Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Rusya’dan et ithalatı konusuna ilişkin, "Anlaşma yok. İthal edilecek olsa dahi bu çok büyük seviyelerde değil, küçük seviyelerde olan ithallerdir” dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, “Eşitlik için konuş! Şimdi Tam Zamanı” adlı Dünya Kadınlar Günü etkinliğine katılmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Rusya Tarım Bakanı Aleksandr Tkaçev’ın açıklaması hatırlatarak, kırmızı et, süt ve deniz ürünleri konusunda Türkiye’nin böyle bir ithalatı başlatıp başlatmayacağı sorusuna Fakıbaba, “Su ürünleri konusunda bizim 2023 hedefimiz 1 milyar dolar ihracattı. Biz çok şükür 2018’de 850 milyon dolar oldu ve 2018’ de biz inşallah 1 milyarı geçmeyi hedefliyoruz. Ülkeler bazen siyasi olarak birbirleriyle alışveriş yapmak zorunda kalıyorlar. Gittiğiniz ülkede şunu söylüyorlar, diyorlar ki, ‘sizden bizden bu kadarlık mal alıyoruz siz bizden ne alacaksınız?’ Bu konuda Türkiye’nin bazen sıkıştığı durumlar oluyor. En fazla bu et konusunda oluyor. Et gündeme geliyor. Genelde ülkelere gittiğimizde mutlaka ihracat ve ithalat şeması ortaya çıkıyor ve ülkelerle oturup bir yerde anlaşmak zorunda kalıyorsunuz. Genelde halkın sandığı gibi Türkiye’nin çok büyük et ihtiyacından değil genelde siyasi amaçlı olarak ihracat yaptığınız ülkelerden ithalatta yapmak zorunda olduğunuzdan dolayı bazı kalemlerde böyle şeyler gündeme gelebiliyor” diye konuştu.
“Yerli üretici vazgeçilmezimizdir” ifadesini kullanan Fakıbaba, “Desteklerimiz devam ediyor. 14.5 milyar desteğimiz var. Mart’ın ortasını bulduk. 5 milyar desteğimizi ödemişiz. Ödemeye devam edeceğiz. 2019’da da üreticilerimizi mutlaka ve mutlaka desteklemek adına çok daha güzel şeyler yapacağız. Hiç olmayan şeyleri de veriyoruz. Mesela et ithal ederken et süt kurumu 23 lira 820 kuruştan almış olduğu etin fiyatını 25.5 liraya çıkardı. Hiç yokken hayvan başı 250 TL destekleme verdi. Üreticilerimizin tarım bakanlığının yapmış olduğu desteklemelerden memnun olduğunu görüyorum. Yeterli mi? yeterli olması için de her defasında çalışmalarımızı arttırıyoruz” açıklamasında bulundu.
“ANLAŞMA YOK”
Rusya’dan et ithalatı konusunda anlaşmanın olup olmadığının sorulması üzerine Fakıbaba, şöyle konuştu:
“Hayır anlaşma yok. İhracat ve ithalat şemasına baktığımızda eğer sizin ihracat oranınız fazlaysa o ithal olan ülke şunu soruyor, biz sizden çok fazla alıyoruz siz ne alabilirsiniz ve bu bağlamda bazı görüşmeler olabilir. Ama Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının böyle bir görüşmesi olmamıştır. İthal edilecek olsa dahi bu çok büyük seviyelerde değil küçük seviyelerde olan ithallerdir. Küçük rakamlarla mümkün olduğu kadar dengeyi bulmaya çalışıyoruz.”
“HEM ÇİFTÇİ HEM TÜRKİYE İÇİN FAYDALI OLACAĞINA İNANIYORUM"
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda ise Bakan Fakıbaba, “ Özelleştirmeyle ilgili olarak zaten elimizde 25 fabrikamız var. 8 tane özel bazı kooperatiflerin elinde. 25 tane de devletin elinde var. Bu 8 tane özel fabrika 1 milyon ton şeker üretiyor. Bizim elimizde olan 25 tane fabrika da 1 milyon 400 bin ton şeker üretiyor. Özel sektörle yarışmak zorundasınız devlet olarak. Biz Türkiye’deki bütün özel sektörleri kapatalım. Özel medyayı da kapatalım sadece devlet basını ve televizyonları olsun bu doğru bir olay mıdır? Rekabetin olması lazım. Bana sorarsanız bütün şeker fabrikaları özelleştirilmesin mi? hayır. Stratejik ürünlerde mutlaka ve mutlaka devletin regülasyon görevini yapması lazım. Çiftçilere bu fırsat tanınmayacaksa, çiftçiler şeker pancarı yetiştiremeyeceklerse küspe elde edemeyeceklerse haklı ama özelleştirildiğinde ben sayının daha fazla artacağına inanıyorum. Küspenin daha fazla üretileceğine inanıyorum. Bu işle iştigal eden çiftçi kardeşlerimizin sayılarının artacağına inanıyorum. Özelleştirmeyle fiyatların daha fazla düşeceğine inanıyorum. Daha Şeker fiyatlarının düşeceğine inanıyorum. Şeker fiyatlarının düştüğünden dolayı Avrupa ile yarışabilir bir hale geleceğimize inanıyorum. Bunun hem çiftçi hem ülkemiz için hem Türkiye için faydalı olacağına inanıyorum. Özel sektörün girdiği her yerde güzel işler yapmıştır. Ette, sütte, şekerde, buğdayda olsun devlet regülasyon görevini mutlaka yapmalıdır, her şeyi özel sektöre bırakmamalıdır. Ama benim bildiğim ve olacak olan şey küspe miktarı artacaktır. Özelleştirilen fabrikalara belirli kotalar verilecektir. Fabrikalar bu kotaları kullanmadıkları takdirde bu kotalar tekrar devletin fabrikalarına geçecektir. Oradan çalışan işçilerin haklarına hiçbir şey olmayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
“BELKİ TARIM KREDİ OLARAK BİRKAÇ FABRİKAYI BİZ ALMAYI DÜŞÜNÜYORUZ"
Hangi fabrikaların kar edip etmediklerini bilmediğini söyleyen Fakıbaba, şunları kaydetti:
“Devlet mutlaka Türkiye’nin çıkarlarını düşünerek hareket edecektir. Tarım Kredi olarak Tarım Bakanlığı olarak da bizde talipli olacağız. Eğer şartlarımız uyduğu takdirde. Belki Tarım Kredi olarak birkaç fabrikayı biz almayı düşünüyoruz. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti, AK Parti Hükümeti mutlaka halkın lehine olan kararları alan bir hükümettir. Bu kararların doğru olduğuna inanıyorum. Nişasta bazlı şekerle rekabet oranımız çok daha iyi olacaktır. İhtiyaç çok daha fazla azalacaktır nişasta bazı şekere. Bu şekilde özelleştirmenin Türkiye’ye çiftçiye zararı yoktur, faydası vardır.”
Tarım Kredi Kooperatifinin de ihaleye girip girmeyeceği sorusuna Fakıbababa, “Onun şartlarına bakıyoruz” dedi.
(Pelin Üzek Kılıç - Fatih Erdoğan/İHA)
Kaynak: İHA