır’a hayrı dokunmamıştır. Yolda gelirken yeni Diyarbakır’ı gördüm. Kırklar Dağı’nın halini gördünüz değil mi, ne oldu şimdi, gereği yapıldı mı, yapıldı. Bu ülkede bölücü terör örgütü benim vatandaşlarıma çok çektirdi. Ama artık çektiremeyecek. Artık bir huzur ve refah toplumun bu bölgede inşallah erdemine erecekler. Sadece kan döken, acıya sebep olan, yakan yıkan, insanların onurunu ve namusunu tehdit eden bu örgütün gerçek yüzü görülmüştür. 13-15 yaşında kızları dağlara kaçırmak suretiyle, onlara orada nelerin yapıldığını izlediniz. İşte bunlar bu. Özellikle 2015 yılındaki çukur eylemlerinde bu örgütün sergilediği hoyratlık ve alçaklık hakikatleri ortaya dökmüştür” diye konuştu.

“SADECE SUR’A 2 KATRİLYON HARCADIK”

Adeta yepyeni bir Diyarbakır ortaya çıkardıklarını, özellikle Suriçi’nin Diyarbakır’ın tarihe ve kültürüne yakışır bir hale getirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Vicdansızlar, siz nasıl Diyarbakırlısınız. Nasıl Kürdüm diyorsunuz da güzelim camileri yıkıyorsunuz. Sizde vicdan yok mu, nasıl bunu yaptınız. Şimdi yeniden inşa ediliyor. Nereden nereye. Sadece Suriçi’ndeki çalışmalar için 2 katrilyon harcadık. Helal olsun. Diyarbakır’a bu yakışır. Yaklaşık 3 bin 700 hasarlı binada yaşayan vatandaşlarımızın yüzde 78’i ile anlaşma sağlandı. Evleri kullanılamaz hale gelen vatandaşlara kira ve eşya yardımı yaptık. 5 bin 637 konutun büyük bir bölümü tamamlandı, kalanları da hazirana kadar bitiriliyor. Hazreti Süleyman Cami çevresinin düzenlemesini yaparak şehrimize önemli bir değer kazandırdık. Gazi ve Melikahmet caddeleri üzerinde bulunan yaklaşık 3 bin dükkan ve iş yerinin çehreleri yeniden yapılarak, şehrimizin ekonomisine kazandırıldı. Teröristlerin özellikle hedef aldığı Kurşunlu Camii başta olmak üzere tarihi eserlerin restorasyonu önemli ölçüde bitirildi. Şimdi Suriçi’nin kanalizasyon, yağmursuyu ve içmesuyu alt yapılarını tamamladık. Sur’un etrafını çeviren yolla ilgili çalışma da 3 aya kadar bitiyor. Ulu Cami ve diğer eserlerin etrafındaki güzelleştirme çalışmaları da tamamlandı. Dicle Vadisi’nde 340 dönüm araziyi hizmete sunduk, artık oralar sizin mesire yerleriniz. Diyarbakır taş evlerine özel bir proje uyguladık. Bin 500 evin yapımı için çalışmaya başladık, 350’sini tamamladık. Diyarbakır’a bu yakışır, daha güzel olacak. Geriye kalanların temelini de bugün atacağız. Bunlar da bir yıl içinde tamamlanıp, hak sahiplerine teslim edilecek."

“KAZANAN TERÖR DEĞİL, HİZMET OLMUŞTUR”

Belediyelerin neler yaptığının ortada olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şu ifadelerde bulundu:

“Diyarbakır belediye hizmetlerinin adını bile unutmuştu. Belediyede hizmet verilmediği gibi yolu düşen vatandaşların da anasından emdiği süt burnundan getiriliyordu. Şimdi ise millete hükümdarlık değil, hizmetkarlık etmeye geldik. Onlar öldürmek için biz ise yapmak, yaşatmak için mücadele ediyoruz. Sizlerin de desteğiyle kazanan terör değil hizmet olmuştur. Tabi Diyarbakır’a yaptıklarımız sadece bunlardan ibaret değil. 15 yılda Diyarbakır’a 24 katrilyon liralık yatırım yaptık. Hem de bu yatırımlar terör örgütüne, onun müteahhitlerimizi tehdit etmesine, öldürmesine, yatırımcıları kaçırmak için elinden geleni yapmasına rağmen gerçekleşti. Terör örgütü sadece ülkemizin birliğine ve kardeşliğine değil, gelişmesine, kalkınmasına ve büyümesine de düşman. Her şeye rağmen Diyarbakır’ı da bölgemizi de hizmetsiz bırakmadık. Her alanda hizmetlerle donattık.”

