"Gereken tedbirleri aldık, alıyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, döviz kurlarındaki dalgalanmalara ilişkin, ""Bunlar ülkemize kar...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, döviz kurlarındaki dalgalanmalara ilişkin, ""Bunlar ülkemize karşı açılan ekonomik savaşın kurşunlarıdır, gülleleridir. Füzeleridir. Biz elbette bunlara karşılık vermek için gereken tedbirleri aldık, alıyoruz” dedi.

Partisinin İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde yapılan İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Erdoğan, konuşmasında son günlerde yaşanan döviz kurlarındaki dalgalanmaları dikkat çekti. Erdoğan, “Biliyorsunuz son günlerde döviz kurlarındaki dalgalanma bahane edilerek ülkemizin başında kara bulutlar dolaştırılmaya çalışılıyor. Tabi meselenin dolar olmadığı avro olmadığını, altın olmadığını biz gayet iyi biliyoruz. Bunlar ülkemize karşı açılan ekonomik savaşın kurşunlarıdır, gülleleridir. Füzeleridir. Biz elbette bunlara karşılık vermek için gereken tedbirleri aldık, alıyoruz. Ama asıl olan bu silahları ateşleyen elleri kırmaktır. Zaten daha önce pek çok yerde bu elleri kırdığımız için böylesine bir saldırıya maruz kalıyoruz. Sanıyorlar ki döviz kurunu zıplatınca Türkiye yıkılacak. Sanıyorlar ki finans araçlarını devreye sokunca bu millet diz çökecek. Sanıyorlar ki bize farklı hukuk uygulayınca bu ülke teslim olacak” ifadelerini kullandı.

“EY KILIÇDAROĞLU SANA NE OLUYOR?”

“Biz birilerinin bize saldırısını anladık da ey Kılıçdaroğlu sana ne oluyor?” diye soran Erdoğan “Yeni bir genel sekreter atadı. Sayın Hamzaçebi’ye teşekkür ediyorum. Fakat genel başkanı ondan hiç nasibini almamış. O başka telden çalıyor o başka telden çalıyor. Kılıçdaroğlu ağzınlan kuş tutsan avucunu yalarsın avucunu. Sen zannediyormusun bu döviz baronlarını yanında yer aldığında sana bu ülkede paye verecekler. Asla. Bunca zamandır girdin kaybettin, girdin kaybettin hala koltuğu bırakamadın. Ama koltuk seni bıraktı. Şimdi de döviz baronlarıyla hareket ediyorsun. Sana bir şey mi gelecek oradan biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Ey milletim bu gafillere Türkiye’nin nasıl bir ülke olduğu göstermeye hazır mıyız ? Bu gafillere içte ve dışta Türkiye’nin nasıl bir halk olduğunu göstermeye var mıyız ?” diye konuştu.

Konuşmasına Mevlana Hazretleri’nin “Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük, bir başka bahar için sadece yaprak döktük” ifadeleri ile devam eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Türkiye bu tür kuşatmalarla ilk defa karşı karşıya kalmıyor. Hatırlayın, 2002 yılında iktidara geldikten sonra vesayet güçlerinin pek çok engellemesiyle karşı karşıya kaldık. Hepsiyle mücadele ederek ülkemize demokraside sınıf atlattık. Türkiye’yi dünyanın satın alma paritesine göre 13’üncü büyük ekonomisi haline getirdik. Ülkemizi dünyanın 10 ekonomisi arasına sokacak yeni bir hamlenin eşiğindeyken bir anda ardı ardına saldırılarla karşılaşmaya başladık. Gezi olaylarıyla, 17- 25 Aralık Emniyet ,yargı darbe girişimiyle, terör eylemlerinin tırmandırılmaya çalışılması derken, 15 Temmuz’a geldik. Bunların dışında daha pek çok büyüklü küçüklü saldırıyla dikkatimiz dağıtılmaya çalışıldı. Bir dizi çelmenin ardından 15 Temmuz’da ülkemizi tam manasıyla esir almaya çalıştılar. Biz cevabımızı Suriye operasyonlarımızla verdik. Bugünde ekonominin araçlarını kullanarak aynı işi yapmaya çalışıyorlar. Cevaplarını yine vereceğiz. Türkiye gibi bir ülkeyi küçük hesaplar uğruna karşılarına alanlar hem bölgemizde hem kendi siyasetlerinde bunun bedelini ödeyeceklerdir. Bu milletin ahını alan herkes eninde sonunda belasını bulmuştur. ’Men sabara zafer’ Kim sabrederse zafere ulaşır, sabredeceğiz, mücadelemizle müjdelenen zafere ulaşacağız. Yeter ki saflarımızda gedik açtırmayalım. Yeter ki kurulan tuzaklara düşmeyelim yeter ki kendi stratejilerimizden kopmayalım.”

