Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü iş birliğiyle bu yıl ilk kez yürütülmeye başlanan proje hakkında bilgi veren Aden Eğitim Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Hamide Baloğlu, eğitimin ilk olarak ailede başlaması gerektiği bilinciyle hareket ettiklerini belirtti.
İki yıl önce kurularak yaklaşık 12 yıldır devam eden dernek çalışmalarını resmi bir çatı altında toplayan Aden Eğitim Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin yürüttüğü çalışmaları aktaran Dernek Başkanı Hamide Baloğlu, amaçlarının Konya’dan bir barış kıvılcımı oluşturarak bu kıvılcımı dünyaya yayabilmek olduğunu ifade etti; eğitime ilk olarak toplumun gelişiminde en önemli unsur olarak gördükleri ‘aile’ içinde başladıklarının altını çizdi.
“Aç Karnına Bilim İlerlemez!”
Eğitimde verim alınarak bir ülkenin bilim alanında kendini geliştirebilmesinin ancak karın doyduktan sonra olabileceğinin altını çizen Baloğlu, bu kapsamda ilk olarak yardım çalışmalarıyla insanların maddi sorunlarını gidermeye çalıştıklarını belirtti. Baloğlu, bu kapsamda 200’den fazla gönüllü kişi ve kurumlar vasıtasıyla yapılan yardımların yanı sıra ailelere gelir kapısı oluşturmak amacıyla yürütülen atölye faaliyetlerinden de bahsetti.
“Anne Kendini Nasıl Yetiştirirse Çocuğu da O Bilinçle Yetişir”
Eğitimin ailede başladığı inancıyla kurulduğu günden bu yana çalışmalarını sürdüren Aden, bu yıl ki projesini İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü iş birliğiyle yürütmeye başladı. Başkan Baloğlu, 2 Ekim itibarıyla faaliyete geçen ‘Eğimli Anne, Bilinçli Nesil Projesi’ hakkında şöyle bilgi verdi: “Okula hazırlık kapsamında anaokulu düzeyinde, özellikle yetim ya da maddi durumu yetersiz öğrencilerimize ücretsiz eğitim veriyoruz. Mülteci annelere okuma, yazma eğitimi veriyoruz; Türk annelerimizin de kültürel ya da eksiklerinin olduğu diğer alanlarda eğitimler veriyoruz. Yani ihtiyaç neredeyse oraya yöneliyoruz. Eğitimin ailede başladığı bilinciyle eğitime ilk olarak annelerden başlıyoruz çünkü biliyoruz ki, anne yetişirse çocuklar da bilinçli yetişir” diye konuştu.
“Dezavantajlı Kadınlara Yönelik Eğitim ve İstihdam İmkanı”
Özellikle eşi olmayan kadınlara yönelik atölye programlarıyla önce eğitim daha sonra istihdama yönelik çalışmaların da dernek vasıtasıyla yürütüldüğüne işaret eden Baloğlu, “Bu annelerimiz, dezavantajlı bir grupta oldukları için çocuklarını eğitmenin yanı sıra bir hayat mücadelesinin de içinde yer alıyorlar. Bu sebeple onların hem çocuklarını hem kendilerini yetiştirmelerini önemsiyoruz ancak kendi ayakları üzerinde durabilen kadınlar olmaları adına dikiş, yemek, tezhip atölyeleri düzenliyoruz. Bu kurslarımız, hanımların yetenekleri ve istekleri üzerine farklı alanlarda da açılacak; eğitim sonrası istihdam konusunda da kendilerine yardımcı olmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı.
“Ne Gerekiyorsa O Yapılıyor”
Aynı zamanda yetim ve maddi imkânı yetersiz çocuklara da anaokulu hizmeti verdiklerini anlatan Baloğlu, bu eğitimlerin ilk ve ortaokul, lise ve üniversite düzeylerinde de devam edeceğini belirtti. Bu kapsamda ilk olarak ‘kitap okuma günleri’ yapılacağını ifade eden Baloğlu, 26 Ekim itibarıyla kitap yazarlarının da öğrencilerle bir araya gelerek kitap tahlili yapacağı müjdesini verdi. Baloğlu, “Birkaç hafta içerisinde başlayacak olan diğer bir kursumuzla da eksik ve zayıf dersi olan öğrencilere cumartesi günü etüt imkânı sunacağız. Öğrencilerin sosyal ve kültürel açıdan da kendilerini geliştirebilecekleri geziler düzenleyeceğiz. Psikolojik açıdan onları destekleyen bir psikoloğumuz var. Hangi alanda çocuklarımızın neye ihtiyacı varsa onu gidermeye çalışıyoruz. Amacımız çocukları eğitimde daha üst düzeye taşıyarak iyi bir nesil yetiştirebilmek” şeklinde konuştu.
“Güçlü Kadro, Güzel İşlere İmza Atar!”
Aden Eğitim Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği olarak ‘güzelliklere iştahlı’ bir yönetici kadrosuna sahip olduklarını dile getiren Baloğlu, yönetim sayesinde çok daha güzel ve faydalı işlere imza atarken bu projeyi de ikinci kez yinelemek istediklerini ifade etti. Baloğlu, şöyle devam etti: “Kadromuz, kendi eğitimleri ve çocuklarının eğitimine ne kadar önem veriyorlarsa buraya gelen kişilere de o kadar fazla değer veriyor. Bu sebeple böyle güzel işler çıkarıyoruz; inşallah çok daha güzellerini de başaracağız.”