Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "İstanbul ve Doğu Marmara Kalkınma Ajanslarımız, Türkiye Açık Kaynak Platformu’nun 2 yıllık çalışmalarına 30 milyon liralık katkı sunacak" dedi. Türkiye’nin aşı üretim potansiyelinin olmadığı iddialarına ilişkin de Varank, "Hayvan aşıları alanında oldukça güçlü, yetkin ve dünya standartlarında üretim altyapılarımız var. Bu altyapılar, uygun tedbirler alınarak çok hızlı bir şekilde viral insan aşısı üretimi de gerçekleştirebilir" diye konuştu.
Türkiye Açık Kaynak Platformu’nun yeni başlattığı Açık Seminerler Programı’nın açılışını gerçekleştiren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sosyal medya hesabından katılımcılara seslendi. 2 bine yakın katılımcının kayıt yaptırdığı seminerleri eş zamanlı olarak Periskop yayınıyla sosyal medya hesaplarından paylaşacağını kaydeden Bakan Varank, "Seminerler, tamamlandıktan sonra platformun Youtube hesabına da yüklenecek. Böylece bu güzel etkinlik çok daha geniş kitlelere ulaşmış olacak. Yazılım ekosisteminin geliştirilmesini Bakanlık olarak çok önemsiyoruz. Dijital dönüşüm ve yapay zeka temelli tüm teknolojilerin tabanında yazılım var. Ekonomide rekabet gücü kazanma, doğru veriye ulaşma, veriyi analiz etme ve en uygun çözümü geliştirmede de yine yazılım teknolojilerine ihtiyaç duyuyoruz" dedi.
"AMACIMIZ TÜRKİYE’DEKİ YAZILIMCI SAYISINI VE NİTELİĞİNİ ARTIRARAK YENİ TEKNOLOJİLERDE KÜRESEL MARKA VE ÇÖZÜMLER ORTAYA ÇIKARMAK"
Covid-19’la birlikte dünyada ekonomik düzenin değiştiğine dikkat çeken Varank, "Kişiye özgün eğitim, lojistik, insansız hava araçlarıyla teslimat, mikro ödemeler, süreç otomasyonu gibi iş alanları güç kazanmaya başladı. Bunların da hepsinin temelinde yazılım teknolojileri var. Bugün bir taraftan pandemi yapısını, ilaç ve aşı geliştirerek tedavide nasıl ilerleyeceğimizi simülasyon teknikleriyle çalışıyoruz. Diğer taraftan da teması takip ederek, hastalığa yakalanmayı engellemek için yazılım teknolojilerini kullanıyoruz. Bahsettiğim tüm bu ekosistemin omurgasını insan kaynağı oluşturuyor. Biz de bu bilinçle geçen sene Türkiye Açık Kaynak Platformu’nu kurduk. Platformda özel sektörden, kamudan, sivil toplum kuruluşlarından ve üniversitelerden paydaşlarımız var. Burada amacımız Türkiye’deki yazılımcı sayısını ve niteliğini artırarak yeni teknolojilerde küresel marka ve çözümler ortaya çıkarmak. Türkiye Açık Kaynak Platformu şirketlere, girişimcilere ve araştırmacılara tek başlarına yapamayacakları projelerde rekabet öncesi işbirliği ortamı sunuyor. Bu sayede daha yetkin, güvenli, fonksiyonel ve rekabetçi çözümler geliştirmenin önü açılmış oldu. Platformda bugün 60’ı aşkın şirket, 50’den fazla üniversite, sektör temsilcisi STK ve topluluk üyesi binlerce yazılımcı bulunuyor" dedi.
"2023 YILINDA 500 BİN YAZILIMCI VE YAZILIMDA KÜRESEL ÜRÜNLER GELİŞTİRİLEN BİR ÜLKE HEDEFİMİZE HIZLA YAKLAŞACAĞIZ"
Platform vasıtasıyla ihtiyaç sahibi ile yazılım geliştiricilerinin bir araya getirildiğini belirten Bakan Varank, "Analiz süreci tamamlandıkça, projeler de açık kaynak olarak platformlarında tüm geliştiricilerin katkılarına açılacak. Tüm yazılımların açık kaynak prensipleri doğrultusunda lisanslamaları yapılacak. Ve yine aynı prensipler doğrultusunda fikri mülkiyetleri de korunacak. Proje ekibimiz, platformun önümüzdeki iki yıllık çalışma programını hazırladı. Bilişim Vadisi ve TÜBİTAK-Tüsside yürütücülüğündeki bu programa İstanbul ve Doğu Marmara Kalkınma Ajanslarımız 30 milyon liralık katkı sunacak. Paydaşlarımız da insan kaynağı olarak, teknolojik ve maddi desteklerle bu sürece katkı sağlayacaklar. Böylece hem kamu hem özel sektör desteğiyle 2023 yılında 500 bin yazılımcı ve yazılımda küresel ürünler geliştirilen bir ülke hedefimize hızla yaklaşacağız" diye konuştu.
"TÜRKÇE DİL DEPOSU HAZIRLAYIP, HERKESİN KULLANIMINA AÇACAĞIZ"
Platformun amacına ilişkin konuşan Varank, "İlk olarak bize katkı sunan ve fayda sağlayan şirket, üniversite, topluluk ve yazılımcı sayısını artırmayı hedefliyoruz. Böylece daha çok yazılımcıyı sürece dahil ederek topluluğumuzu her gün genişletmek istiyoruz.İkinci olarak; kamu ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu, açık kaynak kodla geliştirilecek kritik yazılımları üretmenin peşindeyiz. Halihazırda belirlediğimiz üç proje var; elbette bu sayı zamanla daha da artacak. Bu projelerden biri, Türkçe Doğal Dil İşleme. Burada yapay zeka temelli yeni algoritmalar geliştirecek. Bu algoritmalar da karar destek süreçlerine girdi teşkil edecek. Bu proje telefonumuzdaki sanal asistandan çevrimiçi eğitimlere, KOBİ’lerin dijital dönüşümünden güvenlik sistemlerine kadar birçok sektörün temel ihtiyacını karşılayacak niteliğe sahip. Biz burada Türkçe dil deposu hazırlayıp, herkesin kullanımına açacağız. Açık kaynak yazılımların dokümantasyonunu yapıp, herkesin hızla kullanabileceği hale getireceğiz. Projede geliştirilecek veri işaretleme uygulamasıyla bulunduğunuz yerden iş yapabileceksiniz. Yani, bu işin meraklısı, heveslisi herkese dijital iş fırsatları da sunacağız. İkinci projemiz PostgreSQL veri tabanı yönetim sistemiyle ilgili. Postgre üzerindeki uygulamaları ve bunlara destek verecek şirketleri geliştirmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"PARDUS’U ERKEN YAŞLARDA ÖĞRENCİLERİMİZE TANITMAK VE ÖZEL SEKTÖRDE DE YAYGINLAŞTIRMAK İSTİYORUZ"
Pardus’un yaygınlaştırılmasının amaçlandığını ifade eden Bakan Varank, "TÜBİTAK tarafından açık kaynak olarak geliştirilen Pardus; pek çok belediyede, hastanede, çeşitli Bakanlık ve kamu kuruluşlarında aktif olarak kullanılıyor. Pardus’u erken yaşlarda öğrencilerimize tanıtmak ve özel sektörde de yaygınlaştırmak istiyoruz. Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı ile sınıflardaki akıllı tahtalara özel Pardus’u yaygınlaştırıyor ve merkezi olarak yönetiyoruz. Ayrıca az enerji kullanan ve maliyeti düşük ARM platformlarda da Pardus’un kullanılması için çalışmaları başlattık. Pardus ne kadar yaygınlaşırsa eksiklikleri de o denli tespit edilip raporlanacak ve bu sayede geliştirme süreçleri hızlanacak. Pardus ekibimiz gerek çağrı merkeziyle, gerekse internet üzerinden fikir ve önerilerinize her zaman açık durumda" dedi.