“BURASI ÇATLADI KAPI ÜLKESİ Mİ YA; BURASI TÜRKİYE TÜRKİYE”

“Biz büyürken gelişirken etki ve güç alanımızı genişletirken, anlaşılan o ki birilerini ayağına basıyoruz” vurgusunu yapan Erdoğan, “Şayet Suriye’de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna ses çıkarmasaydık. Göz dikilmesine rıza gösterseydik. Bugün yaşadığımız sıkıntıları yaşamıyor olurduk. Bu oyun önümüze geldiğinde biz ölürüz de böyle bir istihsale rıza gösteremeyiz dedik. Yarın akşam saat 18’e kadar kadar göndereceksiniz. Burası çatladı kapı ülkesi mi ya. Burası Türkiye Türkiye. Ne yapıyorsunuz. Biz besleme değil, ayakları üzerinde dimdik duran 81 milyonluk bir Türkiyeyiz. Biz mazisi asırlara sari bir ülkeyiz. Bugün Amerika 300 yıllık bir ülke. Biz şöyle geçmişe bir baktığınız 6 asır bali bir mazimiz var. Seçluklu’ya gidersek, daha geriye gidersek daha da derin. Öyleyse hesabı ona göre yapın, öyle rastgele değil” şeklinde konuştu.

“ORTADA NE ÇÖKEN NE BATAN BİR ÜLKE BİR EKONOMİ YOK”

Erdoğan, bir yanda darbeciler ile bir yanda vesayetçiler ile bir yanda onların içerdeki tetikçileri ile uğraşırken diğer taraftan da etrafımıza sarılan zincirleri birer birer kırdıklarını hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Diplomatik alanda sergilenen iki yüzlülükleri de birer birer deşifre edip muhataplarımızın yüzüne vurduk. Sahada bizimle boy ölçüşemeyenler, reel ekonomi ile ülkemizin gerçekleri ile hiçbir ilgisi olmayan fiktif kur oyunlarını devreye soktular. Buradan size ve tüm milletime soruyorum. 15 Temmuz’dan bir gün önce 2.8 lira olan dolar kurunun dün itibariyle 6 lirayı aşması nasıl bunun bir gerekçesi olabilir. Bu dönemde Türkiye üretiminde rekor kırılmış, ihracatında rekor kırılmış, istihdamda rekor kırılmış bir ülkedir. Bununla da kalmamış tüm büyük yatırımlarını tıkır tıkır yürütmüş, programlarını hedeflerini, uygun şekilde hayata geçirmiş bir ülkeyiz. Daha da ötesi kendisine daha büyük daha iddialı hedefler belirlemiş onun altyapısını yapmış ve bir Türkiye inşa ettik. Ortada ne çöken ne batan bir ülke bir ekonomi yok. İş adamları ile yatırımcılarla sendikalarla her gün oturup konuşuyoruz. Ekonominin gerçek durumunu başarılarıyla sıkıntılarıyla gayet iyi biliyoruz. Ama benim iş adamlarım Kılıçdaroğlu değil ki ya o zaten batmış. Onun ayakta duracak mecali yok. O siyasette de çökmüş ekonomi de de çökmüş. Onun için onların atıp tutmalarına sakın kulak asmayın. Onların bu ülkede sevdası yok. Bu ülkeye aşkı yok, bu ülke ile dertleri yok. Onun derdi yok. Komik gerekçelere dayandırılarak yürüten operasyon bize meselenin ve başka olduğunu derdin başka olduğunu gösteriyor.”

BAHÇELİ’YE TEŞEKKÜR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Dövizinizi bozdurun” çağrısına destek vermesi nedeniyle konuşmasında kendisine teşekkür eden Erdoğan “Ben bu vesileyle sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Milli olanlar, yerli olanlar bu ülke ile derdi olanlar bu meselelerde tam manasıyla kendilerini apaçık gösteriyor. Her şey burada örtüşüyor. Ortak paydamız millilik. Mesele bu. Yerli ve milli. Demek ki hedef aynı olunca istikamet aynı olunca bakıyorsunuz konuştuklarınız da birbiri ile örtüşüyor. Bütün bunlara rağmen içimizdeki birileri hala gözlerini gerçeklere kapamış, işi başka taraflara çekmeye çalışıyorsa artık onlara diyecek bir sözümüz kalmadı. İktidarı ile muhalefeti ile bizi seveni ile sevmeyeni ile hepimiz aynı gemideyiz ya. Bu gemi yürüdüğünde hep birlikte kazandığımız gibi gemi su aldığında da hepimiz aynı akıbete düçar olacağız. Onun için gelin Türkiye’ye hep birlikte sahip çıkalım. Hepimiz birlikte Türkiyeyiz. Bu ülkenin ve milletin en büyük düşmanları ekonomi kötüye gidiyor biraz daha sarsılırsak Tayyip Erdoğan’dan kurutuluruz diyen kifayetsizler. Hamdolsun milletimiz bu nebbaşlara itibar etmiyor, her fırsatta derslerini veriyor. Bir süredir yaşanan dün de zirveye çıkan bu oyun karşısında da milletimizin aynı duruşu sergilemesinden memnuniyet duyuyorum. Kardeşlerim milletimiz bu oyunu görmüş ve ülkesine sahip çıkmıştır. Türkiye içine sıkıştırılmaya çalışıldığı bu kur faiz enflasyon sarmalından en kısa sürede çıkacaktır, hiç endişe etmeyin” ifadelerini kullandı.

