Hacı Bektaş Veli’nin vefatının 749. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma etkinliklerinde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Aramızdaki birlik, beraberlik ve kardeşlik bunun teminatı, tarihimiz ise en net kanıtıdır" dedi.
Nevşehir’in Hacı Bektaş İlçesi’ndeki Hacı Müzesi’nde yapılacak olan anma etkinlikleri kapsamında emniyet güçleri tarafından yoğun güvenlik önlemi alındı. Etkinliklere katılanlar korona virüs tedbirleri kapsamında ateş ölçümleri yapılarak alana alınırken maske ve dezenfektan dağıtıldı.
Anma etkinliklerinde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy birlik ve beraberliğin önemine değinerek, “12’inci asırda Yesevi deryasından dünyaya 99 bin dalga salındı. O dalgalar hedeflerine varıp kıyılara vurdukça yeni dalgalara derya oldular. İşte bu manevi selin 13’üncü asırdaki en derin temsilcilerinden biri şüphesiz büyük veli Hacı Bektaş’tır. Onun dosdoğru bir yolda, sade ve anlaşılır öğütlerle bize rehberlik ettiğini görüyoruz. Öyle ki hemen hepimiz onu anladığımızı ifade etmekteyiz. Ancak esas olan anladıklarımızı hayatımıza ne kadar tatbik ettiğimizdir. Zira eyleme dökülmeyen düşüncenin, ortaya konulmayan iradenin bir anlamı yoktur. Hacı Bektaş-ı Veli bize ‘canlar’ diye seslenir. İsim ya da namımız, dilimiz ya da toprağımız, velhasıl hiçbir farklılığımız onun dergâhında ayrıma tabii tutulmaz. Zaten marifet, farklı olanlardan bir ve bütün meydana getirebilmektir. Yol bilene yer tarif edilmez. Bilmeyene yardım gerekir. İşte büyük velinin rehberliği de bilmediğini öğrenmek isteyenlere ışık tutar. Hacı Bektaş aklımızı ilimle, gönlümüzü ilahi aşkla terbiye etmemizi öğütler. Cehalete karşı mücadele vermeli; sevgiyle, sabırla, hoş görüyle nefsimizi zapt etmeliyiz. İlim böyle kazanılır ve ilahi aşk makamına böyle yol alınır. Kendimize karşı dürüst olmak bu yolun yolcusu olmanın şüphesiz ilk şartıdır. Onun ‘Ne ararsan kendinde ara’ öğüdüne kulak verip özümüzü sorgulamamız gerekiyor. Göreceğiz ki başkasında kınadığımız davranışları ve tavırları, benliğimiz söz konusu olduğunda, haklı olma bahanesine sığınıp biz de sergileyebiliyoruz. Öyleyse yanlış ile doğrunun muhasebesini önce kendimizde yapacak, sonra muhabbetle çevremize el uzatacağız. İnsanın insana tahammülsüzlüğü manevi değerlerimizin üstünü örten bir sis, onlarla aramıza giren bir duvar gibidir. Peygamber Efendimiz, ‘Gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hâkim olabilen kimsedir’ buyuruyor. Oysa günümüzde öfkeye teslim olmayı marifet sananlar var. ‘Bir olalım, iri olalım, diri olalım’ diyen Hacı Bektaş-ı Veli’yi ayrılık vesilesi kılanlar var. Biz bunların önüne geçmek zorundayız. Bu bir gönül mücadelesidir. Kazanacağımızdan da şüphem yoktur. Aramızdaki birlik, beraberlik ve kardeşlik bunun teminatı, tarihimiz ise en net kanıtıdır. Öyle bir medeniyetin mirasçılarıyız ki, manevi temeller üzerinde yükseltip hak ve adalet anlayışımızla bina ettiğimiz insanlık kubbesi; asırlar boyu tüm dünyada mazlumların umudu ve sığınağı olmuştur. Dün böyleydi, bugün yine böyledir. Şimdi bize düşen bu mirası varislerimize ulaştırmaktır. Bu noktada şunu asla unutmamalıyız, çocuklarımızın geleceği, içinde yaşadıkları dünyanın kaderiyle birdir. Dolayısıyla mücadelemiz hem bireysel hem evrenseldir. Nasıl ki Yesevi, Hacı Bektaş, Mevlana ve Yunus gibi gönül erlerimiz tüm insanlık için bir ışıksa; bizler de aynı derecede ufkumuzu ve gönlümüzü geniş tutmalıyız. Bu yıl, ‘Bir Veli’nin Varisiyiz, Mirasımız Aşktır Bizim’ diyoruz. Hepimiz biliyoruz ki aşk doğduğu gönülden taşmaz ise gerçek bir aşk değildir. Gönlü sevdasına dar gelenlerden olalım inşallah. Bugün dünyada savaşlar, işgaller, zulümler bitmiyor. Sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde devletimiz, yürüttüğü politikalarla bu şer selini kurutmak için birçok coğrafyada mücadele veriyor. Bu mücadelenin fiili kısmında olduğu kadar, manevi kısmında da bizlere görev düşüyor. Milletçe yanlışın karşısında doğru olmaktan ve dik durmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
