Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş Yiğit 3 Mart Devrim Yasalarının kabulünün yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamasında, devrim yasalarıyla eğitim ve öğretimde birliğin sağlandığını söyledi.
Devrim Yasalarıyla eğitim birliğinin sağlandığını belirten Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş Yiğit, “Bugün, millet olarak en büyük gururlarımızdan birinin yıldönümüdür. Çünkü 98 yıl önce bugün, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları sayesinde bu toprakların insanlarının tebaa olmaktan millet olmaya geçişinde çok büyük bir eşik atlanmıştır. 3 Mart 1924'te kabul edilen Devrim Yasaları ile Hilafet resmi olarak kaldırılmış, Şeriye ve Evkaf Bakanlığına son verilmiş ve eğitim-öğretimde birlik sağlanmıştır. Henüz gencecik bir Cumhuriyet iken, bu devrimlerle Avrupa ülkelerine parmak ısırtan ülkemizin, neredeyse yüz yıl sonra çok daha geri bir noktaya itilmiş olması ise bugünü aynı zamanda yürek sızlatan bir yıl dönümü haline getirmiştir. Her sene yaptığımız gibi bu sene de Eğitim-İş olarak Devrim Yasaları ile elde edilen büyük kazanımlardan AKP iktidarı döneminde nasıl vazgeçildiğinin altını çizmeyi bir vatan borcu sayıyoruz” dedi.
“Demokrasimiz Çok Ağır Yaralar Almıştır”
Özgür Ulaş Yiğit, demokrasinin çok ağır yaralar aldığını öne sürerek, şunları kaydetti: “Halifelik sistemi kaldırılarak yerine inşa edilen demokrasi, bugün çok ağır yaralar almış durumdadır. Bugün ülkemiz, yine tek bir kişinin ne isterse yapabileceği bir ülke haline getirilmiştir. Devrim yasalarıyla ‘Şeriye ve Evkaf Bakanlığı’ ve ‘Genel Kurmay Bakanlığı’ kaldırılmasıyla, yani din ve devlet işlerini ayırıp ordunun din ile yönetilmesine son verilmesiyle elde edilen kazanımlarımız da büyük ölçüde elimizden alınmıştır. Askeri mülakatlara dernek maskesi takmış tarikat örgütlenmelerinin dâhil edilmesi, laikliğe vurgusuyla bilinen komutanların kumpaslara, terfi gasplarına uğraması ordunun yapısına yapılan derin müdahaleleri görünür kılmıştır. Bilindiği üzere Devrim Yasaları, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitime dair düşleri için de önemli bir basamak olmuştur. Eğitim ve Öğretim Birliği Yasası’nın yürütmeye girmesiyle Osmanlı’daki medrese ve okul ikiliği ortadan kaldırılmış ve eğitim, homojenleştirilip çağdaşlaştırılarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştı. Laik eğitim için milat olan bu milli kalkınma, bugün iktidar tarafından bertaraf edilmiş durumdadır. Dernek ve vakıf maskesi takmış tarikatlar, MEB’in protokolleriyle eğitimde cirit atmaktadır. İktidar yurt açmayarak, eğitimdeki sınav basamaklarına yetecek eğitimi devlet okullarında vermeyerek dolaylı olarak tarikat yurt ve etüt merkezlerini beslemektedir. 98 yıl önce Türkiye'yi çağdaş bir ülkeye dönüştüren Devrim Yasaları, son 20 yılda karşı devrim hamleleriyle tırpanlanmış, ülkemiz bu anlamda yüz yıl öncesine itilmiştir. Kuşkusuz devrim yasalarının hedef almasının altında bu yasaların laikliğin taşıyıcı sütunları olması yatmaktadır. Çünkü Laiklik özgürlüktür. Laiklik medeniyettir. Laiklik insanca bir toplumsal yaşamın hammaddesidir. Ancak bilsin ki pes etmiyoruz! Devrim yasaları bir fikirdir ve fikirler ölmez. Başöğretmen ’in eğitim neferleri olarak o fikri, bereketli topraklara özenle tohum eken sabırlı eller gibi ekmeye, çoğaltmaya devam edeceğiz. İlan ediyoruz: Eğitim-İşli öğretmenler olarak, 3 Mart Perşembe günü, derse girdiğimiz her sınıfta ilk dersimiz laiklik olacak. Laikliği, devrim yasalarını ve o yasalara tekrar kavuşmanın önemini öğrencilerimize anlatacağız. Onlara 98 yıl önceden gelen bilge bir sesle sesleneceğiz: Uygarlık yolunda yürümek ve başarılı olmak yaşamın şartıdır diyeceğiz.”
(Haber Merkezi/HaberKent)