Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Biz bakanlığın birikimiyle yetinmek istemiyoruz, biz Türkiye’nin birikimini, dünyanın birikimini istiyoruz” dedi.
Öğretmenlerin mesleki gelişim programlarında ilklerin yaşandığı bu süreçte bu yıl ilk kez öğrencilerin de programlardan yararlanmasına imkan sağlandı ve “Python” adlı programın eğitimi pilot olarak ortaöğretim öğrencilerine de açıldı. Dijital çağda çocukların teknolojiyi etkin kullanan, yetkinlikleri güçlü, iş dünyasının ihtiyacı olan becerileri kazanmış bireyler olarak yetişmesi amacıyla Python eğitici eğitimlerine katılan 48 öğretmen tarafından ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören ve ilgili genel müdürlükler tarafından başvuruları alınarak belirlenen bin 753 öğrenciye uzaktan eğitim sistemi üzerinden canlı olarak Python eğitimleri verildi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ve CİSCO Network Akademi iş birliğinde düzenlenen “Akıllı Teknolojiler ve Yazılım Geliştirme Mesleki Gelişim” programı çevrimiçi sertifika törenine katıldı. “Akıllı Teknolojiler ve Yazılım Geliştirme Mesleki Gelişim” ile ilgili hazırlanan tanıtım filminin izlenmesiyle başlayan program, çeşitli şehirlerden sertifika almaya hak kazanan öğretmenler ve öğrencilerin teşekkür konuşmasıyla devam etti.
Programda Bakan Selçuk’a Doç. Dr. Adnan Boyacı, CİSCO Network Akademi Genel Müdürü Didem Duru ve çok sayıda basın mensubu eşlik etti.
Burada bir konuşma yapan Bakan Selçuk, bakanlığa başladığı ilk hafta yaptığı bir konuşmada Milli Eğitim Bakanlığının veriye dayalı yönetim, yapay zeka, blockchain ve diğer dijital becerilerle çok yakından ilgileneceğini ve bütün sistemin buna evrileceğini söylediğini hatırlatarak, “O zaman hoş bir sada olarak ifade edilen bu cümlelerin hayata geçiyor olması ve öğretmenlerin, öğrencilerin becerilerine yönelik olarak bir takım sertifikalara dönüşüyor olması tamda ne yaptığımızı, ne yapmak istediğimizi gösteren bir kanıt diye düşünüyorum. Arka planda yaptıklarımız açısından bakıldığında bunun çok daha fazlası var. Bu böyle devam edecek” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlerin ve öğrencilerin becerilerinin yeni çağın becerileriyle eşleşmesi noktasında son derece kararlı olduklarını söyleyen Bakan Selçuk, öğretmenliğin sürekli yenilenmek olduğunu, aslında öğretmenin kendisinin öğrenci olduğu bir hayatın içinde olduklarını aktararak, yaşanan hızlı değişimin milyarlarca nesnenin birbirine bağlandığı ve bunun ortaya çıkaracağı veri güvenliği sorunlarının, bununla birlikte ortaya çıkabilecek yeni dönüşümlerin önlerine hem sorun hem de çözüm olarak çıktığını, kendilerinin çözüm tarafıyla ilgili olduklarını vurguladı. Salgın döneminden hep problem olarak bahsedildiğini, ancak bir taraftan da kazanımlara yol açtığını kaydeden Bakan Selçuk, şunları aktardı:
“Salgın dönemi aracılığıyla öğretmenlerimizin dijital becerilerinde inanılmaz bir artış oldu. Yüz binlerce saat eğitimler alındı ve sürekli sürdürülebilir bir eğitim yaklaşımının hayata geçmesi söz konusu oldu. Yıllık çerçevede bizim eskiden 20-30 binlerde düşündüğümüz bir öğretmen eğitimi, bugünlerde 500-600 bin, 1 milyonlara çıktı. Yani bunu yapabiliyoruz. Tam da bu araçlar vasıtasıyla yapabiliyoruz. Bu çalışmalar bizim değişime olan inancımızı ve zamanın ruhuna olan saygımızı gösteriyor. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı olarak özellikle ulusal ve uluslararası akredite sertifikalarını çok önemsiyoruz. Çünkü, öğretmenlerimizin dünya penceresiyle bir arada olmasını istiyoruz. Öğrencilerimizin dünyanın her yerinden sertifikalar almasını ve bu sertifikalarında bizim sistemimiz içinde değer bulmasını istiyoruz. Yani, ‘Ben şu akredite sertifikayı aldım, bu sertifikanın okuduğum lisede kredilendirilmesini istiyorum’ diyebilmesi için bir alt yapı oluşturuyoruz. Salgın dönemi olmasaydı bunu çoktan hayata geçirmiş olacaktık ama şu anda önceliklerimiz biraz daha farklı.”
Sertifika alan öğretmen ve öğrencileri tebrik eden Bakan Selçuk, bu yolculukta sertifika alan herkese başarılar diledi. Geleceği tasarlama ve inşa etme konusunda bir şeyleri öğretmenlerle birlikte yaptıklarını, bütün sistemin öğretmenlerin omzunda yükseldiğini ifade eden Bakan Selçuk, “Bizim burada bir vizyon ortaya koymamız, iş birliklerini hayata geçirmemiz vs. vs. bütün bunlar elbette önemli ama asıl önemli olan şey biraz önce konuşan öğretmenlerimizin heyecanına yansıdığı gibi bunu bir ülke ödevi olarak görmeleri, bunu millete hizmet olarak görmeleri ve bu çocukların yetişmesini, bu ülkenin geleceğine bir tuğla koymak olarak görmeleri çok çok kritik. Öğretmenlerimizle beraber biz bu heyecanla, bu hevesle, bu yaklaşımla çok işler başarırız” şeklinde konuştu.
“BİZ BAKANLIĞIN BİRİKİMİYLE YETİNMEK İSTEMİYORUZ, BİZ TÜRKİYE’NİN BİRİKİMİNİ, DÜNYANIN BİRİKİMİNİ İSTİYORUZ”
Yapılan işlerin fikir olarak güzel olduğunu, Milli Eğitim Bakanı olarak bazı fikirleri söylediğini ancak bu işlerin hayata geçmesinin çok çok önemli olduğunu kaydeden Bakan Selçuk, “Çok büyük emek var arkasında, çok büyük heyecan ve gayret var. Bunu bakanlığın içerisinde kendi kendimize yapmamız söz konusu değil. Biz bakanlığın birikimiyle yetinmek istemiyoruz, biz Türkiye’nin birikimini, dünyanın birikimini istiyoruz. O yüzden de CİSCO gibi kuruluşlarla iş birliği içerisine girip beraberce bir dünya hikayesi yazmak istiyoruz. Bunu da başarabildiğimizi gördüğüm için bende çok heyecanlıyım” diye konuştu.
Konuşmasının ardından Bakan Selçuk, hak kazananlara sertifikalarını online olarak verdi.
(Mevlüt Hasgül - İbrahim Berat Yılmaz/İHA)
Kaynak: İHA