Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Ayşe Tuğba Arslan, bugün aramızda olabilirdi. Onun gibi nice kadınlar, anneler, eşler aramızda olabilirdi. ’Bu can kurtarılabilirdi’ dediğimiz nice canlar zalimce cinayetlere kurban gitti. Artık bu çığlığın son bulması gerektiğine hepimiz inanıyoruz. Adalet son bir ümitle, son bir çareyle kapısına gelen kadının feryadına sessiz kalamaz, kulağını kapatamaz" dedi.
Adalet Bakanı Gül, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Ankara’daki bir otelde gerçekleştirilen "Aile Hukuku Çalıştayı"na katıldı. Gül, burada yaptığı konuşmada kadına yönelik şiddetin din, dil, ırk ayırt edilmeksizin bütün dünyada yaygın olarak karşımıza çıkan bir problem olduğunu söyledi. Bunun hiçbir toplum ve devlet tarafından kabul edilemez olduğuna vurgu yapan Gül, toplumu derinden yaralayan bu şiddetin özellikle kadın ve çocuklar başta olmak üzere bütün bireyler üzerinde olumsuz etki gösterdiğini söyledi. Gül, şiddet mağduru kadınların çoğunun aile içi şiddetten etkilendiğinin ortaya çıktığını ifade ederek, "Her nerede ne şekilde yaşanırsa yaşansın kadına karşı şiddetle en güçlü şekilde mücadele etmek zorundayız. Kadına şiddet konusunda hiçbir toleransımız olamaz. Sadece fiziksel değil tüm biçimleriyle kadına yönelik şiddeti kınıyoruz. Bu zorbalık, bu zalimlik toplumsal bir sorundur, ahlak sorunudur, insanlık sorunudur" diye konuştu.
"174 BİN 958 KİŞİ HAKKINDA 509 BİN 172 FARKLI TEDBİRE HÜKMEDİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
Mahkemelerce kadınlara yönelik şiddet vakalarına ilişkin koruyucu ve önleyici tedbir kararlarının verildiğini anımsatan Gül, "2019 yılı verilerine baktığımızda 174 bin 958 kişi hakkında 509 bin 172 farklı tedbire hükmedildiğini görüyoruz. Bu verilerden yola çıkarak yaptığımız analizler neticesinde öncelikli olarak her bir vakaya doğru ve özgü tedbirlere hükmedilmesi, bu tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanması ve takip edilmesinin bir zaruret olduğu ortaya çıkmaktadır" şeklinde konuştu.
Gül, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) gündeminde olan ve yakın zamanda karara dönüşecek olan bazı düzenlemelerle ilgili bilgiler vererek, "Aile hakimi olarak deneyim kazanan ve bu konuda birikim sahibi olan hakimin bir sonraki görev yerinde de yine bunun dikkate alınarak aile mahkemelerinde görevlendirilmesi hususu da hassasiyetle üzerinde durulacak konudur. Tüm uygulamasını yıllarca aile hukuku, mevzuatı çerçevesinde
geliştirdikten sonra bu kişinin tayin olduğunda başka bir mahkemeye, örneğin ceza mahkemesine tayin olması tüm birikiminin heba olması demektir. HSK, bunu gündemine aldı ve titiz şekilde çalışmasını yapacaktır. Birden fazla aile mahkemesi bulunan yerlerde bir tek aile mahkemesinin tedbir mahkemesi olarak belirlenmesi de kararlaştırılacaktır. Yine aile mahkemesi bulunmayan yerlerde de bir asliye hukuk mahkemesinin bu anlamda tedbir dosyalarını takibiyle görevlendirilmesi yine gündemde olan bir konudur" ifadelerini kullandı.
"AYŞE TUĞBA ARSLAN BUGÜN ARAMIZDA OLABİLİRDİ"
Eskişehir’de eski eşi tarafından katledilen Ayşe Tuğba Arslan cinayetine değinen Gül, şunları kaydetti:
"Bir ilimizde defalarca kolluğa, emniyete, yargıya ve ilgili kurumlara ihbar ve şikayette bulunmasına rağmen ve tüm hikayesi bütün birimlerce bilinmesine rağmen bir kadın eski eşi tarafından katledildi. Bir kadının yaşam hakkı feryat figanlar arasında gasp edildi. Herkesin iki elini başının arasına alıp düşünmesi gerekir. Kolluk makamlarının olayı ne için önleyemediği, savcılık makamları hangi aşamada ne gibi eksiklikler var hepsini masaya getirmesi gerekir. Ayşe Tuğba Arslan, bugün aramızda olabilirdi. Onun gibi nice kadınlar, anneler, eşler aramızda olabilirdi. ’Bu can kurtarılabilirdi’ dediğimiz nice canlar zalimce cinayetlere kurban gitti. Artık bu çığlığın son bulması gerektiğine hepimiz inanıyoruz. Adalet son bir ümitle, son bir çareyle kapısına gelen kadının feryadına sessiz kalamaz, kulağını kapatamaz. Bu feryadı işitmeyen bir uygulama HSK tarafından denetlenmektedir. Bu konuda yargısal boyutuyla da en ufak bir ihmal dahi tespit edilmesi halinde HSK titizlikle takip ederek gerekli her türlü müeyyideyi yapacaktır."
(Abdullah Sarica - Nurullah Geylani/İHA)
Kaynak: İHA