Bingöl’de meydana gelen depremde 2 bin 500 rakımlı yaylada yaşayanlar, çöken taş evlerin altında kalan vatandaşların yardımına ilk Mehmetçiğin ulaşarak kendilerine yardım ettiğini söyledi.
14 Haziran’da Bingöl’ün Karlıova ilçesinde 5.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde en çok hasarı ise Yedisu ilçesine bağlı Elmalı ve Dinarbey köyü aldı. Köylerin yanı sıra yaylalarda büyük zarar gördü. Depremde 2 bin 500 rakımlı Malkoç yaylasında bulunan 7 taş ev yıkılırken göçük altında kalan 10 kişi yaralandı. Yaralılar, kendi imkanları ve diğer vatandaşların yardımıyla çıkmayı başardı. Yaralıların yardımına ise ilk Mehmetçiğin koştuğu öğrenildi. Normal aracın çıkamadığı yaylaya askeri araçlarla çıkan İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı ekiplerin, yaralıları araçlara alarak köyde hazır bekletilen ambulanslara yetiştirdiği bildirildi.
Yaylada kalan Ali Kulu, “Yılın 4 ayı burada hayvancılık yapıyoruz, çeşitli süt ürünlerimizi burada biriktiriyoruz. 4 ay sonucundan tekrar köye gidiyoruz. Burada deprem sonucunda 10 kadar kişi yaralandı, ağır yaralı olanlarda oldu. Burada imkanlar kısıtlı olduğundan dolayı yolumuz da kötüydü. Ambulans gelemedi buraya, yaralılarımızı askeri araçlarla gönderdik. Kendi çabamızla evlerden annemizi, babamızı çıkarmaya çalıştık. Normalde 10 haneden fazla ev var ama şuan hiç kimse yok" dedi.
Herkesin birbirine destek olmaya çalıştığını aktaran Kulu, “Deprem olduğu gün sağ olsun Mehmetçiğimiz, askerlerimiz geldi buraya yardımcı oldu. Normal araçlar gelemediğinden dolayı 4 çekerli araçlar geldi. Buradaki bütün yaralılarımızı aldılar. Sağ olsunlar ilgilendiler ve ambulansa teslim ettiler. Ağır yaralılardan bir tanesi de annem. Omiriliğinde çatlak var. Hareket edemiyor ve ihtiyacını gideremiyor. Çok zorlanıyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin. Depremde annem kapının önünde donmuş kalmış. Önüne bir taş düşmüş çıkamamış. Babamda şokta elini uzatıp çıkartamıyor. Gel gel diyor ama annem orada durmuş. Taşlar sağdan soldan sıkıştırmış. Annem hareket edemeyince içerideki insanlarda çıkamıyor. Orada bir delik oluşmuş, komşumuz çıktı. Daha sonra çocuğunu çıkarmış. Ardından annemi çekiyor. Babam burada donmuş bir vaziyette ağlıyor gel diyor. Sen gidersen biz mahvoluruz diyor. Annem ben öldüm diyor. Annemi getiriyorlar. Bu sefer bakıyorlar ki yengemlerin evde yıkılmış. Sonra gidip yengemi oradan çıkartıyorlar. Bazıları kendi gayreti ile çıkıyor” ifadelerini kullandı.
(Muhammet Ali Çiftçi - Kamil Can Kılıç /İHA)
Kaynak: İHA