"2021’DE ÇOK DAHA GENİŞ KİTLELERİ AĞIRLAYACAĞIZ"
Bu yıl pandemi dolayısıyla katılımı sınırlı tutmak zorunda kaldıklarını, önümüzdeki yol çok daha geniş kitleleri ağırlayacaklarını ifade eden Bakan Ersoy, “Bu yıl pandemi nedeniyle katılımı sınırlı tutmak durumunda kaldık. Ancak 2021’de UNESCO ile birlikte, vefatının 750’inci yıl dönümünde Hacı Bektaş-ı Veli’nin gönül bahçesinde çok daha geniş kitleleri ağırlayacağız. Bugün insanlığın Hacı Bektaş gibi manevi rehberlere her zamankinden fazla ihtiyacı var. Bu da bizlere sorumluluk yüklemektedir. Gereğini yapmak için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı konuşmasında Hacı Bektaş Veli’yi, günümüze tüm canlılığı ile ulaşabilmiş düşünce sistemiyle andıklarını kaydederek; "Bugün burada Hacı Bektaş-ı Veli’nin aramızdan ayrılışının, yani Hakk’a yürüyüşünün 749. yılını yâd etmek için onu unutmadığımızı tüm dünyaya göstermek için bir aradayız. Hacı Bektaş Veli’nin inanç ve felsefesi sevmek ve sevilmekten öte başka bir şey talep etmez. Yine dünya üzerindeki tüm inanışlar, Hacı Bektaş Veli’nin, sevgi, hoşgörü ve saygı temeli üzerine inşaa edilmiştir. Hacı Bektaş Veli, Pir-i Türkistan Ahmet Yesevi’nin bir öğrencisi olarak, kadim Anadolu topraklarının 1071’le İslamlaşması ve Türkleşmesi için, tek bir savaş aleti bile kullanmadan, ilmi ve irfanıyla gönüllere girmeyi başararak, şuan üzerinde yaşadığımız toprakların bizlere yurt olmasına, en çok katkıyı veren zatlardan, gönül erenlerinden biri olmuştur. Hacı Bektaş Veli’nin insan sevgisi, hoşgörüye ve barışa dayalı anlayışı geniş kitleleri etkilemiş, etkilemeye de devam etmektedir. Hacı Bektaş Veli’yi, günümüze tüm canlılığı ile ulaşabilmiş düşünce sistemiyle anıyoruz. Düşüncesi ve yaşamıyla, kendisinden sonra gelenlere büyük bir çığır açmış, birlik, kardeşlik, sevgi ve hoşgörü çağrısıyla farklılıklara karşın huzur içinde bir arada yaşamanın yolunu göstermiştir. Hacı Bektaş Veli, ulusu, dini, mezhebi, rengi ya da görüşü ne olursa olsun, tüm insanları, sevgiye, kardeşliğe ve barışa davet etmiştir. İnsanlığın, Anadolu’nun yetiştirdiği bu büyük kişilerden öğreneceği pek çok erdem olduğuna inanıyorum" diye konuştu.
Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel ise etkinlikte yaptığı konuşmada, "Bir milleti millet yapan unsurların başında kültür yer almaktadır. Kültür bir toprak parçası üzerinde milleti meydana getiren maddi ve manevi değerlerin tümüdür. Kültür toplumun kimlik kazanmasında toplumsal değerlerin gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir yer teşkil etmektedir. Türk kültürü kendi kültürel değerlerinin yaşatılmasını ve aktarılmasını sağlayan tarihte birçok kişi yetiştirmiştir. Hacı Bayram Veli, Mevlana Hazretleri, Yunus Emre, Taptuk Emre ve daha nicesi bu topraklara sevgi, barış, hoşgörü tohumları ekmişlerdir. Bunlardan birisi de huzurunda bulunduğumuz ve topluma öğretileriyle yol gösteren Hünkâr Hacı Bektaş Veli’dir. Hacı Bektaş Veli 13. yüzyıla damgasını vuran ve kendinden sonraki kuşağa da düşünceleriyle etkisini hissettiren önemli bir isim olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerek düşünce dünyası gerekse inanç dünyasında önemli bir yere sahiptir. Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri’nin öğretileri yüzyıllardan beri insanlığa ışık tutmakta olup, hoşgörü çerçevesinde herkesi eşit gören ve herkese saygı ile davranılmasını öğütleyen öğretinin bütün değerlerini incelediğimizde ise bu öğretinin evrensel bir yönü olduğunu da görürüz. Bu öğretide kadın erkek eş olarak görülmüş, düşmanın bile insan olduğunun unutulmaması istenmiş, hiçbir milletin ve insanın ayıplanmamasının gerektiği ifade edilmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli’nin ’İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır’ sözüne baktığımızda ilim ile her türlü sorunların çözülebileceğini, ilimden uzaklaşılması halinde ise tüm sorunların büyük bir bilinmezlik içerisine doğru sürükleneceğini görmekteyiz" dedi.
(İHA)
Kaynak: İHA