CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse ben siyasetçiyim, seçildim, kimseye hesap vermem demeyecek. Herkesin mevkisi ve makamı ne olursa olsun, siyasetçi halka hesap vermek zorundadır" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tekirdağ Çorlu Belediyesince yaptırılacak Trakya Gösteri ve Kongre Merkezinin temel atma töreninde konuştu. Siyasetçinin halka hesap vermek zorunda olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanlarıma şunu söyledim. İki konuda duyarlı olacaksınız, Bir seçildiğimiz andan itibaren size oy versin vermesin bütün vatandaşları kucaklayacaksınız, hiçbir ayrım yapmayacaksınız iki yaptığınız her harcamanın hesabını belde halkına vereceksiniz. Yani hiç kimse ben siyasetçiyim seçildim, kimseye hesap vermem demeyecek. Herkesin mevkisi ve makamı ne olursa olsun, siyasetçi halka hesap vermek zorundadır. Halka hesap veren siyasetçi, düzgün siyasetçidir namusu siyasetçidir, onurlu siyasetçidir ve ülkesinin geleceğini düşünen siyasetçidir. Belediye başkanlarımız bu bağlamda güzel hizmetler veriyorlar ama bundan sonra da gezeceğim. Ya temel atma ya da açılış törenlerine katılacağım. Burada bir kültür merkezinin temelini atacağız, doğrudur. Özellikle gençler demişse o kültür merkezinde bir araya gelecekler, oturacaklar, konuşacaklar, tartışacaklar insanlar düşüncelerini özgürle özgürce dile getirecekler. Birbirimizden etkileneceğiz. Belki dünyayı çevremizi, belki Türkiye yeniden onu konuşacağız, tartışacağız. Bunları yapmak bizim görevimizdir" ifadelerini kaydetti.
"Biz hizmet peşindeyiz ama bir zat var ki o zat da kavga peşinde" diyen Kılıçdaroğlu, "Yahu arkadaş bu memlekette kavga etmediğin bir adam kalmadı yok. Kavga etmezsen ne olur? 1 hafta konuşmasan ne olur? 1 hafta konuşmasa vallahi memlekete huzur gelecek ama her gün sabah akşam konuşuyor ağzından olmadık laflar çıkıyor. Yok olmaz, sabah öyle akşam kavga. Bugün yine beyefendi konuşurlardı. Sevgili Erdoğan cesaretin varsa hani diyorsun ya ben karizmatiğim hani diyorsun ya gel karşıma çık, göstereyim ben sana karizmayı neymiş ne değilmiş senin karizmanı çizeyim. Durmuş konuşuyor ama niye karşımda konuşmuyorsun? Ben hesap bilmiyormuşum. Yahu sen zaten hesap bilseydin memleket bu halde olur muydu? Çiftçinin haline bak, emeklinin haline bak, doların hali ne? Bu enflasyon haline bakın üniversiteyi bitirmiş milyonlarca gencimiz işsiz, onların haline bakınız. Dönmüş bana diyor ki sen hesap bilmiyorsun. Cesaretin varsa karşıma gel ben sana hesabı kitabı öğreteyim. Şu hesap nasıl yapılır, kitap nasıl yapılır bak hepsini öğreteyim. Ama gelemezsin cesaret edemesin. Cesaret edemiyorsan karşıma çıkmaya cesaret edemiyorsa niye konuşuyor hakkımda? Gelsin oturalım konuşalım. Bana hesap soracakmış, sor hesabını kardeşim. Cumhurbaşkanlığı yapıyorsun, hesap soracağım diyorsun yok, Başbakanlık yaptın, hesap soracağım diyorsun, bir partinin genel başkanlığını yaptın hesap soracağım diyorsun. 15 yıldır hesap soruyorsun benden 15 yıldır sormuyorsan namertsin sen. Gel kardeşim karşıma ben sana ne soracağımı çok iyi biliyorum Sen cesaret edemiyorsun senin çocukların vergi cennetlerine para gönderdi mi göndermedi mi mesela bu soruyu soruyorum. Bir daha söylüyorum Sevgili Erdoğan, çocukların vergi cennetlerine milyonlarca dolar para gönderdi mi göndermedi mi? Musluğu açan kadının açtığı gibi 5 çeşit vergi ödüyor, herkes vergi ödüyor. Senin çocukların diye oralara milyonlarca dolar gönderiyor" şeklinde konuştu.
"Ben her kuruşun hesabını veririm"
Kılıçdaroğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Haktan hukuktan adaletten bahsediyorsun, ’Kılıçdaroğlu hesap bilmiyor diyorsun.’ Ben hesap biliyorum çok iyi görüyorum senin neler yaptığını da çok iyi biliyorum. Ele veriyorsun talkını kendin yutuyorsun salkımı. Bir daha söylüyorum sevgili Erdoğan, ben adam yemem, ben adamlarla kavga etmem ben aklımla mantığımla, kültürümle ve özgüvenimle konuşurum. Benim cesaretim var, senin de cesaretin, yüreğin varsa, sağda solda oturup konuşmaya gerek yok senin elinde bir sürü televizyon kanalın var bir sürü gazeteci var. O gazetecilerini al televizyon kanalına, otur karşıma çık adam gibi oturup hesaplaşalım. Gelmeyeceksin ben buradan gayet iyi biliyorum, gelmeyeceksin. Bu soruyu da görmezden gelecektir. Üçüncü kez bir kez daha sorayım. Sevgili Erdoğan, senin çocukların, vergi cennetlerine para milyonlarca dolar para gönderdi mi göndermedi mi? Ben gönderdiğini, çok iyi biliyorum da o itiraf etsin diye bekliyorum. Siyasetçi cebini düşünmez, siyasetçi halkı düşünür ve dürüst ve namuslu siyasetçi halkı düşünür. Ben her kuruşun hesabını veririm, siyasete atıldığım gün bütün mal varlığımı internet siteme koydum, eşimin yüzüne kadar. Hepsi benim alın teriyle kazandığım para. Yıllarca incelediler. Acaba bu Kılıçdaroğlu’nun bir açığını bulabilir miyiz diye bir müfettiş ordusu görevlendirdiler. Bulamazsınız kardeşim, bulamazsın ama kul hakkı yemeyiz biz. Biz insana saygılıyız biz inançlı insanlarız, bizim kültürümüzde bu vardır, biz kendi değerlerimize ihanet etmeyiz. Kendi inancımıza, kendi değerlerimize ihanet etmeyiz. Bakın bizim belediyelerimizin güzel tesisler yapıyorlar, kültür merkezleri yapıyorlar, spor tesisleri yeşil alanları yapıyorlar. Onların engellemelerine rağmen yapıyoruz, daha güzel şeyler yapacağız. 2019, Türkiye için bir çıkış noktası durumda. Sevgili Çorlulular, unutmayın 2019’da 2 seçenek olacak. Ya, tek adam rejimi için oy kullanacağız veya çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye için demokratik parlamenter sistem için oy kullanacağız. Hepimize düşen görev bir oturup düşünmektir. Farklı kimliklerimiz farklı inançlarımız olabilir ama hepimiz al bayrağın altında huzur içinde yaşamaktayız. Bunu gerçekleştireceğiz, ana hedefimiz budur.Bunu sağlamak için yerelden başladık. Merkeze kadar gideceğiz. Katılan herkese teşekkür ediyorum."
(Emre Gülle - Serdar Şahin - Vedat Bayraktar/İHA)
Kaynak: İHA