Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, OHAL tartışmalarıyla ilgili, "Bu terörle mücadele için kullanılmış bir yoldur. Bu bizim girişimcilerimiz, iş adamlarımız için kullanılmış değil ki. Bizim karşımıza hele hele iş adamlarımız çıkıp da ‘OHAL’in kalkması gerekir’ diyorsa bu bizi üzer" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı.
“İŞ ADAMLARIMIZIN ARASINDA AYRIMCILIK YAPMADIK”
Genel Kurul’da konuşan Erdoğan iş adamlarına hitap ederek, “Ülkemizde iş adamlarımızın meseleleriyle bu kadar yakından ilgilenen, yurt dışı temaslarında bu kadar önde tutan bundan önce bir cumhurbaşkanı oldu mu olmadı mı bilmiyorum. Yaptığım tespitlere göre yok. İş adamlarımız arasında asla ayrımcılık da yapmadık. Biz isimlerle bu isimleri meşrepleriyle, siyasi duruşlarıyla, ilgilenmiyoruz. Onların Türk iş adamı olması yeter sebebidir. Gerisine teferruat gözü ile bakıyoruz. İş dünyamız ile yakın işbirliği içinde geçirdiğimiz 15 yılda kat ettiğimiz mesafe ortadadır. Burada her bir arkadaşımın şirketlerinin değeri 15 yıl öncesine göre onlarca kat artmıştır. Girişimcilerimiz için dün ulaşılmaz gibi gözüken hedefler, bugün sadece zaman ve planlama meselesi haline dönüşmüştür. Türkiye’yi 1 trilyon dolar dış ticaret, 2 trilyon dolar milli gelir hedefine çıkartma hedefimiz var. Bu konuda iş dünyamıza kavilleştik. İnşallah durmadan çalışacak 2013 hedeflerimize ulaşacağız” diye konuştu.
“TEŞVİKLERDEN FAYDALANMAK İÇİN EKONOMİ BAKANLIĞIMIZ İLE TEMASA GEÇİN”
Türkiye’nin ekonomik anlamda hedeflerine ulaşması için aşması gereken teknik ve psikolojik engeller olduğuna işaret eden Erdoğan, “Ekonomimiz ile ilgili değerlendirme yapan kimi çevrelerin önümüze çıkardığı soru işaretlerini etkisiz hale getirmenin yolu, teknoloji ve sermaye konusuna yeni yaklaşımlar geliştirmekten geçiyor. Yüksek teknoloji yatırımları bunun başında geliyor. Akkuyu nükleer güç santralinden, yenilenebilir enerji kaynaklarına, yerli otomobilden, savunma sanayiine kadar pek çok alandaki hamlelerimizin gerisinde bu anlayış vardır. Yüksek teknoloji yatırımlarının çok ciddi sermaye, kapasite ve ihracat bağlantıları kurmak demek olduğunu biliyoruz. Proje bazlı yatırım teşvik sistemini bu ihtiyacı karşılamak içini geliştirdik. 100 milyon doları aşan büyük projeler için uygulayacağımız bu sistem ile yatırımcılara büyük imkanlar sağlıyoruz. Sizler aracılığıyla tüm girişimcileri bu teşviklerden faydalanmak üzere ekonomi bakanlığımız ile temasa geçmeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.
“EĞER DESTEKLEMİYORSAM BU VATANIMA İHANETTİR, BUNU YAPAMAM”
İş adamlarının önündeki engelleri kaldırmak için çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, “Sistemde aksaklıklar olabilir, önemli olan bu tür sıkıtılar doğru kanallarla muhataplarına iletilmesidir. Buna rağmen netice alamayan varsa işte ben buradayım. Katıldığım toplantılarda dahi bu tür şikayeti olanlar şurada ayakta beni yakalasalar orada bile kendilerini dinler, gereğini yaparız. Herhalde Türkiye’nin en rahat ulaşılabilir cumhurbaşkanı Türkiye Cumhurbaşkanlığı tarihinde ben olurum. Çünkü hemen her gün farklı kesimlerin programlarına katılıyor, bu vesile ile çok sayıda kişi ile konuşma imkanı buluyorum. İş dünyamızın temsilcisi kuruluşlarda bir araya geliyorum. Daha geçen gün TURSAB çatısı altında temsil edilen turizmcilerimiz geldiler. Kendileri ile verimli bir görüşme yaptık. Bu ülkede iş adamlarımızın dertlerini cumhurbaşkanı düzeyine kadar her kademe anlatma imkanı var. Bizim işimiz yanlışlara siper olmak değil, doğru yapılan işleri desteklemektir. Eğer desteklemiyorsam bu vatanıma da milletime de ihanettir, bunu yapamam. Doğru iş için destek isteyen herkesin yanında oldum, olmaya da devam edeceğim. Bütün bunlara rağmen ülkesini ve devletini karalayarak yurt dışına gidenler çıkabiliyorsa orada başka problem var demektir” ifadelerini kullandı.
