Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Piyasa gözetimi ve denetimini, ülkemizin ithalat yükünün azaltılması ve cari açığın düşürülmesinde önemli bir araç olarak değerlendirmeliyiz" dedi.
Türkiye’de Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Uygunluk Değerlendirme Faaliyetleri 2. Çalıştayı Bakan Özlü’nün katılımlarıyla gerçekleştirildi. YHT Ankara Otel’de düzenlenen çalıştayın açılış konuşmasını yapan Bakan Özlü, bu tür çalıştay ve toplantılarla Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak politikalar üretmeyi hedeflediklerini ifade ederek, "Rekabet gücümüzü artırmanın en önemli şartlarından biri; sanayi ürünlerimizin güvenliğini, piyasa gözetimini ve denetimini tam olarak uygulamaktır. Eğer bu alanlarda geri kalırsak; Türk malı imajına zarar veririz. Türk malı, yani Made in Turkey olgusu; üzerine titrememiz gereken bir olgudur. Türk malı damgası; sadece ürettiğimiz ve sattığımız ürünü değil, bir bütün olarak Türkiye’yi, Türk milletini temsil etmektedir. İstikrarlı bir ihracat artışı, istikrarlı bir büyüme ve istikrarlı bir sanayi için ürettiğimiz bütün ürünlerin güvenilir olması gerekmektedir. Türkiye yönünü dışa çevirmiş, kendi sınırlarının çok ötesinde vizyon sahibi olan bir ülkedir. Bu vizyonumuzu güvenilir markalarımızla, standartlara uygun ürünlerimizle geliştirebiliriz. Bu nedenle ürün güvenliği, muayene, test, gözetim, kalibrasyon ve belgelendirme faaliyetlerinde, son derece titiz olmamız şarttır" şeklinde konuştu.
"MİLLİ VE YERLİ ÜRETİMİN TEMEL KOŞULU, TÜRK STANDARTLARINI GELİŞTİRMEKTİR"
Bugün Türkiye’de piyasa gözetimi ve denetiminin 10 farklı kurum tarafından yapıldığı bilgisini veren Özlü, söz konusu faaliyetlerin yüzde 65’inin Bakanlık tarafından yürütüldüğünü belirterek, piyasa gözetimi ve denetimi konusunun Bakanlığın öncelikli faaliyet alanlarından biri olduğuna dikkat çekti. Standart konusunun ulusal sınırları aşarak küresel bir boyut kazandığını aktaran Özlü, "Uluslararası ticaretin ortak dili, standartlardır. Bütün ticari kuruluşlar alışverişlerini yaparken, standartlar üzerinden konuşmakta, standartlar üzerinden pazarlık yapmaktadır. Dolayısıyla artık standartlara uymak, tek başına yeterli değildir. Önemli olan standart belirlemektir. Günümüzde standartları, gelişmiş ülkeler belirlemektedir. Yani gelişmiş ülkeler kendi ellerini güçlü tutmak, rekabet avantajlarını artırmak ve güçlerini korumak için; diğer ülkelere standart dayatmaktadır. Sanayicilerimiz yüksek katma değerli, rekabetçi ve inovatif bir üretim gerçekleştirmek için, dayatılan bu standartlara uyum göstermektedir. Bu nedenle hepimizin hedefi artık standartlara uymak ve onları takip etmek değil, standart belirlemek olmalıdır. Bu çerçevede piyasa gözetimi ve denetimi konusunu da, hassas bir biçimde ele almamız gerekmektedir. Piyasa gözetimi ve denetimi; piyasanın disiplin altına alınmasında ve güvensiz ürünlerin yurdumuza girişinin engellenmesinde, bizim için önemli bir güç oluşturmaktadır. Dolayısıyla, piyasa gözetimi ve denetimini, ülkemizin ithalat yükünün azaltılması ve cari açığın düşürülmesinde, önemli bir araç olarak değerlendirmeliyiz. Piyasanın gözetilmesi ve denetlenmesi milli menfaatlerimiz için gereklidir. Bildiğiniz gibi Hükümet ve Bakanlık olarak, sanayi politikamızın temeline yerli ve milli üretimi koymuş bulunuyoruz. Ayrıca Yüksek Teknolojiye Geçiş Programımız için, son derece önemli adımlar atmaya başladık. Samimiyetle ifade etmek isterim ki; milli ve yerli üretimin temel koşulu, Türk standartlarını geliştirmektir. Yüksek Teknolojiye Geçiş ise, yine standartlarımızı ve kalitemizi yükseltmemize bağlıdır. Bu anlamda Bakanlık olarak bize, paydaşlar olarak sizlere önemli görevler düşmektedir. Bugün ikincisini düzenlediğimiz çalıştayımız, standartlara verdiğimiz önemin bir göstergesidir. Birinci çalıştay raporunu ayrıntılı olarak inceledim. Dile getirdiğiniz eleştiriler ve öneriler, bakanlığımız ve TSE tarafından dikkatle ele alınacaktır. Türk standartlarını geliştirme süreçleri, TSE’nin bu süreci yönlendirme kabiliyeti, uluslar arası standartlarda Türkiye’nin etkinliği gibi konularda titiz çalışmalar ortaya koyacağız" diye konuştu.
Programda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Uğur Büyükhatipoğlu da yer aldı. Program, 3 oturumdan oluşan çalıştay ile devam etti. Oturumlarda; Türkiye’deki uygunluk değerlendirme sektörü, yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri, piyasa gözetimi ve denetimi alt yapısı ve mevcut yapının iyileştirilmesine yönelik değerlendirmeler ve Türkiye’deki standardizasyon yapısı istişare edildi.
(Yağmur Yıldız - Fatih Erdoğan/İHA)
Kaynak: İHA