“TÜRKİYE KUPASI FİNALİ DİYARBAKIR’DA OYNANACAK”

5 bin 300 yatak kapasiteli yurt yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Diyarbakır stadyumunu 33 bin kişilik kapasitesiyle şehrimize yakışan bir eser oldu. İnşallah burada şampiyonluk maçı oynanacak. Son hazırlıklar süratle bitirilecek. Türkiye Kupası’nın finali orada oynanacak. 9 Mayıs 2018’deki final karşılaşması burada yapılacak. Sağlıkta 16’sı hastane olmak üzere 42 sağlık tesisi yaptık. Kayapınar’da büyükşehir hastanesi yapıyoruz, hazırlıkları sürüyor. Yakında inşaatına başlanacak. 16 bin 850 konut inşa ederek, kentin çehresini değiştirdik. Hızlı trenden Diyarbakır’ın mahrum kalması düşünülemezdi, bir yandan Şanlıurfa-Mardin, bir yandan Elazığ tarafına iki ayrı tren hattı kuruyoruz. Diyarbakır Havalimanını kapasitesini yıllık 5 milyon yolcuya çıkardık. Silvan Barajı sadece ülkemiz değil, dünya çapında bir projedir. Bittiğinde Dicle üzerindeki en büyük sulama amaçlı baraj burası olacaktır. Bölgenin ekonomisine yıllık 1,2 milyar lira ilave katkı sağlayacak. Dicle Barajı’ndan getirdiğimiz su ile içme suyu sorununu da çözdük. Son 15 yılda Diyarbakır’daki çiftçilerimize ödediğimiz destek yaklaşık 4 katrilyon lira. Görüldüğü gibi her alanda Diyarbakır’ı tarihinde görmediği hizmetlerle buluşturduk, buluşturuyoruz.”

“YATIRIM SORUNUNUN TEK NEDENİ TERÖR”

Bir şehrin, bölgenin ve ülkenin kalkınmasının, büyümesinin ve istihdamın artmasının birinci şartının huzur olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Bir yerde huzur yoksa devlet ne kadar imkan sağlarsa sağlasın oraya yatırımcı gelmez. Görüyorsunuz devlet olarak biz okul yapmışız, hastane, yol, konut, baraj yapmışız, her şeyi yapmışız. Diyarbakır’ın her köşesinde bir fabrika yoksa, insanlar iş değil iş yerleri çalıştıracak insan aramıyorsa burada düşünmemiz gerekiyor. Bölgede yıllardır yaşanan yatırım sorununun tek bir sebebi var o da terör. Unutmayın para ürkektir, en küçük bir sıkıntı, en küçük bir zorlama parayı hemen kaçırır. Bugün bırakınız dışarıdan yatırım gelmesini, Diyarbakır’ın kendi sermaye sahipleri dahi buraya yatırım yapmıyor. Ne zaman Diyarbakır ve terör aynı anda anılmaz, işte o zaman bu şehir yatırımla dolar taşar. Biz terörün önüne geçmek için her yolu denedik. Eğer sorun gerçekten demokrasi ve özgürlük meselesi olsaydı, 2009’dan sonra yaptığımız reformlardan sonra bu şehirde hiçbir silahın patlamaması gerekirdi. Reformların en zirve noktasında terör örgütü meydan okumaya kalktı. O zaman baktık ki bunlar tekdir ile uslanmıyor işte o zaman köteği devreye soktuk. Terör örgütü ülkemizin neresinde teşebbüse giriştiyse güvenlik güçlerimiz hepsini sildi süpürdü, teröristleri açtığı çukurlara gömdü” dedi.

“AFRİN’İN 4’TE 3’Ü KONTROLÜMÜZE GİRDİ”

Afrin’de etkisiz hale getirilen terörist sayısının 3 bin 569 olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tabi artık Afrin’in neredeyse 4’te 3’ü kontrolümüzün altına girmiş vaziyete. İnşallah müjdesi yakın, fetih yakın. Artık benim oradaki kardeşlerim evlerine topraklarına girecekler. Yetti artık.

Bütün bu sabırlardan sonra şimdi fetih nasip olacak. Şehitlerimiz var. Ama onlar biliyorlar ki biz o yüce makama doğru gidiyoruz. Bu şehirden bir gencimizin ifadesiyle, denizi olmadığı halde her gün insanların boğulduğu Diyarbakır artık geride kaldı. Artık vatandaşlarımızın hukukunu, milletimizin birliğini tehdit etmeye kalkarsa askerimiz, polisimiz hazırda bekliyor. Adı ister PKK, ister FETÖ olsun, arkasında hangi gücün olduğu da fark etmez, istikbalimizi tehdit eden kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız, hemen başını ezeceğiz. Artık Türkiye’nin İzmir’i, Erzurum’u, Trabzon’u, Diyarbakır’ı ve tüm şehirleriyle bu hale gelmemesi için hedeflerimiz doğrultusunda yürümeyi sürdüreceğiz. Diyarbakır’ı ülkemizin en önemli ticaret, sanayi, kültür ve spor merkezlerinden biri haline getirmedikçe bize durmak haramdır.”

(Mehmet Pişkin - Emrah Kızıl - Murat Başal/İHA)

Kaynak: İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri