Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Doğu Akdeniz ve Ege’de yaşanan gerilime ilişkin, "Her zaman her yerde ister Yunanistan’da ister Türkiye’de ister bir başka yerde diyaloğa hazır olduğumuzu, görüşmeye ve konuşmaya hazır olduğumuzu herkesin bilmesi lazım" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kayseri’de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yaptırılacak olan Anafartalar-Şehir Hastanesi-YHT Gar Tramvay Hattının Temel Atma Törenine katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Akar, Doğu Akdeniz’de ve Ege’de yaşanan gerilime ilişkin açıklamalarda bulundu. Akar, şunları söyledi:
"Burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanımızın başkanlığında kabinemiz gerçekten yoğun bir çalışma içerisindedir. Bir taraftan bu kalkınmayla ilgili çalışmalar yaparken biraz önce bahsettiğim gibi ilgi ve yetki alanını genişletmek suretiyle sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda tüm kardeş ülkelerinde hak ve menfaatlerini korumak ve kollamakla, onların hakkına ve hukukuna sahip çıkmakta gerçekten gece gündüz demeden büyük bir mesai harcamaktayız ve şuana kadar epey bir mesafe kat etmiş bulunuyoruz. Biraz önce Azerbaycan’dan bahsettik, benzer şekilde Libya’da, Suriye’nin kuzeyinde de hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak için büyük gayret sarf ediyoruz. Yapılan bu yatırımlarla birlikte enerji ihtiyacımız var. Bu ihtiyacımızı da tabii bir şekilde hakkımızı ve hukukumuzu kullanarak karşılamaya çalışıyoruz. Bunun için gaz ve petrol arama çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu gaz ve petrol aramaları denizde ve karada tamamen bilimsel teknik çalışmalardır. Bu yaptıklarımızı bir gerilim sebebi saymak, kışkırtma sebebi saymak hiçbir şekilde gerçeklerle alakası olmayan iddiadır. Beyhude gayretlerdir. Maalesef komşularımız bu konuda bizim yaptığımız çalışmaları saptırmakta, yanlış bir noktaya getirmekte ve bizi bir şekilde hak ve hukuku ihlal ile suçlamaktadır. Bunlar kesinlikle gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Bunun görülmesi ve anlaşılması lazım. Biz diyalogdan yanayız, biz görüşmelerden ve konuşmalardan yanayız. Biz her türlü çalışmanın siyasi çözümle halledilmesinden yanayız. 2004 yılında Türkiye Cumhuriyeti Birleşmiş Milletlere müracaat etti ve bize münhasır ekonomik bölgemizle alakalı Doğu Akdeniz’deki sınırlarımızı belirledi. Bu belirlenen sınırlar içerisinde zaten öncesinde çalışmalar yapıldı. Şimdi o çalışmaları tekrarlıyoruz. Yapılan bu çalışmaları bir suç gibi bir hak ihlali gibi görmek gerçekten son derece yanlıştır. İyi komşuluk ilişkileri ile bağdaşmaz. Bunun anlaşılması lazım. Biz hiç kimseyi tahrik etmiyoruz, hiçbir şekilde gerileme sebep olmak istemiyoruz. Biz her zaman iyi komşuluk ilişkilerinden yanayız. Biz diyalogdan yanayız. Bununla alakalı da zaten bütün ilgili bakanlıklar ve kurumlar temaslarını sürdürüyorlar. Bu çalışmaların siyasal yollar ile çözülmesini de cani gönülden istiyoruz. Her zaman her yerde ister Yunanistan’da ister Türkiye’de ster bir başka yerde diyaloğa hazır olduğumuzu, görüşmeye ve konuşmaya hazır olduğumuzu herkesin bilmesi lazım. Bizim hak ve hukukumuz doğrultusunda yaptığımız çalışmaları da kimse tahrik olarak ele almamalı. Bizim yaptığımız teknik ve bilimsel çalışmalar istismar edilmemelidir. Bunun yanı sıra diğer taraftan Doğu Akdeniz’de ve Ege’de hak ve hukukumuzu da korumakta kararlı olduğumuzu da herkesin bilmesi lazım."
-İHA-
Kaynak: İHA