Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Macron senin zaten süren az kaldı, gidicisin. Önce ben sana birkaç yıl önce ne demiştim? Bir telefon görüşmemizde tarih bilgin yok önce tarih öğren demiştim. Türkiye’ye tarih dersi verme“ dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen AK Parti İstanbul 100 bin Yeni Üye programına katıldı.
“GÖNÜLLER BİR OLDUKTAN SONRA FİZİKİ MESAFELERİN ÖNEMİNİN KALMADIĞINI İNANIYORUZ”
AK Parti İstanbul yeni üye katılım programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Esasen bu programın 100 bin yeni üyemizin tamamının katılımıyla yapmayı istiyordum. Ancak salgın şartları sebebiyle bu şekilde sınırlı toplantıyla yapmak durumunda kaldık. Hedefimiz aslında İstanbul’un en büyük stadyumlarından birinde bu programı yapmaktı. Fakat salgın bunu ne yazık ki engelledi. Salgının engellemesi yürüyüşümüzü durdurmaz. Şu anda bu meydanda hamdolsun bu katılımla, bu coşkulu katılımla adımı attık, yolumuza devam ediyoruz. Gönüller bir olduktan sonra fiziki mesafelerin öneminin kalmadığını inanıyoruz. İstanbul teşkilatımızın 100 bin yeni üyemize büyük AK Parti ailesine hoş geldiniz diyorum. Yeni üyelerin partimize katılmasında emeği geçen tüm teşkilat mensuplarımızı tebrik ediyorum. Üye sayımız artıyor ailemiz büyüyor sloganıyla yürüttüğümüz bu çalışmanın bereketli bir şekilde neticelendiğini görüyoruz” dedi.
“AK PARTİ 10,5 MİLYONU AŞKIN ÜYESİYLE BIRAKIN TÜRKİYE’Yİ DÜNYANIN SAYILI SİYASİ HAREKETLERİNDEN BİRİDİR”
Salgınla mücadele kuralları üye katılımında yeni yöntemler geliştirme yönelttiğini söyleyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyin dijitalleştiği bir devirde siyasetin bunun dışında kalması düşünülemez. Bizde üye başvurularını internet üzerinden alacak bir sistem kurduk. Yeni üyelerimizden 11 binin ön başvurularını az önce ifade edildi AK üyelik İstanbul org internet sitesi aracılığıyla aldık. Buradan başvuru yapan vatandaşlarımızı bizzat evlerinde ziyaret ederek üye kayıtlarını kesinleştirdik. Yeni üye seferberliğinin parti teşkilatımıza farklı bir dinamizm kazandırdığını görüyoruz. Salgın sebebiyle yüz yüze iletişimin zorlaştığı dünyanın birçok ülkesinde hayatın durma noktasına geldiği bir dönemde İstanbul teşkilatımızı bu kampanyası çok daha değerli ve anlamlıdır. Önümüzdeki süreçte ‘tamam’ diye sloganlaştırdığımız, temizlik, maske, mesafe tedbirlerini uygulayarak partimize yeni üye kazandırma çalışmalarına devam edeceğiz. Bu gün AK Parti 10,5 milyonu aşkın üyesiyle bırakın Türkiye’yi dünyanın sayılı siyasi hareketlerinden biridir. Ülkemizin bütün renklerini kucaklayan, bütün farklılıklarını kuşatan bu hareket bu dava Türkiye’nin en geniş ailesidir. Biz sadece üye sayısına göre değil aynı zamanda temsil kabiliyeti bakımından açık ara birinci partiyiz” diye konuştu.
“AK PARTİ MİLLETİN PARTİSİDİR, 83 MİLYONUNU TAMAMININ PARTİSİDİR”
“AK Parti’nin güçlü olması güçlü kalması Türkiye’nin birlik, bütünlük ve selameti açısında hayati öneme sahiptir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hareket ne kadar büyürse Türk demokrasisi de o derece güçlenecektir. Bu hareket ne kadar güçlenirse Türkiye’nin kalkınma gayretleri o derce hızlı neticeye ulaşır. AK Parti ne kadar geniş bir kitleye ulaşırsa milletimizin kardeşliği o derece kuvvetlenir. AK Parti özellikle genç kuşaklarla kadrosunu ne kadar tahkim ederse Türkiye’nin geleceği o derece aydınlık olacaktır. Üye çalışmalarımızı yürütürken yapılan her yeni kaydın partimizle birlikte ülkemizin de güçlendiğini asla aklımızdan çıkarmayacağız. Küçük olsun benim olsun düşüncesiyle değil, büyük olsun bizim olsun vizyonuyla hareket edeceğiz. Partimize emek vermiş eskilerin dediği gibi partinin tozunu yutmuş tüm yol arkadaşlarımızla irtibatımızı güçlendireceğiz. Gönülden yaparsan gönüller kazanırsın düsturuyla 83 milyonun her bir ferdini kucaklamaya çalışacağız. Yeni isimlerle, yeni yüzlerle, yeni hizmet erleriyle kadrolarımızı tahkim ederken tek bir gönüldaşımızı dışarıda bırakmayacağız. Hiç kimseyi dışlamadan, kırmadan, dökmeden hatta varsa kırık kalpleri tamir ederek faaliyetlerimizi yürüteceğiz. AK Parti milletin partisidir. 83 milyonunu tamamının partisidir. Bu partiyi kuranda 18 yıl boyunca iktidarda tutanda milletimizin kendisidir. Milletimizin sinesinden çıkmış bir hareket olarak bizim kimseyi dışlamaya, ötekileştirmeye inancından, fikrinden, hayat tarzından ötürü hakir görmeye hakkımız yoktur. Önce millet, önce memleket diyen Türkiye eksenli hareket eden herkese elimizi uzatmak durumundayız. Bu güne kadar uzattık, uzattığımız içinde Allah’a hamdolsun güçlüyüz. AK Parti çatısı altında terör ve şiddetle arasına mesafe koyan herkesle ne kadar aykırı olursa olsun her türlü görüşe yer vardır. Hakaret içermediği sürece, partimizin güçlenmesine katkı yapacak her türlü eleştiriye de kapımız açıktır. Hakikatin kıvılcımın fikirlerin yasaklanmasından değil, fikirlerin çarpışmasından doğduğuna inanıyoruz. Bu anlayışla hareket ettik. Farklı fikirlere açık olduk, inşallah bundan sonrada yolumuza bu şekilde devam edeceğiz. Özellikle şu an çalışmaları devam eden 7. Büyük kongre sürecimizi en değerli şekilde değerlendirmek istiyoruz. Büyük kongre hazırlıkları hem muhasebe yapma, hem kendimizi yenileme, hem de eksiklerimizi giderme fırsatı veriyor. Salgın sebebiyle kongremizi sadece teşkilat mensuplarımızla yapmak mecburiyetinde kalsak da milletimizin farklı kesimleriyle irtibatımızın kopmasına asla müsaade etmiyoruz. Salgın kurallarına uygun şekilde vatandaşlarımıza ulaşarak onlarla konuşarak fikirlerini alıp gönüllerini kazanmaya çalışıyoruz. Bu sürecin sonunda AK Parti çok daha güçlenmiş bir şekilde yoluna devam edecektir” dedi.
