Milli tohum üretimin ve saklanmasının artırılması, tohumların gelecek nesillere güvenle aktarılabilmesi hakkındaki Araştırma Önergesini meclis gündemine taşıyan MHP Konya Milletvekili Esin Kara, “Biyolojik çeşitlilik yaşamın çeşitliliği anlamına gelmektedir. Biyolojik çeşitlilik, insan toplumlarını ekolojik, ekonomik, kültürel ve manevi olarak desteklemektedir. Gıda sistemlerinde bitki genetik kaynakları, ürün gelişiminin ve gıda güvenliğinin temelini oluşturur aynı zamanda bitki hastalık ve zararlıları başta olmak üzere, çevresel streslere karşı direnç ve esneklik sağlar. Bu nedenle, tarımsal biyoçeşitlilik kaybı, sağlığı, tarımsal sürdürülebilirliği, besin ve beslenmenin gelecekteki güvenliğini tehdit edebilir. İnsan nüfusunun çoğalması ve artan kaynak tüketim oranlarının etkisiyle ekosistemler bozulmakta, türler ve genetik çeşitlilik, yıkıcı bir oranda azalmaktadır” dedi.
“Bitki genetik kaynaklarının korunması, sürdürülebilir kullanımı ve gıda güvenliğini etkilerken, tarımsal biyoçeşitlilik içinde önemli bir konudur ve bitki ıslah çalışmaları için kaynak niteliğindedir” hatırlatması yapan Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda çevresel tahripler, iklim değişikliği, yanlış arazi kullanım politikaları ve yeni yüksek verimli çeşitlerin tarımsal üretimde yer alması genetik çeşitlilik ve bitki genetik kaynaklarının azalması yönünde ülkemizde tehdit oluşturmaktadır. Ata tohumların günümüz ve gelecekteki bitkisel araştırmaların kullanımına hazır bir şekilde kaybolmadan saklanmasının önemliliği giderek artmakta ve korumak için birçok strateji geliştirilmektedir.”
“MİLLİ TOHUM GELECEĞİMİZE MİRAS KALMALIDIR”
Kara ,meclise sunmuş olduğu Araştırma Önergesi’nde şu ifadelere yer verdi: “Ülkemiz sahip olduğu topoğrafik, jeolojik ve iklim çeşitliliği nedeniyle farklı habitatlara ve zengin biyoçeşitliliğe sahiptir. Anadolu, tarımı yapılan birçok bitki türünün yabani akrabalarını barındırması sebebiyle, tarımın ilk başladığı yerlerden biri olarak ayrıcalıklı bir konumdadır. Ülkemiz bitkisel çeşitlilik açısından taşıdığı önem nedeniyle de bitki genetik kaynakları çalışmalarının başlatıldığı ilk ülkelerden biri olmuştur. 1964 Yılında, Birleşmiş Milletler/Gıda ve Tarım Örgütü (UN/FAO) ile imzalanan uluslararası bir proje çerçevesinde tohum bankacılığı faaliyetleri başlamıştır. Proje kapsamında kurulan Bitki Araştırma ve İntrodüksiyon Merkezi günümüzde, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü (ETAE) olarak faaliyet göstermektedir.
Özellikle son dönemde yaşadığımız yeni dünya düzeni tarımsal üretimin önemini bir kez daha derinden hissetmemize neden olmaktadır. Tarım insan varlığının devamı için en temel kaynaktır ve tarımsal üretim için ülkemizin yerli ve milli tohumları gelecek nesillerimizin korunması gereken mirasıdır. Bu sebepler neticesinde, milli tohum üretimi, saklanması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere güvenle aktarılması amacıyla gerekli şartların incelenmesi için Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereği Meclis Araştırması açılması uygun olacaktır.”
(Haber Merkezi / Haber Kent)