Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Orman yangınları maalesef yüreğimizi yakıyor. Bu sene de adet olarak yüzde 30-35 çok daha fazla orman yangını çıktı. Çok merak edilen bir konu da terör, sabotaj falan mı? Yoksa diğer konulardan dolayı mı? Elbette artışların bir kısmı bundan kaynaklıdır. Ama bir taraftan da artışların bir kısmı bu seneye has özel meteoroloji koşullarının daha yüksek geçiyor olmasıyla alakalıydı” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TGRT Haber Gündem Özel programında Gazeteci-Yazar Ziya Osman Açıkel’in sorularını cevapladı.
“BU SENE DE ADET OLARAK YÜZDE 30-35 ÇOK DAHA FAZLA ORMAN YANGINI ÇIKTI”
Hatay İskenderun’daki yangınla ilgili konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Hatay’da böyle büyük bir yangının olduğunu öğrenince sayın cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bölgeye geçtim. Özellikle birebir devletin en üst kademesinin yangına müdahale ediyor olması önemli. Normalde genel müdürde bize eşlik ederdi ama genel müdürümüz şu anda tecrit sürecinde ona da buradan geçmiş olsun diyelim. Devlet bütün kurumlarıyla özellikle bu konuda hassasiyetle son iki yıldır çok daha fazla, çok daha iyi bir şekilde gösteriyor. Tabi ki orman yangınları maalesef yüreğimizi yakıyor. Bu sene de adet olarak yüzde 30-35 çok daha fazla orman yangını çıktı. Çok merak edilen bir konu da terör, sabotaj falan mı? Yoksa diğer konulardan dolayı mı? Elbette artışların bir kısmı bundan kaynaklıdır. Ama bir taraftan da artışların bir kısmı bu seneye has özel meteoroloji koşullarının daha yüksek geçiyor olmasıyla alakalıydı. Dün öğleden sonra gittim yangın, bu sabah itibariyle de kontrol altına alabildik. Bütün geceyi uyamadan geçirdik. Birkaç saatlik bir kenarda dinlenme gibi bir durumumuz oldu. Ama tabi ki özellikle yangına çok üzüldüm, ama can kaybının olmaması, mal kayıplarının çok sınırlı olması bizi biraz teselli etti” dedi.
”TÜRKİYE İÇİN GAZİ MECLİSİMİZE GERÇEKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM BİR DEVRİM OLMUŞTUR”
Torba kanunla ilgili konuşan Bakan Pakdemirli, “Bu torba kanunun içinde devrim niteliğinde maddeler olmakla beraber sadece bakanlığımızın işlerini ve işlerliğini daha iyi hale getirmek maksatlı ufak düzenlemelerde var. Ama en büyüğü taklit, tağşiş diyebiliriz. Taklit ve tağşişte de aslında ikiye ayırmak lazım. biri insan sağlığına zararlı maddelerin satılması pazarlanması, diğeri de aslında taklit ve tağşiş. Bir ürünü olmadığı şekilde o ürünmüş gibi gösterip veya bir ürüne tağşiş yapmak. Örnek olarak söylüyorum, zeytinyağı adı altında Ayçiçek yağı ve zeytinyağının karışımını satmak gibi. Veya dana sucuğuysa tavuk eti karıştırmak gibi. Burada insan sağlığına zararlı olanlarla alakalı da, burada özellikle gıda zehirlenmesi. Restoranlarda hakikaten insanın başına geliyor. Benimde geçmişte başıma geldi. E. coli ve Salmonella analizler sonucunda bulunduğu zaman bizim il müdürlüklerimiz suç duyurusunda bulunuyordu. Bu duyuru da bir şekilde dolaylı bir görevsizlik olarak sonuçlanıyordu. Bundan sonra artık bir yıldan 5 yıla kadar hapis ve adli para cezaları geliyor. Bu çok önemli. Diğer taraftan taklit, tağşişle alakalı yanlış ürünler üretip vatandaşa bilmeden bunları yedirmek veya o ürünmüş gibi davranmasını sağlamak konusunda ciddi yaptırımlar getiriyoruz. Mevcut durumda belirli yasakları içeriyor ve ifşa ediyorduk. Kötü ürün üretildiğinde biz tespit ettiğimizi ifşa ediyorduk. 2019-2020 her aş ifşa etmeye başladık. Bundan ciddi bir netice aldık ama bu sahtekarlığı yapanlar kesmiş olduğumuz cezanın üstünde bazen karlar elde ediyorlar. Burada elimiz kolumuz bağlıydı. Bu anlamda bu yasa bizim elimizi kolumuzu ciddi bir şekilde rahatlatacak. Bu anlamda burada üreten ithal eden, perakendecilere ciddi cezalar getiriyor. 50 binden 500 bine kadar veya cirosunun yüzde 1’ine kadar, bu cezaların ikinci tekrarında çarpı iki, üçüncü tekrarında çarpı ikinin üstüne bir daha çarpı ve adli para cezaları. En sonunda da bu işleri yapanlar sürekli olarak bu işi tekrar ediyorlardı. Üçüncü tekrardan sonra hapis cezası yok ama faaliyetten men bu işin içerisine geldi. Perakendeci bu ürünü satıyorsa, kendisiyle alakalı bir sorun olmayacak ama toplum sağlığını ilgilendiren devrim niteliğinde olacak ve iyiyle kötüyü, iyi üretenle, kötü üreteni ayırt edecek ve tüm sektörü daha iyi üretime teşvik edecek bir yasa etmiştir. Türkiye için gazi meclisimize gerçekten teşekkür ediyorum bir devrim olmuştur. İnşallah burada da iyi neticelerini alacağımızı söylemek istiyorum” diye konuştu.
“18 YAŞINDAN KÜÇÜKLERE SİGARA SATIŞINDA İKİNCİ DEFA TEKRAR EDERSE İKİ YILLIĞINA RUHSATI İPTAL EDİYORUZ”
Türkiye’deki tütün satışlarıyla ilgili konuşan Bakan Pakdemirli, “Üreticilerimizi ilgilendirecek, Türkiye’de üretilen sigaralardaki yerli tütün oranı yüzde 30’ çıkarılması. Bu çok daha az ve ithal tütünle sigarlar yapılıyor, yerli tütünün biraz daha geliştirilmesi gerekiyor. Bu kadar büyük yatırımlar varken, bu işin tarım tarafının göz ardı edilmemesi gerekiyor. Sigara sağlığımıza zararlı mı? Zararlı. Ama eğer bu yapılacaksa, böyle bir sanayi varsa, bu işin tarım tarafının olması lazım. Ayrıca tütün mamullerinin satılmasıyla ilgili bir düzenleme var. Gece 22.30’dan sonra veya 18 yaşından küçüklere herhangi bir saatte satışı 5 yıl süreyle, ikinci kez tekrar ederse iki yıllığına ruhsatını iptal ediyoruz. Satıp satıp cezayı ödüyordu. Şimdi ikinci defa tekrar ederse ruhsatı iptal ediyoruz. Kusura bakma bu evladımız 18 yaşından küçük ruhsatın gider ve idari para cezalarını buna ekledik. 5 bin lira ile 350 bin liraya varana kadar idari cezalar eklendi. Buradaki en büyük yenilik günün her saatinde çocuklara satış” şeklinde konuştu.
“BURADA TARIM YAPILMIYOR, BURADA YAPAY İMAR ADALARI OLUŞTURULUYOR”
Hobi bahçeleriyle ilgili konuşan Bakan Pakdemirli, “Son yıllarda tarım arazilerinin bir şekilde yapay bir şekilde imarlaşmasını sağlayan bir konuydu. 5403 sayılı toprak koruma kanunumuz ve bölünemez bütünlük var. Bu bölünemez bütünlüğü kooperatif veya şirket kurma yolu ve hisseleri pazarlanma yoluyla baypas ederek, bunları satmak ve küçük ölçekte köycükler ortaya çıkarmak. Bunun dezavantajı, burada tarım yapılmıyor, burada yapay imar adaları oluşturuluyor. Yanına küçük bahçeler konuluyor, konteynır tarzı evler veya prefabrik evlerle insanlara bahçe ortaya çıkartılmış. Maalesef yasa buna cevap vermiyor ama bu işin cezai yaptırımını kim yapacağıyla ilgili kanunda bazı eksiklikler vardı, bunlar tamamlanmış oldu. Herhangi bir şekilde bu kanunu ihlal edenler valilik tarafından tespit edildikten sonra 30 gün içerisinde belediye gönderilecek. Belediye de 60 gün içerisinde eski haline getir. Metrekaresine 10 lira ceza, yıkım masrafını da al. Eğer muhatap 60 gün içinde yapmaz 3 katı ceza ve belediye yıkacak. Yıkım masrafı iki kat olarak tahsil edilecek. Bu masrafı da Tarım ve Orman Bakanlığı ödeyecek. Kişiden de bu en nihayetinde tahsis edilecek. Hobi bahçeleriyle alakalı önemli bir düzenleme olduğuna inandığımız vatandaşımız bu bahçeleri düzenleyen organize eden ve satanların elinden alıyorlar. Yani 5403 sayılı toprak bütünlük kanunu diyor, birileri bunu diyor kooperatif kuruyor ve parça parça satıyor. Bu hisselerin devirlerini yapanlar, pazarlayanlara bir yıl ile 3 yıl arasında hapis cezası geliyor. Şöyle bir kolaylık getirdik. Araziyi eski haline getirirse yani tekrar tarıma elverişli hale getirirse suç ortadan kalkıyor, otomatik olarak dava düşüyor” dedi.