“TÜRKİYE OLARAK AYNI ANDA BİRDEN ÇOK CEPHEDE ÇETİN BİR MÜCADELE VERİYORUZ”
Türkiye’nin birçok cephede mücadele ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak aynı anda birden çok cephede çetin bir mücadele veriyoruz. İçeride veriyoruz, sınır ötesinde ötenin ötesinde de veriyoruz. Sadece sınırlarımız içinde değil Irak’tan Suriye’ye Akdeniz’den Ege’ye kadar geniş bir alanda emperyalizmimin farklı yüzleriyle muhatap oluyoruz. Bir asır önce Anadolu’yu işgal edenlerle Libya’da, Doğu Akdeniz’de karşımıza dikilenlere niyet bakımından hiçbir fark yoktur. O dönemde işgalcilere alkış tutanlar olduğu gibi bugünde farklı kisveler altında mandacılığı savunanlar var. O dönem işgalcilerle birlikte olup millete ihanet edenler olduğu gibi bu günde gavurun kılıcını sallayanlar var. O dönemde kalemini işgalcilerin emrine verenler olduğu gibi bugünde batılı efendilerine şirinlik yapan kalemşörler var. Tıpkı bir asır önce olduğu gibi bunların karşısında ise istiklali ve istikbali için gerekiyorsa kanının son damlasına kadar mücadele etmeye hazır bir millet var. İşgale boyun eğmek yerine Ya istiklal ya ölüm parolasıyla Anadolu’yu yedi düvele dar eden Şerife Bacılar, Sütçü İmamlar, Nene Hatunlar, Şahin Beyler hala aramızdadır. Gezi olaylarıyla fitili ateşlenen, 17-25 Aralık girişimiyle devam eden, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüyle ayyuka çıkan saldırıların yegane hedefi yüz yıl önce yarım kalmış hesabı görmektir” şeklinde konuştu.
“MACRON SENİN ZATEN SÜREN AZ KALDI, GİDİCİSİN”
“Coğrafyamızda ve dünyanın pek çok yerinde yaptıklarını bize de uygulamak istiyoruz” diyerek sözlerine devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi terörle, baskıyla ekonomik tetikçileriyle hedef alanların amacı bizi onurlu ve kararlı duruşumuzdan vazgeçirmektir. S&P kendine çeki düzen ver. Sen Türkiye’yi ekonomik yaptırımlarla bir yere çekemezsin. Bunu daha öncede yaptın, netice aldın mı alamadın. Bundan sonra da alamayacaksın. Biz senin üyende değiliz. Kuruş para da vermiyoruz, para mı istiyorsun sana bir kuruş yok. Böyle başkalarıyla bize kalkıp da ekonomik destur çekmeye çalışanlara kusura bakmasınlar. Bunların derdi ne AK Parti’yledir ne Tayyip Erdoğan’ladır. Bunların derdi milletimizin kendisiyledir. Toprağından devletine kadar Türkiye’nin varlığıyladır. AK Parti ve Tayyip Erdoğan üzerinden Türkiye’yi teslim almak diz çöktürmek için her yolu deniyorlar. Her ne kadar muhalefet görmek istemese de milletimizin bütün fertleri görüyor. Mücadelenin Tayyip Erdoğan’ın ikbal mücadelesi olmadığını, ülkemiz ve geleceğimiz için yürütülen bir istikbal mücadelesi olduğunu, vicdan ve izan sahibi herkes biliyor. Ne diyor bizim problemimiz Türk milletiyle değil, bizim problemimiz Erdoğan’la, Erdoğan’ı indirmemiz lazım. Macron senin zaten süren az kaldı, gidicisin. Önce ben sana birkaç yıl önce ne demiştim? Bir telefon görüşmemizde tarih bilgin yok önce tarih öğren demiştim. Türkiye’ye tarih dersi verme, bak biz sizi Cezayir’den tanırız, bir milyon Cezayirliyi siz öldürdünüz. 800 bin Ruandalıyı siz öldürdünüz. Biz sizi Libya’dan tanırız. Bize insanlık dersi veremezsiniz. Biz Osmanlı olarak buralara gittiğimiz zaman barış götürdük, buralar insanlığı götürdük. Önce bunu öğren. Bunu hazmedemiyor. Onun için çıldırıyorlar. AK Parti’nin şahsında zayıflatılmak istenen 83 milyonun birlik beraberlik kardeşliği olduğunu bütün herkes kabul ediyor. Halen Türkiye’nin açık ara en güçlü partisiysek bunun sebebi milletimizin basiret ve ferasetidir. Partimiz üzerinde oynanan oyunların hepsi Anadolu insanını irfanı karşısında başarısızlık” ifadelerini kullandı.