“NE YAPARSANIZ YAPIN”

“Bunun en büyük panzehiri üretimdir, ihracattır, istihdamdır, büyümedir, faizi minimize etmektir” vurgusunu yapan Erdoğan “Bak yine söylüyorum. Eğer bu faizi biz minimize etmezsek gerçek formülü söylüyorum; faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapar maalesef bir sömürü aracıdır ve ne yaparsanız yapın biz ekonomideki hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın biz terör örgütlerinin başlarını ezmekten geri durmayacağız. Ne yaparsanız yapın Suriye ve Irak politikalarımızdan geri adım atmayacağız. Ne yaparsanız yapın ezanlarımızın semalarımızda yankılanmasına, bayrağımızın göklerde nazlı nazlı dalgalanmasına engel olamayacaksınız. Rize, Karadeniz ve tüm Türkiye bize sıkılan döviz kurşunlarını sahiplerinin başına çalmaya hazır mısınız ? Bunun için kendi paramıza sahip çıkaya var mısınız ? Yastık altlarındaki değerlerimizi ekonomiye kazandırmaya var mısınız ? Ülkemize yönelik saldırılar ortadayken hiç kimsenin döviz üzerinden kar zarar hesabı yapmaya hakkı yoktur. Bu toprakları bizlere vatan kılmak için gözlerini kırpmadan canlarını veren şehitlerimizin, kanlarını döken gazilerimizin elleri böyle davrananların yakalarında olacaktır” dedi.

“TÜRKİYE’NİN DOSTLUĞUNA İHTİYAÇ DUYMAYANLARA BİZİM HİÇ İHTİYACIMIZ YOKTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünde bir şiir de okuyarak “Ne diyor şair ‘Yaşamaz ölümü göze almayanlar. Zafer göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayanın göz yaşı boşana boşana gider. Kazanmak istersen sende zaferi gürleyen sesinle doldur gökleri. Zafer dedikleri kahraman peri, susandan kaçarda coşana gider.’ Biz susmayacağız. Demokrasiden ekonomiye her alanda coşkun bir sel gibi hedeflerimize akmaya devam edeceğiz. Devlet olarak alacağımız tedbirler üzerinde ilgili bakanlıklarımız, kurumlarımız gece gündüz çalışıyorlar. En büyük ticaret hacmine sahip olduğumuz Çin, Rusya Ukrayna gibi ülkelerle ticaretimizi milli para birimlerimiz üzerinden yürütmeye hazırlanıyoruz. Şayet Avrupa ülkeleri de dolar cenderesinden çıkmak istiyorlarsa onlarla da benzer bir sistemi kurmaya hazırız. Gerek bu yöntemle gerek diğer alternatifleri devreye sokarak orta vadede ülkemizi döviz kuru operasyonlarında kurtarmakta kararlıyız. Tüm dünyaya ekonomik savaş ilan eden yaptırım tehditleriyle ülkeleri haraca bağlayan bu düzeni asla kabul etmiyoruz. Türkiye’nin dostluğuna ihtiyaç duymayanlara bizim hiç ihtiyacımız yoktur. Kurmuş, faizmiş, cezaymış, yaptırımmış hiçbiri umrumuzda değil. Biz bu günlere milletimize güvenerek, miletimizle birlikte mücadele ederek geldik. Bundan sonra da aynı şekilde bu yola devam edeceğiz. Daha çok çalışacağız. Daha çok üreteceğiz. Bizim krizden çıkış formülümüz budur. Hep söylüyorum kimseden inayet beklemeyeceğiz. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Savunma sanayinde biz bunu yaptık. Geldiğimizde yüzde 25 ihtiyacımızı karşılıyorduk. Şimdi yüzde 60. Bak nerden nereye geldik. Bu durup dururken olmadı bu iktidarımız döneminde oldu. İhracatta bunu yaptık. Göreve geldiğimizde bizim 36 milyar dolarlık ihracatımız söz konusuydu şimdi 163 milyar dolara çıktı. Nereden nereye geldik. İstihdam da bunu yaptık, turuzimde bunu yaptık. İnşallah bu yıl 40 milyon turistte doğru gidiyoruz. Diğer alanlarda da bunu yaparak bize parmak sallayanları pişman edeceğiz" diye konuştu.

Öte yandan Erdoğan, toplantının ardından bu akşam Rize Şehir Stadı’nda oynanacak ÇAYKUR Rizespor-Kasımpaşa lig maçını izleyecek.

(Hasan Fehmi Demir - Kubilay Ateş - Ersen Küçük - Gökmen Şahin/İHA)

Kaynak: İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri