Hazreti Mevlana’nın 746. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arus) açılış programı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla gerçekleştirildi.
’Vefa Vakti’ temasıyla düzenlenen anma törenlerinde gün içerisinde gerçekleştirilen etkinliklerin ardından Mevlana Kültür Merkezinde program düzenlendi.
"Biz onun öğretileriyle biriz, iriyiz, diriyiz ve dünyanın en büyük ailesiyiz"
Törende konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Hazreti Mevlana’nın öğretileriyle bir, iri, diri ve dünyanın en büyük ailesi olduklarını söyleyerek, “Yine onun ve onun gibi Allah dostlarının sayesinde güzel bir şekilde yaşıyoruz. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağımızın her yerinde bir muhabbet ve bir kardeşlik iklimini muhafaza edebiliyoruz. Mutluluğumuz, umudumuz varsa muhabbet ve kardeşliğimiz sayesindedir. Bir vatanımız, bir bayrağımız varsa bu yüzdendir. Bugün yeryüzünün en köklü milletiysek, istiklalimiz ve istikbalimiz sağlamsa bu, Sultan Alparslan kadar Taptuk Emre’nin, Sultan Fatih kadar Ahmed Yesevi’nin, Yavuz Sultan Selim Han kadar Hacı Bayramı Veli Hazretlerinin, Sultan Alaeddin kadar Şems-i Tebrizi Hazretlerinin, Sadreddin Konevi Hazretlerinin, Hazreti Mevlana’nın sayesindedir. Onların bıraktığı ilim ve aşk mirası sayesindedir" ifadelerini kullandı.
Hazreti Mevlana’nın torunlarına umudu, cesareti, özgüveni ve en çok da vefayı emanet ettiğini kaydeden Kurum, "Hani diyor ya, ’vefa, dostluğun asaletine sahip çıkmandır.’ Kişi Rabbine vefalı olduğu sürece O’nunla beraberdir. Kişi Rabbinin sevdiklerine vefalıysa, korkaklık, ümitsizlik, güvensizlik artık onu terk etmiştir. Davasına inanmış bir insanı güneşi sağ eline, ayı sol eline verseniz davasından vazgeçirebilir misiniz? Hayır, vazgeçiremezsiniz. Yolundan döndüremezsiniz. Çünkü bizler, ’Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü peygamber’ diyenleriz. Ölümü güzellikle anan ve onu hoşnutlukla karşılayan ecdadın torunlarıyız. Biz ölüme bile vefat demiş, ölümü vefadan bilmişiz. Vefa dostadır, dost ise, Allah’ın davasını tutanlardır. Dost, dünyadaki tüm aşksızlığa, zulme inat hakkı ve hakikati haykıranlardır. Dost, haksızlık karşısında susmayanlardır, ’Dünya beşten büyüktür’ diyebilenlerdir. Dost, ’Kudüs İslam’ındır’ diye haykıranlardır. Dost, ’4 milyon Suriyeli kardeşimize ensar olma’ şefkatini gösterenlerdir. İşte bizi tek bir millet yapan, bizi istiklaline aşık bir millet yapan da bu fikirdir, bu hassasiyettir, bu dostlardır" diye konuştu.
"Planlı bir şekilde İslam düşmanlığı ve İslamafobi körükleniyor"
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise Hazreti Mevlana’nın sesinin 746 yıldır kısılmadığını söyledi. Hazreti Mevlana’nın bu topraklara çaldığı maya ile sevgi, anlayış ve beraberlik hamurunda yoğrulup bir olduklarını anlatan Bakan Ersoy, "Gönüllerimizde öyle bir iklim yeşerdi ki, ne kardeşliğin güneşi batar, ne hoşgörünün gülü solar. Bize düşen bu iklimde yaşamanın kıymetini bilmek, ona özüyle, gerçeğiyle sahip çıkıp korumaktır. Özünden koparılarak farklılaştırılmak istenen değerler, bozulmaya, dönüşmeye, nihayetinde kaybolmaya yüz tutar. Bugün Türk-İslam kültürünün en büyük düşünürlerinden, tasavvufun en istisna şahsiyetlerinden Hazreti Mevlana üzerinde de, böylesi bir yola gidilmek istendiğini görmek bizleri üzmektedir. Hazreti Mevlana’ya yönelik olarak, sanki bir şair, güzel sözler söyleyen ve yazan bir edipmiş gibi, Muhammed Celaleddin-i Rumi Hazretlerini Hazreti Mevlana yapan asli değerlerden kopuk bir tanım, bir kişilik betimlemesi söz konusudur" diye konuştu.
"Mesnevi birçok dilde ve ülkede en çok okunan ve değer gören eserler arasında"
Mesnevi’nin birçok dilde ve ülkede en çok okunan ve değer gören eserler arasında olduğunu kaydeden Ersoy şöyle konuştu: “Çünkü hepimizin fıtratında olan insani ve vicdani değerlere hitap ediyor. Bununla da kalmayıp, değerleri uyandırma, harekete geçirme etkisine ulaşıyor. Peki, nedir Mesnevi’yi bunca etkili yapan? Buna Hazreti Mevlana çok net bir cevap veriyor. ’Mesnevî, hakikate ulaşmak ve Allah’ın sırlarına agah olmak, akıl erdirmek isteyenler için bir yoldur.’ Hangi hükmün altında, hangi yolda yürüdüğü çok açık ve net. Bunun unutturulması, görmezden gelinmesi doğru değildir. Nehir ne kadar gür ve coşkun olsa da, kaynağını keserseniz kurur. Zaten Mevlana’yı İslam’dan ayrı düşünürseniz, onu hiç anlamamışsınız demektir. Zira Hazreti Mevlana der ki, ’Ben yaşadıkça Kur’an’ın bendesiyim. Hazreti Muhammed Mustafa’nın yolunun tozuyum. Kim beni bunun dışında anarsa, bana bundan başka bir şey isnat ederse, o isnat ettiği şeyden de, ondan da şikâyetçiyim. Bu denli büyük, bu denli güçlü bir değerin, özünden koparılmasına izin vermememiz gerektiği açıktır."
"Onca sıkıntı ve soruna rağmen, yolumuzdan dönmemiz söz konusu olmamıştır, olamaz"
Doğru olanın yolunda katlandığınız her acının, her zulmün sonucunda güzellik olduğunu aktaran Bakan Ersoy, "Çünkü doğru olmak güzeldir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaya koyduğu insani politikaların uyandırdığı yankıyı, etkisini ve sonucunu hepimiz yakinen takip ediyoruz. Önümüze koyulan onca engel, çıkarılan onca sıkıntı ve soruna rağmen, yolumuzdan dönmemiz söz konusu olmamıştır, olamaz. Bugün sadece Türkiye’de, ülkelerinden ve zulümden kaçan yaklaşık 4 milyon can, Yesevi’den Yunus’tan, Mevlana Hazretlerinden emanet aldığımız bu kararlılık sayesinde hayata tutunabilmiştir. TİKA’dan, Kızılay’a ve AFAD’a kadar, kurumlarımızın çalışmaları ile sınırlarımızın dışında milyonlarca insan, Türkiye’yi ve aziz milletimizi umudun simgesi olarak gönüllerine kazımıştır" ifadelerine yer verdi.
Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak, 746. vuslat yılında rahmetle ve minnetle andıkları Hazreti Mevlana’nın Anadolu’da bin yıldır devam eden milli hakimiyetimizin ruhi temelini ve ruhi genetiğini kuran arif zatların en büyüklerinden olduğunu kaydetti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta da, "Gel ne olursan ol, yine gel’ diyerek yeryüzü sofrasında herkese yeri olduğunu anlatan Mevlana Celaleddin Rumi Hazretlerinin gel çağrısına uyan, ruhlarımızı gönüllerimizi onaran, muhabbet iklimi, vefa vaktinde buluşan vefakar gönüllere teşekkür ediyorum. Gönülleri şefkat hamuruyla yoğuran, öğütleriyle kardeşliği vurgulayan Hazreti Mevlana’nın 7 asır önce ektiği hoşgörü tohumları Konya’dan dünyaya dağılarak tüm insanlığa sevgiyi, hakkı ve hakikatı anlatıyor" diye konuştu.
"Vefamızı göstermenin yolunun, Hazreti Mevlana’yı anlamaktan ve daha iyi anlatmaktan geçtiğinin farkındayız"
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Hazreti Mevlana’yı vuslatının 746. yıl dönümü vesilesiyle rahmetle andığını ifade etti. Sekiz asır önce günümüze söylenmiş gibi tazelik arz eden mesajlarıyla Hazreti Mevlana’nın amansız hastalıklarla boğuşan insanlığa kurtuluş fırsatları sunduğunu belirten Altay, "Konya olarak her yıl onun ’gel’ çağrısına vefa gösterip gelen on binlerce sevenini ağırlıyoruz. Bu yıl ’Vefa Vakti’ temasıyla gerçekleştirilecek sema törenleri ve yüzlerce etkinliğin, Hazreti Mevlana’nın ve düşüncelerinin daha iyi anlaşılmasına vesile olması en büyük temennimizdir. Zira, Konya olarak vefamızı göstermenin yolunun, Hazreti Mevlana’yı anlamaktan ve daha iyi anlatmaktan geçtiğinin farkındayız" şeklinde konuştu.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar da törenlerin hayırlı olmasını diledi. Konuşmaların ardından programlar ve sema töreni düzenlendi.