“İŞ ADAMI PARASINI YASTIK EDİP ÜSTÜNDE UYUMAYI TERCİH EDİYORSA, DÜŞÜNMELİDİR”
İş dünyasına yatırım yapma çağrısında bulunan Erdoğan şunları söyledi:
"İş yapmak, para kazanmak, tesis ve imkan sahibi olmak belli bir noktaya kadar kişisel ihtiyaçlar içindir. Bu aşama geçildikten sonra atılan her adımın ülkeye ve millete karşı sorumluluk boyutu vardır. Sadece kazanmak, daha çok kazanmak gibi fasit dairenin içine giren iş adamı, bu sorumluluğunun farkında değil demektir. Burada mesele kazanmak değil, kazanılan para ile ne yapıldığıdır. Ülkenin yatırıma ihtiyacı olduğu dönemde iş adamı parasını yastık edip üstünde uyumayı veya bu anlama gelecek alanlara yönelmeyi tercih ediyorsa, sorumluluklarının farkında olup olmadığın düşünmelidir. Hele parasını alıp yurt dışına gidene diyecek sözümüz kalmıyor. Dünyanın en büyük ekonomisini incelerseniz inceleyin, gerisinde en kritik dönemde en doğru alanlarda yatırım yapanların hikayesini görüsünüz. Hepsi dünya çapında olan markaların her biri hep böyle dönemde ülkesine ve milletine katkıda bulunmak ideali ile yola çıkan girişimcilerle kurulmuştur. Otomotiv sanayiinde Türkiye’nin bugüne kadar yerli ve milli otomobilini üretememesi kusura bakmayın girişimcilerimizin bu noktadaki hassasiyetinin ne noktada olduğunu göstermektedir. İnşallah şimdi imza safhasına geldik, Arkadaşlarımız imzalarını atacak, ortak şirket kurularak yola çıkılacaktır, hayırlı olur inşallah."
“OHAL SADECE PKK’YI, DEAŞ’I VE FETÖ GİBİ TERÖR ÖRGÜTLERİNİ ENGELLİYOR”
Olağanüstü Hal (OHAL) ile ilgili iş dünyasından gelen şikayetlere de yanıt veren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tüm iş dünyamıza sesleniyorum. Allah aşkına OHAL’in terörle mücadele dışında kullanılması bugüne kadar kesinlikle olmuş mudur? 15 yıl önce biz geldiğimizde Türkiye’de OHAL vardı. Grevlerin olduğu sanayideki o günleri hatırlıyor muyuz? Acaba bu kadar grev niye oluyordu. Bu grevler karşısında Türk sanayiinin ne konuma geldiğini hatırlıyoruz. O günden bu güne eğer bu OHAL olmamış olsaydı bak kısa süre önce Bursa’da bu tür yollara tevessül etmek isteyenler oldu. Biz nereden istifade ettik. Olağanüstü halden. Oradaki yatırımcılarımız önünü kesmek isteyenlere OHAL ile müdahale ettik. Anında grevi durdurduk. Bu terörle mücadele için kullanılmış bir yoldur. Bu bizim girişimcilerimiz, iş adamlarımız için kullanılmış değil ki. Bizim karşımıza hele hele iş adamlarımız çıkıp da ‘OHAL’in kalkması gerekir’ diyorsa bu bizi üzer. Türkiye’deki OHAL, demokrasi mücadelesini mi engelliyor. Hak ve özgürlükleri mi engelliyor, sadece PKK’yı DEAŞ’ı ve FETÖ gibi terör örgütlerini engelliyor. Biz bu mücadelemizi yedinci kez değil gerekirse 8’inci kez, gerekiyorsa 10’uncu kez, ülkenin huzuru için bunu yapmaya devam edeceğiz"
“YETKİLERİNİ KUMPAS KURMAK İÇİN KULLANANLARDAN HESAP SORMAK, BİZLERİN BOYNUNUN BORCUDUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan iş adamlarına yönelik baskı ve tehditlerin karşısında olduklarının da altını çizerek, “Nerede ve ne sebeple olursa olsun her kim iş adamlarımızı bu tür bahanelerle tehdit ediyor, yönlendiriyorsa lütfen en yakınındaki yetkiliden başlamak üzere gerekiyorsa şahsıma kadar bu durumu bildirsin. Haksız yere böyle bir davranışın içine giren hiç kimsenin adı sanı unvanı ne olursa olsun gözünün yaşına bakmayız. Biz bundan çok ders aldık. Bu ülke bunun bedelini ağır ödedi. Hala bu bedelleri ödemek istemiyoruz. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukukun dışında iş yapmaya kalkan, elindeki yetkileri kumpas kurmak için kullananlardan hesap sormak, bu ülkenin yöneticileri olarak bizlerin boynunun borcudur. Bizim bu makamlarda bulunmamızın bir sebebi de, ülkemizi milletimizi bu tür alçak, bu tür tefecilerden korumaktır. Geçmişte FETÖ bu yöntemle çok kişinin başını yaktı. Aynı yanlışın tekrarlanması müsaade edemeyiz. Bu gafleti içine düşersek milletimiz bizi affetmez”
(İHA)
Kaynak: İHA