Konya’da Selçuklu dönemi eserlerinden İplikçi Caminin şadırvanı akustik özelliğiyle vatandaşların ilgisini çekiyor.
Çatalhöyük’ten bugüne 10 bin yıldır kent yaşamının sürdürüldüğü, Hazreti Mevlana’nın diyarı, Selçuklu başkenti Konya, tarihi yapılarıyla hem geçmişe ışık tutuyor hem de ilginç özellikleriyle dikkat çekiyor. Konya’nın tarihi yapılarından İplikçi Cami’nin şadırvanındaki özellik, insanları hayrete düşürüyor.
Konya’nın Meram İlçesinde, Sultan II. Kılıçaslan döneminde devrin vüzerasından Şemseddin Altun Aba tarafından 1202 yılında yaptırılan tarihi İplikçi Camii avlusundaki şadırvanın önemli bir özelliği bulunuyor. Üzerinde kubbesi ve 8 sütunu bulunan şadırvanın birbirine karşıt aynı hizadaki sütunlar arası konuşmalarda oluşan akustik nedeniyle ses sanki yukarıdan aşağıya doğru çok yakından, hoparlörden geliyormuş gibi bir his uyandırıyor.
Vatandaş Şaşkınlığını Gizleyemiyor
Tarihi mimarideki bu sistem karşısında vatandaşlar şaşkınlığını gizleyemiyor. Durumu sonradan öğrenen bazı vatandaşlar ise şadırvanı sürekli kullandıklarını ancak bu özelliğini bilmediklerini belirtiyor. Sütuna yaslandığında sanki eline ahize almışçasına karşı sütundaki başka birinin sesini net bir şekilde işitme imkanı veren bu şadırvanın ise kim tarafından yapıldığı bilinmiyor.
Şadırvandaki ses yansıması hem Konyalıların hem de şehre gelen misafirlerin ilgisini çekerken, bu inanılmaz mimari olay karşısında test edenler şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Yapılan araştırmalarda akustik ses olayının nasıl gerçekleştiğine dair de bir tespitte bulunulamıyor.
Mimar Sinan’ın Akustik Dehası
Mimar Sinan tarafından 1557 yılında yapımı tamamlanan ve kendisinin kalfalık dönemi eserim diye tanımladığı tarihi Süleymaniye Camii’nde Usta mimar, kubbenin etrafını çevrelediği 65 küp sayesinde caminin içerisinde inanılmaz bir akustik oluşturarak, caminin içerisinde mikrofon gibi teknolojik aygıtlar dahi olmadan namaz kılınabilmesini sağladı.
(Haber Merkezi / Haber Kent)