İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye’nin artık kendi teknolojisini kendisi üreten, dışa bağımlı olmayan, gücünü kendi kaynaklarından alan bir ülke olduğunu belirterek, “Uluslararası arenada, güçlü bir diplomasi iklimini tesis ettik. Sadece bölgesinde değil, uluslararası alanda sözü muteber bir güç olduk” dedi.
Konya Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Selçuklu 8. Olağan İlçe Kongresi’ne İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile birlikte AK Parti Konya milletvekilleri Orhan Erdem, Ziya Altunyaldiz, Mehmet Baykan, Mustafa Hakan Özer, Meryem Göka, Selman Özboyacı, Latif Selvi, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, MHP Konya İl Başkanı Remzi Karaarslan, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı ve AK Parti Selçuklu İlçe Başkanı Asım Ceyhan katıldı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Selçuklu’muz; benim doğduğum, havasını soluduğum, çocukluğumu doyasıya yaşadığım, ekmeğini yiyip suyunu içtiğim topraklar. Şanlı ecdadımızın isim ve kültür mirası bu kadim ilçe, Konya’mızın kalbidir. Konya ise medeniyetin ve maneviyatın merkezidir. Burası nam-ı diğer Sultan-ı Ulema, yani sultanların sultanı Mevlana'nın şehri. Konya; ülkemizin güçlenmesine, kalkınmasına omuz veren, "Türkiye Yüzyılı" hedeflerine gönül veren, mazisinden aldığı ilhamla geleceği inşa eden şehrin adıdır” dedi.
“Bu Kutlu Yürüyüşte 22 Yılı Geride Bıraktık”
Her kongrede yenilenen, her seçimde güçlenen ve her daim milletin hizmetinde olan, büyük bir daya mensupları olduklarını dile getiren Bakan Yerlikaya, “Bu salon, milletin iradesinin, cesaretin ve kararlılığının buluştuğu bir mekândır. Cumhurbaşkanımız, liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde başladığımız bu kutlu yürüyüşte 22 yılı geride bıraktık. ‘Durmak yok, yola devam’ diyerek çıktığımız bu yolda, her zaman milletimize hizmet etmeyi şiar edindik. Milletin kurduğu, milletle büyüyen ve milletin davasını savunan bu hareket, Türkiye'nin kaderini değiştirmiştir” ifadelerini kullandı.
Bakan Yerlikaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim davamız, taş üstüne taş koymayı ibadet bilenlerin, Hakk'ı savunmayı candan aziz görenlerin davasıdır. Bizim davamız; yılmadan, yorulmadan, milletin emanetine sahip çıkma mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olma davasıdır. Bugün Türkiye, bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir ülkeyse mazlumların sesi ve vicdanıysa, bu Sayın Cumhurbaşkanımızın, AK Parti'mizin, AK kadrolarının eseridir. Elde ettiğimiz her başarı; Selçuklu’daki teşkilat mensuplarımızdan genel merkezimize kadar, AK Parti davasına gönül veren her bir ferdinin gayretiyle elde edilmiştir.”
“Memleket İşi, Gönül İşi”
AK Parti’nin, kurulduğu 14 Ağustos 2001 tarihinde büyük bir tevazuuyla, samimiyet ve gayretle, millet için yola çıktığını söyleyen Bakan Yerlikaya, şöyle konuştu: “Yasakların, yoksulluğun ve yokluğun hüküm sürdüğü bir Türkiye'den, milletin değerleriyle yükselen bir Türkiye inşa ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın cesur ve kararlı duruşuyla, millet iradesiyle, milletin gücüyle, geleceğimizin teminatı olan '’Büyük ve Güçlü Türkiye’ yürüyüşünü başlattık. ‘Memleket işi, gönül işi’ dedik. Yolumuza çıkan her türlü engeli aştık. Sözde değil, özde icraat yaptık. Allah'ın izniyle yapmaya da devam edeceğiz.”
Bakan Yerlikaya, Türkiye’nin her alanda büyüyüp güçlendiğini; eğitimde, sağlıkta, sanayide, ekonomide, güvenlikte ve pek çok alanda güçlü adımların atıldığını; ekonomide büyümenin ve kalkınmanın önünün açıldığını ve böylece yerli kaynaklarla büyüyen bir ekonomiye sahip olduğunu söyledi.
“Uluslararası Alanda Sözü Muteber Bir Güç Olduk”
Türkiye’nin artık kendi teknolojisini kendisi üreten, dışa bağımlı olmayan, gücünü kendi kaynaklarından alan bir ülke olduğunu vurgulayan Bakan Yerlikaya, şöyle devam etti: “Uluslararası arenada, güçlü bir diplomasi iklimini tesis ettik. Sadece bölgesinde değil, uluslararası alanda sözü muteber bir güç olduk. Nerede yardım eli bekleyen bir mazlum varsa, onlara elimizi uzattık. Filistin davasını davamız bildik. Suriye'deki kardeşlerimize kol kanat gererek, tüm dünyaya insanlık dersi verdik. Somali'den Filistin'e, Karabağ'dan Arakan'a, Libya'dan Suriye'ye kadar nerede bir mazlum varsa Türkiye olarak orada olduk. Gazze vicdanımızdır dedik. Suriye yüreğimizdir dedik. Türkiye'nin dostluğunu baş göz üstüne koyanlar kazanır, kaybetmek isteyenler Türkiye'nin karşısında durur dedik. İşte Baas Rejimi. İşte Esed. Ne oldu sonları? Sednaya Hapishanesi’nde, insanlık onurunun nasıl ayaklar altına alındığına, nasıl işkenceler yapıldığına şimdi tüm dünya şahitlik ediyor. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız, yıllardır uyarmadı mı? Birleşmiş Milletleri, Avrupa Birliğini, Uluslararası Kuruluşları uyarmadı mı? Vicdanı olanlara, kalp taşıyanlara seslenmedi mi? Herkes gördü... Türkiye'nin büyüklüğünün, sadece ülke sınırlarıyla sınırlı olmadığını.”
Kaynak: İçişleri Bakanlığı