Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Küresel ekonomik, siyasi ve sosyal düzende köklü değişiklikler yaşanması muhtemel yeni bir döneme giriyoruz. Özellikle son 17 yılda ülkemizin temel hizmet alanlarında ve alt yapısında gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde hamdolsun Türkiye bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’nde yapılan Koronavirüsle Mücadele Eşgüdüm Toplantısına başkanlık eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 4 saat süren toplantı sonrasında kameraların karşısına geçti. Konuşmasının başında Çanakkale Deniz Zaferi’nin 105. yıl dönümünde şehitleri yad etti.
“İnsanlık tarihi boyunca her dönemde salgın hastalıklar ve tabi felaketler çok ciddi can kayıplarına yol açmıştır” diyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihte yaşanan salgınlardan ve can kayıplarından örnekler verdi. Erdoğan, “Dünyada ağır sonuçları olan salgınlar, aynı zamanda büyük siyasi, sosyal, ekonomik dönüşümlerin de tetikleyicisi olmuştur. İnsanlık tarihine damga vuran pek çok hadisede bu sürecin izlerini görmek mümkündür. Yakın zamanda da dünyamız 2002 yılında Sars ve 2012 yılında Mers adı verilen salgın hastalıklarla mücadele etti. Ayrıca dünyamız 2009 yılındaki domuz gribi, 2014’deki Ebola salgını, 2016’daki Zika virüsü gibi tehditlerle yüzleşmiştir. Koruyucu sağlık ve tedavi hizmetleri ile ilaç sektöründe yaşanan gelişmeler virüs salgınının eskisi kadar büyük can kayıplarına yol açmasının önüne geçmektedir. Nitekim şuanda dünyada insan ölümlerine yol açan hastalıklar arasında bu tür salgınların payı oldukça düşüktür. Ancak önüne geçilmediği taktirde salgın hastalıkların kitlesel ölümlere yol açma tehlikesi hala vardır. Bunun için her türlü salgın hastalığa karşı hızlı ve etkin önlemler alınması gerekiyor. Özellikle son aylarda hep birlikte şahit olduğumuz gelişmeleri bu perspektiften değerlendiriyoruz. Yaşadığımız sürecin insanlık üzerinde ne gibi sonuçlar ortaya çıkartacağını henüz bilemiyoruz” dedi.
“HİÇBİR ŞEYİN ESKİSİ GİBİ GİTMEYECEĞİ, GİDEMEYECEĞİ ORTADADIR”
“Sanayileşme, ardından gelen teknoloji ve bilgi devrimleri şekillenen bugünkü dünyanın nasıl bir geleceğe evrileceğini kestirmek şuanda zordur” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ancak artık hiçbir şeyin eskisi gibi gitmeyeceği, gidemeyeceği ortadadır. Küresel ekonomik, siyasi ve sosyal düzende köklü değişiklikler yaşanması muhtemel yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye’nin bu fotoğrafı özellikle kendi içinde avantajlı bir yerde bulunarak oraya bunu döndürmesi şart. Özellikle son 17 yılda ülkemizin temel hizmet alanlarında ve alt yapısında gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde hamdolsun Türkiye bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır. Ülkemizin uyguladığı dengeli politikalar bir yandan özel sektörün üretim gücünü desteklerken, diğer yandan eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi alanlardaki hizmetlerin kamu garantisi ile kesintisiz sürmesini sağlamıştır. Batı ülkeleri ise yıllarca tüm temel kamu hizmetlerini görünüşte özel sektöre terk ederek, ama aslında başında savarak vatandaşını adeta sahipsiz bırakmıştır. Kimi Avrupa ülkeleri bugün hastaneleri ve diğer kimi temel hizmet kurumlarını devletleştirmeye başladı. İnsan hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan kimi ülkelerin de salgını kendi haline bırakarak, ‘ölen ölür, kalan sağlarla devam ederiz’ anlayışıyla hareket ettiğini görüyoruz. Kiriz derinleştikçe bu tür tartışmalar da artacaktır. Yaşadığımız süreci gerisindeki bu derin arka planı ve belirsiz geleceği göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz gerekiyor. Bir yandan önümüzdeki sorunun çözümü için gayret edecek, diğer yandan da geleceğimizi en güçlü şekilde inşa etmenin mücadelesini vereceğiz. Bunun için büyük ve güçlü Türkiye hedefimize, 2053 ve 2071 vizyonlarımıza olan bağlılığımızı artırarak hep birlikte daha çok çalışmalıyız. Dünyanın yöneldiği istikamette önceden mesafe kat etmiş bir ülke olarak inşallah 21. asrı Türkiye’nin asrı haline getireceğiz.”
(İHA)
Kaynak: İHA