İnsanın, medeniyet kuran tek varlık olduğunu dile getiren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver, “Bütün insanlığın buluştuğu tek nokta var: Çevre hassasiyeti” dedi.
Selçuk Üniversitesi, önemli bir toplantıya daha ev sahipliği yaptı. Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Projesi Pilot Üniversiteler Toplantısı’na, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver de katıldı.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında imzalanan "Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Oluşturulması Alanında İş Birliği Protokolü" ilk etapta Bartın Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Karabük Üniversitesi, Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi’nde uygulanacak.
Bu kapsamda düzenlenen Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Projesi Pilot Üniversiteler Toplantısı, Selçuk Üniversitesinde yapıldı. Toplantıya YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın yanı sıra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver, YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Karabük Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mustafa Yaşar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı temsilcileri katıldı.
“Selçuk Üniversitesi Bölgenin Öncü Üniversitesi”
Dünya Sağlık Örgütünün, 21’inci yüzyılda küresel sağlığa en büyük tehdidin Covid-19, ebola ya da obezite değil, iklim değişikliği olduğunu açıkladığını belirten Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, “Selçuk Üniversitesi olarak bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyor, ‘Yeşil Kampüs’ ve ‘Sıfır Atık’ konusuna eğilerek kendi sorumluluk alanımızda bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Yaptığımız iyileştirmelerle 11 milyon metrekarelik Kampüs alanımızın 6 milyon metrekaresinden fazlası yeşil alan hâline getirildi. Kampüsümüzün yüzde 57’si yeşil alanlardan oluşuyor. Böylesi bir rakam ise dünyanın en önde gelen pek çok üniversitesinin dahi oldukça ilerisinde. Yeşillendirme çalışmalarının yanı sıra yerleşke genelinde ve tüm binalarımızda görebileceğiniz sıfır atık depoları, Kampüsümüze kazandırdığımız elektrikli araçlar, karbon izini azaltarak güvenlik devriyesi yapılması imkânı tanıyan güvenlik dronu, Kampüsteki tüm binalara takılan ve enerji kullanımında verimliliği artıran enerji analizörü, bu minvalde Üniversitemizde yapılan çalışmalardan bazıları. Bu kazanımlar ile Selçuk Üniversitesi bölgenin öncü üniversitesi olduğunu da somut bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.
“Destek Vermeye Devam Edeceğiz”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi (EVCED) Başkanı Dr. Abdullah Buğrahan Karaveli de “Üniversitelerimizi, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek olan gençlerimizin uygulamayı ve eğitimi beraber alacağı üniversiteler olarak gördüğümüz için bugüne kadar kıymetli çalışmalar yürüttük. Ar-ge ve uygulama boyutunda ve eğitim için kurulacak tesislerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı destek vermeye devam edecek” diye konuştu.
“İnsanlığın Buluştuğu Tek Nokta Çevre Hassasiyeti”
İnsanın, medeniyet kuran tek varlık olduğunu dile getiren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver ise “Medeniyetler, insan – insan ve insan – doğa ilişkisi üzerine kuruldu. Doğaya katkı sunan yaratıklar olmamız lazım. Doğayı bozan yaratıklar değil. Şartları değiştiren tek canlı olan insan, teknoloji ile doğayı kendi lehine (aleyhine) değiştirerek bugün maalesef iklim kriziyle adlandırdığımız insanı tehdide varan seller, yangınlar, rüzgarlar, fırtınalar, kuraklık, susuzluk gibi insan elinin sebep olduğu büyük sebeplerle bizi yok etmeye çalışan, büyük bir krizle gün geçtikçe adım adım karşı karşıya geliyoruz. Bütün insanlığın buluştuğu tek nokta var: Çevre hassasiyeti” ifadelerini kullandı.
“İklim Değişikliği Tüm İnsanlığın Ortak Meselesi”
İklim değişikliğinin ulusal ve uluslararası fark etmeksizin tüm insanlığın ortak meselesi olduğuna dikkat çeken Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ise sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle iklim değişikliğinin oluşturduğu negatif etkilere yönelik ortaya konulacak mücadele de tüm insanlığın mücadelesi. Son 20 yılda sayısı artan yükseköğretim kurumlarımız ile ülkemizin her yerindeki üniversiteler küçük bir şehir işlevi görüyor. Üniversiteler ve kampüs ortamları; hava ve su kirliliği, atıklar, tehlikeli kimyasalların kullanımı gibi birçok faaliyet ve etkinlik ile çevreyi etkiliyor. Üniversitelerin, eğitim ve araştırmalar yoluyla çevre eğitimi, sürdürülebilirlik, ekolojik farkındalığa sahip olma açısından oldukça önemli katkısı var. Bu nedenle üniversiteler, bir yandan eğitim ve araştırma, destek hizmetlerin sağlanması ile enerji ve malzeme tüketimi, çevre kirliliğine yönelik önlemlerin alınması konusunda sürdürülebilirliğe önemli katkı sunma kapasitesine sahip. Üniversitelere, bilgideki dönüşümün teknolojik gelişim ve inovasyonun merkezi olarak yeşil ekonomik bir kampüsü teşvik etmek ve iklim değişikliği ile mücadelede öncülük etmede önemli bir görev düşüyor. Üniversiteler, iklim değişikliğinin nedenleri, etkileri ve bunlara karşı alınabilecek önlemler ve bu önlemleri hayata geçirebilecek yeşil teknolojilere ilişkin yenilikçi bilginin üretilmesinde merkezi roldedir. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında sergilenecek uyum ve azaltım süreçlerinin etkin bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla gelişmiş ekonomiler, gelişmekte olan ve gelişmemiş ekonomilere belirli mali yardımlar yapacaklarını beyan ettiler. Bu kapsamda Türkiye’nin de yıllık 3,1 milyar doları aşan miktarda iklim değişikliğiyle mücadele fonlarını alması mümkün görünüyor. Öte yandan bu fonların, hem sağlanması ve hem de kullanımında üniversitelere belirli roller düşebilecek.”
“Edindiğimiz Tecrübeleri Tüm Üniversitelerimize Teşmil Etmeyi Planlıyoruz”
Yükseköğretim Kurulu olarak ulusal ve uluslararası ölçekte kritik önem arz eden konularda önemli adımlar attıklarını aktaran Prof. Dr. Özvar, şöyle devam etti: “Üniversitelerin fiziki şartlarının, tabii çevresel özelliklerinin ve tabiatla uyumlu, sürdürülebilir olmalarının oldukça önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarına yönelik atılacak adımları son derece önemsiyor ve uyum süreçlerinin geliştirilmesinde üzerimize düşen koordinasyon görevini kararlılıkla yerine getiriyoruz. Bu kararlılığımızın bir yansıması olarak hayata geçirdiğimiz Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Projesi’ni de 11 Pilot Üniversitemiz ile gerçekleştiriyoruz. Pilot olarak seçilen 11 Üniversitemizin sıfır atık, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları alanında halihazırdaki durumları değerlendirildi. Pilot Üniversitelerimizin rektörlerinin ve ilgili koordinatörlerinin yanı sıra Bakanlıklarımızın temsilcilerinin de hazır bulunduğu bugünkü toplantımızda, Yükseköğretim Kurulunun koordinatörlüğünde önümüzdeki döneme ilişkin yol haritası da belirlenecek. Üniversite ve Bakanlık temsilcilerimizin katılımlarıyla oluşturulacak komisyonlar aracılığıyla, Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs hedefi doğrultusunda, mevzuat ve finansal konular başta olmak üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Projemizin sonraki aşamalarında da Pilot Üniversitelerimizden edindiğimiz tecrübeleri, tüm üniversitelerimize teşmil etmeyi planlıyoruz.”
Yenilenebilir Enerji Uygulamaları Artırılacak
"Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Oluşturulması Alanında İş Birliği Protokolü" ile sürdürülebilir, enerji verimli, doğayla uyumlu ve çevreye asgari düzeyde zarar veren kampüslerin oluşturulması, üniversite kampüslerinde enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji uygulamalarının artırılması, bu alanda duyarlılık ve farkındalık oluşturulmasına yönelik çalışmaların yürütülmesi amaçlanıyor. Ayrıca üniversitelerde enerji kaynaklarının ve enerjinin verimli ve etkin kullanılması, israfın önlenmesi ve yenilenebilir enerji kullanımının sağlanması ile enerji maliyetinin bütçe üzerindeki yükünün hafifletilmesi, sıfır atık uygulamalarının yaygınlaştırılması, çevrenin korunması, üniversitelerin sürdürülebilir ve iklim dostu kampüs dönüşümü sürecinde gerekli finansman araçlarına erişimi konusunda desteklenmesi yönünde çalışmalar yapılması da hedefleniyor.
Toplantının sonunda Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a Güzel Sanatlar Fakültesi Türk Sanatları Bölümü Minyatür Atölyesinde, klasik minyatür tekniğinde dokulu kağıt üzerine “Sahip Ata Külliyesi” suluboya ve 22 krat altın ile uygulanan eseri takdim etti.
(Haber Merkezi / Haber Kent)