Antalya’nın sembolü Şehzade Korkut Camisi’nin Vali Münir Karaloğlu’nun girişimleriyle Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan restorasyon çalışmalarında sona gelindi.
2017 yılı Nisan ayında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan caminin 2017 yılının Temmuz ayında sözleşmesi imzalandı ve iş programına göre bitim süresi 2020 yılı olarak tespit edildi. 1896 yılında camide ve Kaleiçi’nde çıkan yangında harap olan ve Osmanlı’nın son dönemi sonra Cumhuriyet dönemindeki imkansızlıklar dolayısıyla onarılıp kullanılmayan camiye ilk taş 4 Ocak 2019 tarihinde Antalya Valisi Münir Karaloğlu tarafından konuldu.
Gelinen aşamada çatısı tamamlanan caminin son durumunu Vali Münir Karaloğlu sosyal medya hesabından, "Gökkubbe altında eser; şehadet parmağıdır insanın. Cami gökkubbe altında bir hoş sada #ŞehzadeKorkutCami Çatımızı çattık. Hayırlı olsun. Hamdolsun" notuyla paylaştı.
Caminin tarihi
Antik çağdan başlayıp, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini görüp günümüze ulaşan uzun bir tarihi geçmişe sahip olan cami tarihi Kaleiçi semtinde bulunuyor. M.S. 2. yüzyıla tarihlenen antik bir tapınağın üzerine M.S. 5. veya 6. yüzyılda antik tapınağın mimari parçaları kullanılarak büyük bir kilise/bazilika yapıldı. Bizanslılar tarafından yapılan bu yapı Meryem Ana adına yapılan Panaghia Kilisesi’dir. Yapı M.S. 7. yüzyılda Arap akınları sırasında tahrip edildi. M.S. 9. yüzyılda bazı ilave bölümlerle yenilendi. Eser Selçuklular zamanında camiye çevrildi. 1361 Yılında Kıbrıs Kralı 1. Peter Antalya’yı işgal edince tekrar kilise yapıldı. Yapının tekrar camiye çevrilmesi Sultan II. Beyazıt’ın oğlu Şehzade Korkut döneminde (1470-1509) gerçekleşti. Bu yüzden cami hem Antik Bizans hem de Selçuklu yapı unsurları içeren eser Korkut Camii diye anılır.
1800’lü yılların ortasına kadar kullanılan cami geçirdiği bir büyük yangınla kullanılmaz hale gelen cami o yangından sonra da kullanılmamıştır. Cami-i Kebir, Merkez Camii veya Cumanın Camii olarak da anılır. Büyük yangında minaresinin ahşap olan küllahının yanmasından dolayı Kesik Minare Camii olarak da anılıyor. Antalya’nın sembolü Şehzade Korkut Camisi’nin Vali Münir Karaloğlu’nun girişimleriyle Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan restorasyon çalışmalarında sona gelindi.
2017 yılı Nisan ayında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan caminin 2017 yılının Temmuz ayında sözleşmesi imzalandı ve iş programına göre bitim süresi 2020 yılı olarak tespit edildi. 1896 yılında camide ve Kaleiçi’nde çıkan yangında harap olan ve Osmanlı’nın son dönemi sonra Cumhuriyet dönemindeki imkansızlıklar dolayısıyla onarılıp kullanılmayan camiye ilk taş 4 Ocak 2019 tarihinde Antalya Valisi Münir Karaloğlu tarafından konuldu.
Gelinen aşamada çatısı tamamlanan caminin son durumunu Vali Münir Karaloğlu sosyal medya hesabından, "Gökkubbe altında eser; şehadet parmağıdır insanın. Cami gökkubbe altında bir hoş sada #ŞehzadeKorkutCami Çatımızı çattık. Hayırlı olsun. Hamdolsun" notuyla paylaştı.
CAMİNİN TARİHİ
Antik çağdan başlayıp, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini görüp günümüze ulaşan uzun bir tarihi geçmişe sahip olan cami tarihi Kaleiçi semtinde bulunuyor. M.S. 2. yüzyıla tarihlenen antik bir tapınağın üzerine M.S. 5. veya 6. yüzyılda antik tapınağın mimari parçaları kullanılarak büyük bir kilise/bazilika yapıldı. Bizanslılar tarafından yapılan bu yapı Meryem Ana adına yapılan Panaghia Kilisesi’dir. Yapı M.S. 7. yüzyılda Arap akınları sırasında tahrip edildi. M.S. 9. yüzyılda bazı ilave bölümlerle yenilendi. Eser Selçuklular zamanında camiye çevrildi. 1361 Yılında Kıbrıs Kralı 1. Peter Antalya’yı işgal edince tekrar kilise yapıldı. Yapının tekrar camiye çevrilmesi Sultan II. Beyazıt’ın oğlu Şehzade Korkut döneminde (1470-1509) gerçekleşti. Bu yüzden cami hem Antik Bizans hem de Selçuklu yapı unsurları içeren eser Korkut Camii diye anılır.
1800’lü yılların ortasına kadar kullanılan cami geçirdiği bir büyük yangınla kullanılmaz hale gelen cami o yangından sonra da kullanılmamıştır. Cami-i Kebir, Merkez Camii veya Cumanın Camii olarak da anılır. Büyük yangında minaresinin ahşap olan küllahının yanmasından dolayı Kesik Minare Camii olarak da anılıyor.
(İHA)
Kaynak: İHA