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNDE ÜRETİCİYE DESTEK 14.6 MİLYARDAN 22 MİLYARA ÇIKTI”
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle üreticinin desteklerinin arttığını belirten Bakan Pakdemirli, “Desteklerin toplamı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde 14.6 milyardan geldi 22 milyara, yani destek yüzde 52 arttı. Bu artan destek karşılığında tarımsal gayrisafi milli hasılamızda yüzde 45 arttı. Burada ciddi bir biçimde özeli ve üretici kesimi, sadece bizim iktidarımızda değil, bütün iktidarlarda şu veya bu şekilde desteklemek durumundadır. Çünkü tarım bir ülkenin gıdada kendi kendine yeterli olması, diğer konularda da stratejik konulardır ve ülkeler bu konuda mümkün mertebe üretimi kendi yapmadığı için üreticiyi doğru yerde yönlendirme konusunda birçok sektöre göre üreticiye daha yakın durma durumundadır. Burada da biz ciddi bir şekilde üreticimizi destekliyoruz. AK Parti hükümetinin tamamında bu desteklenmiştir. AK Parti hükümetlerinde 10-12 misline çıkmış ama bu gün itibariyle 22 milyara çıktık. Bu destekleri özellikle pandemi döneminde yüzde 75’inden fazlasını ilk 6 ay içerisinde ödedik ki, üreticimizi biraz rahat nefes alsın ve birçok konuda destekleyelim” ifadelerini kullandı.
“CANLI HAYVAN İTHALATINDA HEP YARIYA DÜŞEREK GİTTİK, İNŞALLAH 2022’DEN İTİBAREN SIFIRA GETİRECEĞİZ”
Türkiye’nin et ithalatıyla ilgili konuşan Bakan Pakdemirli, “Türkiye’nin bu gün itibariyle ithalat problemi kalmamıştır. 2018 yılında 50 bin ton ithal edilen bir tablo vardı, o günün tablosu kendine göre özellikle vardı. O gün 50 bin ton et ithalatı vardı. bir milyonun üzerinde besili hayvan ithalatı vardı, 150 bin civarında da kasaplık hayvan ithalatı vardı. Biz bunları 2019 yılında 50 bin tonu 5 bin tona düşürdük. Aslında sıfırdır. 1 Milyon 200 bin ton etin yendiği yerde 5 bin ton et bir şey değildir, bunu çok speküle ederler ama, bunu edenler maalesef uluslararası ilişkileri bilmedikleri için, Sırbistan ve Bosna Hersek’e yapmış olduğumuz kırsal kalkınma desteklerinden dolayı biraz mecburi olduğumuzu demeyelim ama karşılıklı ticari anlaşmamızdan dolayı mecbur olduğumuz bir ithalat rakamıdır. Ona da ihtiyacımız yoktu. Canlı hayvan ithalatında hep yarıya düşerek gittik. Geçen yıl bu yarıya düştü, bu yılda yarıya düştü. Yani 125 binlere kadar düşecek. İnşallah 2022’den itibaren sıfıra getireceğiz. Bunu ilk bakan olur olmaz açıklamıştım. Hayvanın hayat döngüsü gereği doğruları yaptığınız zaman ithalatı kesmeniz ve bitirmeniz 3-3,5 seneyi alıyor. Bizde yavaş yavaş peyderpey özellikle Türkiye’de üreticinin ve besicinin para kazanacağı bir ortam ve akabinde ithalatın tamamen sıfırlanacağı, tüm üretiminde yerli üretime döneceği bir ortamı hedeflemiştik. Buraya emin adımlarla gidiyoruz” dedi.
(İHA)
Kaynak: İHA