Yeni normal dönemde adliyelerde oluşan yoğunluğun arabuluculuk ile azaltılabilir. Uzun zaman dava takip etmek yerine arabulucular ile sorunlar çözüme kavuşturulurken adliyelerde dava takip etmeye gerek kalmıyor.
Koronavirüs salgını sebebiyle, 16 Mart tarihinde acil işler haricinde adliyelerde işlemler geçici olarak durdurulmuştu. İşlemler yeni normale geçişle 16 Haziran itibariyle yeniden açıldı. Adliyelerin uzun bir süre kapalı kalmasının ardından ise açıldığı ilk gün oluşan kalabalık dikkat çekti. İş dünyası özellikle kira anlaşmazlıkları ve icralar başta olmak üzere pek çok sorunun çözümü için adliyeleri doldurdu. Adliyelerde oluşan yoğunluğun gündeme gelmesiyle arabulucuların görevleri de önem kazandı. Dava yoluna gitmeden alternatif bir çözüm yolu olan arabuluculuk, ticari uyuşmazlıklarda çözüm yolu olabiliyor. Uzun zaman dava takip etmek yerine arabulucular ile sorunlar çözüme kavuşturulurken adliyelerde dava takip etmeye gerek kalmıyor.
“Adliyelerdeki yoğunluğu önlemek için sistemsel birtakım ihtiyaçlar var”
Adliyelerde oluşan yoğunlukla ilgili konuşan Arabulucu Umut Metin, “Adliyeler pandemiden dolayı yaklaşık üç aydır kapalılardı. Bu süreçte ciddi sorunlar oluştu. Kira uyuşmazlıkları, işçi ve işveren arasındaki sorunlar, alacak konuları gibi sorun alanı oluştu. Bu sorunların bugünlerde adliyeye taşınması söz konusu. Çağlayan Adliyesi’nde bir önceki gün uzun kuyruklar oluşmuştu. Buradan yoğunluğu anlamış olduk. Adliyelerde sistemsel bir takım ihtiyaçların var” dedi.
“Adliyelerde görülen birçok uyuşmazlık arabulucular ile adliyeye gitmeden çözülebiliyor”
Adliyelerde görülen birçok uyuşmazlığın arabulucular ile adliyeye gitmeden çözülebileceğine de değinen Metin, “Arabuluculuk gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Türkiye’de 2018’den itibariyle arabuluculuk yaygınlaşmaya başladı. Bugün adliyelerde görülen birçok uyuşmazlığın arabulucular eliyle adliyeye hiç ulaşmadan da çözülebildiğine şahit oluyoruz. Vatandaşların arabulucularıyla çözüme doğru ilerlemesi gerekiyor. Vatandaş adliyeye geldiği zaman belki de sadece arabuluculuk bürolarına başvurup ayrılmaları çözüm olabilir. Kalabalığa girmeden sorunları çözmek daha sağlıklı bir ortama ulaşmak anlamına geliyor. Telekonferans yöntemiyle taraflar bir araya gelmeden adliye dışında çözüm sağlanabilir. Ya da doğrudan arabulucularla iletişime geçebilirler. Bunlar salgından arınmak için de faydalı olabilir” şeklinde konuştu.
“ARABULUCULUK İŞLEMLERİNİ UZAKTAN HALLEDEBİLİR”
Arabuluculuk ile hukuki alandaki tüm uyuşmazlığın çözülebileceğini de belirten Metin, “Miras uyuşmazlıkları, alacak verecek anlaşmazlıkları, sözleşmelere bağlı bütün sorunlar ve aile içi uyuşmazlıkların bir kısmı arabuluculuk ile çözüme kavuşturulabilir. Ticari uyuşmazlıklar ve ortaklar arasında çıkan sorunlarda eklenebilir. Bir önceki gün adliye girişinde oluşan kuyruklardan sonra bugün adliyenin daha sakin olduğunu görüyoruz. Sadece Çağlayan Adliye’sinde değil, diğer adliyelerde de bu olumlu tabloyu görüyoruz. Bu durum adliyede bulunan savcıların, hakimlerin, avukatların ve bina yetkililerinin daha çok dikkatli olduğunu gösteriyor. Ancak adliye içerisinde bir yoğunluk bulunuyor. Vatandaşların hijyen ve maske hususlarına dikkat etmesi gerekiyor. Vatandaşlar adliyeye zor durumda kalmadıkça gelmeyebilir, arabuluculuk işlemlerini uzaktan halledebilir. Adli tatilin bu sene uygulanmaması düşüncesindeyim. Belki bu süreçte nöbetleşe bir sistem de uygulanabilir” diye konuştu.
(Murat Ergin - Muhammed Fırat Aksoy /İHA)
Kaynak: İHA