AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Kaz Dağları ya da Türkiye’nin herhangi bir yerindeki çevre meselesiyle ilgili olarak yüksek bir hassasiyete sahibiz. Söz konusu yer Kaz Dağlarına 40 kilometre uzaklıkta. Bu izinler iktidarlarımız öncesinde 2001 yılında verilmiştir. Bizden önce kaldırılan bir sit izni söz konusudur. Siyanürle arama gibi bir işlem kesinlikle söz konusu değildir” dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çelik, Kaz Dağları bölgesinde gerçekleştirilen altın arama faaliyetlerine karşı sosyal medya üzerinden gösterilen tepkilere ilişkin önemli açıklamada bulundu. Çelik, “Kaz Dağları etiketiyle yapılan gündem söz konusu. Kaz Dağları ya da Türkiye’nin herhangi bir yerindeki çevre meselesiyle ilgili olarak yüksek bir hassasiyete sahibiz. En çok övündüğümüz konulardan bir tanesi hükümetlerimiz döneminde yapılan ağaçlandırma faaliyetleridir. Bu bahsedilen madenin Kaz Dağlarında olduğu şeklindeki haberlerin yalan olduğu açıktır. Arada 40 kilometre mesafe var. Olan yer Kaz Dağları değildir. Burada kesilen ağaçların tamamının yerine tamamı miktarınca fidan başka bir alana dikilmiştir. Söz konusu firmanın sözleşmesi gereği burada yapılacak işlemler bittikten sonra buranın ağaçlandırılması da gerçekleştirilecektir. Söz konusu yer Kaz Dağlarına 40 km uzaklıkta. Bu izinler iktidarlarımız öncesinde 2001 yılında verilmiştir. Bizden önce kaldırılan bir sit izni söz konusudur. Siyanürle arama gibi bir işlem kesinlikle söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın galoş giyerek tarlaya girmesini eleştirmesi üzerine bir değerlendirmede bulunan Çelik, “Cumhurbaşkanımızın halkımızla ilişkisini, halkın içinden bir lider olmasını, halkımızla iç içe olmasını eleştirecek son kişi CHP Genel Başkanıdır. Cumhurbaşkanımız ile halkımız arasında bir perde yoktur, mesafe yoktur. O gün ki tören sırasında gerçekleşmiş bir olaydır. Sürekli olarak vatandaşımızın evindedir, sofrasındadır. Kendisi taziye evine giriyor bu şekilde” diye konuştu.
“ATATÜRK’ÜN VASİYETİNİ YERİNE GETİRMEYEN CHP’DİR. ÖNCE BİR SİYASİ DETOKS YAPSINLAR”
CHP’nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğu "Siyasi Ahlaksızlıkla Mücadele ve Siyasi Etik Kanunu Teklifi" ile ilgili sorulan bir soruyu yanıtlayan Çelik, “Siyasi etik, siyasi ahlak siyasetin nefes aldığı alandır. Siyaset sandıkta kurulur etikle nefes alır. Onların ne getireceğini görmek lazım. Bu konuda en çok bahsedenlerin siyasi etik dediklerinde sürekli bunun altına başka maddeler, başka tür hesaplaşmalar yerleştirdiklerini gördük. Getirdikleri zaman arkadaşlarımız bakarlar. Herhangi bir odağın, partinin ya da kurumun siyasi etikle ilgili bir laf etmesi için önce siyasi etik konusundaki kendi siyasetindeki toksinleri atması lazım, burada ciddi bir detoks gerekir. Bununda başlangıcı CHP için İş Bankası hisselerini hazineye devretmeleri olur. 1966’dan 1993’e kadar 5 defa Atatürk’ün vasiyetine aykırı şekilde Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna buradan gelecek gelirleri ödemediler. Atatürk’ün vasiyeti CHP’ye karşı mahkeme kararıyla tecelli etmiştir. Bu hisselerin CHP’ye verildiği zamanlarda CHP ile devlet özdeşti. Devlet özdeşliği söz konusu olduğunda Atatürk’ün bu hisseleri Türk milleti adına hazineye bıraktığı açıktır. Bu özdeşlik ortadan kalktıktan sonra CHP’nin yapması gereken bunları hazineye devretmektir. Atatürk’ün vasiyetinde buradan gelecek gelirin Türk Dil Kurumu ve Tarih Kurumuna Atatürk’ün bu kurumlara verdiği önem gereği verilmesi vardır. Atatürk’ün vasiyetini yerine getirmeyen CHP’dir. Önce bir siyasi detoks yapsınlar. Bu hisseleri hazineye devretsinler. Ondan sonra siyasi etikle ilgili söylediği konuları ciddiye alalım. Önce herkes kendi evinin önünü süpürsün sonra siyasi etikle ilgili konular tartışılır. Arkadaşlarımız gündeme geldiğinde kendi gurubumuz bunu değerlendirecektir” açıklamasını yaptı.
(İHA)
Kaynak: İHA