“BUGÜN GELDİĞİMİZ NOKTADA AK PARTİ’NİN KADERİYLE ÜLKEMİZİN KADERİ DE BÜTÜNLEŞMİŞTİR”
Doğu Akdeniz’de çalışmaların sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi dertleri, Barbaros Doğu Akdeniz’de bir taraftan sismik araştırmalar bir taraftan sondaj çalışmaları, eğer bir de Türkiye petrolü bulduysa doğalgazı bulduysa vay halimize, dertleri bu çalış senin de olur. Biz şu anda çalışıyoruz. İki tane sismik araştırma gemimiz var, 3 tane sondaj gemimiz var. Bunlarla gece gündüz çalışıyoruz. Rabbim inşallah bunun neticesini bizlere lütfedecek. Milletimiz gerektiğinde canı pahasına bize karakaşımız için değil bu ülkeye olan sevdamızdan dolayı sahip çıkıyor. AK Parti Türkiye’yi savundukça, büyük ve güçlü Türkiye davasına omuz verdikçe milletimizde AK Parti’ye destek olmayı inanıyorum ki sürdürecektir. Bu gün geldiğimiz noktada AK Parti’nin kaderiyle ülkemizin kaderi de bütünleşmiştir. Türkiye varsa güçlüyse hedeflerine ilerliyorsa AK Parti işini doğru yapıyor demektir. Bırakın bu ülkenin başına bir şey gelmesini ayağına taş değse bunun vebali de hepimizin omuzlarındadır. Unutmayın Türkiye varsa biz varız, Türk milleti güçlüyse bizde güçlüyüz. Türkiye hedeflerine yaklaşıyorsa işimizi doğru yapıyoruz demektir. Ülke ve millet düşmanlarının hedefindeysek doğru yönde yürüyoruz demektir. Milletin ve ümmetin dualarını alıyorsak istikamet üzereyiz demektir. Mazlumların ve mağdurların umudu olmayı sürdürüyorsak hakka ve hakkaniyete uygun çalışıyoruz demektir. AK Parti olarak 19 yıldır bu şekilde çalıştık” şeklinde konuştu.
“ÖYLE BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ Kİ DOĞRU ADIMLAR ATARSAK ÜLKEMİZİN ÖNÜNDE YEPYENİ BİR DÖNEMİN KAPILARI AÇILACAKTIR”
Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle bir süreçten geçiyoruz ki doğru adımlar atarsak ülkemizin önünde yepyeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Şehitlerimizle beraber yürüyoruz. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin. Sadece darbeler, krizler, antidemokratik müdahalelerle kaybettiğimiz yılları telafi etmekle kalmayacak Türkiye’yi her alanda birinci lige taşıma imkanını bulacağız. Yanlış adımlar atmamızın bedelini ise sadece partimiz değil, milletimizle beraber umudunu bize bağışlamış 100 milyonlarca kardeşimiz de ödeyecektir. Tarihimizin en kritik döneminde bu kadroya çok önemli görevler düşüyor. Bu sorumluluğun bilinciyle hareket edeceğinden şüphe duymuyorum. Size inanıyorum ve güveniyorum. Partimiz ve davamız için İstanbul’un ne kadar önemli olduğunu sizler zaten biliyorsunuz. Hep birlikte çok daha fazla çalışarak önce 2023’te, sonra 2024’te İstanbul halkının teveccühünü rekor oy oranlarıyla sandığa yansıtacağımıza inanıyorum. İnşallah aynı gerçeği Türkiye genelinde de elde edeceğiz. AK Parti ailesine yeni katılan dava arkadaşlarıma aramıza hoş geldiniz diyorum” dedi.
(Mehmet Başa/İHA)
Kaynak: İHA