"YAZILIM OKULLARI AÇACAĞIZ, BU OKULLARDAN BİRİSİ BİLİŞİM VADİSİ’NDE, DİĞERİ DE İSTANBUL’DA OLACAK"
Katılımcılara seslenen Bakan Varank, "Gelin hem bu yazılımları geliştirin, hem de kuracağınız girişimlerle başarıyı yakalayın. Milli ve özgün yazılımların geliştirilmesinde varlığınızı hissettirin. Biz Açık Kaynak Platformu kanalıyla kodlama eğitim programları düzenleyecek ve yazılım okulları açacağız. Bu okullardan birisi Bilişim Vadisi’nde, diğeri de İstanbul’da olacak. Oyunla öğrenme temelli bu okullar her sene binlerce mezun verecek. Covid-19 tehdidi biter bitmez okullarımız faaliyetlerine başlayacak. Dolayısıyla şu an beni izleyen, ancak yazılım konusunda temeli olmayan gençler de lütfen ümitsizliğe kapılmasınlar. Vereceğimiz kodlama eğitimleri ve bugün ilkini başlattığımız bu seminerler serisi, işe sıfırdan başlayanlar için önemli bir rehber olacak" şeklinde konuştu.
"ÜLKEMİZİN AŞI ÜRETİMİ POTANSİYELİ VE TESİSİ OLMADIĞI YÖNÜNDEKİ YORUMLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR"
Türkiye’nin aşı üretim tesisi olmadığına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını ifade eden Bakan Varank, "Bu yönde yapılan açıklamalar bence iyi niyetli de değil. 2018 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan bir yönetmelikle veteriner tıbbi ürün üretim yeri izni verilmiş yerlerde uygun formda ve sınıfta beşeri tıbbi ürünlerin üretilmesi de mümkün oldu. Eğer bir tesis hayvan aşısı üretebiliyorsa, Sağlık Bakanlığı denetiminden geçerek insan aşısı da üretebilir. Ülkemizde hayvan sağlığı aşıları Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı kamu kurumları ve özel sektör kuruluşları tarafından üretiliyor. Hayvan aşıları alanında oldukça güçlü, yetkin ve dünya standartlarında üretim altyapılarımız var. Bu altyapılar, uygun tedbirler alınarak çok hızlı bir şekilde viral insan aşısı üretimi de gerçekleştirebilir. Dolayısıyla ülkemizin aşı üretimi potansiyeli ve tesisi olmadığı yönündeki yorumlar gerçeği yansıtmıyor" dedi.
Özel sektörden ve kamudan konunun ehli 70’e yakın uzmanın gönüllü olarak bu programa katkı sağladığını belirten Varank, "8 haftalık seminer programımıza açık kaynak yazılımlarla başlıyoruz. Pardus, yapay zekâ, veri bilimi, posgre, doğal dil işleme gibi konularla devam edeceğiz. Seminer programının ardından daha uzun soluklu, farklı yaş gruplarını ve yetkinlikleri hedefleyen eğitim programlarımız başlayacak. Bu eğitimlerde üniversitelerden de destek alacağız. Eğitimleri başarıyla tamamlayan katılımcılara, dijital rozet vereceğiz. Böylece bu yoğun süreci eksiksiz tamamlayanlar, kazandıkları yetkinlikleri dijital ortamda da ilan edebilecekler. Bakanlık olarak 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde kendimize yazılım alanında çok net bir hedef koyduk. Dedik ki 2023’te en az 500 bin yazılımcı sayısına ulaşacağız. Halihazırda ülkemizde 170 binin üzerinde yazılım geliştiricimiz var. Geçen sene GITHUB’a katkısı 20 bin kişiyi geçen ve en hızlı artan ülkeler arasında 6. sıraya çıktık. 83 milyonluk Türkiye nüfusunun ortanca yaşı 32. Nüfus piramidinin bize sunduğu bu avantajı en iyi şekilde kullanmak durumundayız. 200’ü aşkın üniversite, bin 500’ün üzerinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezi, 84 Teknopark ve 2 bini aşkın yerli ve yabancı yazılım şirketimizle açık kaynak ekosisteminde büyük işler başarabiliriz" ifadelerini kullandı.
(Hülya Keklik - Neşra Durmaz/İHA)
Kaynak: İHA