Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Otomotiv ana fabrikalarının tümü ve tekstil fabrikalarının bir kısmı yeniden üretime döndü" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, video konferans yöntemiyle Adana İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Varank, hayatı karantina ve sosyal mesafe gibi kavramların yönlendirdiğini belirterek, "Bu yüzden bayramı biraz buruk geçirdik. İnşallah Kurban Bayramıyla birlikte, özlediğimiz o eski günlere tekrardan kavuşmuş oluruz" ifadelerini kullandı.
Dünyanın çok çetin ve zorlu bir testten geçtiğini bildiren Bakan Varank, şunları aktardı:
"Virüs sadece insan sağlığını değil; ekonomileri, toplumsal düzeni ve psikolojimizi de derinden etkiliyor. Pek çok analist, 2020’yi küresel ekonomi açısından kayıp bir yıl olarak görüyor. Ticaret, sermaye ve turizm akımlarında rekor seviyede daralmalar var. Ülkeler arası gelişmişlik farkları artık önemini yitirdi. Ekonomik ve teknolojik gücüyle övünen ülkeler, salgınla mücadelede sınıfta kaldı. Kendi içlerinde koordinasyonu sağlayamadıkları gibi, en temel sağlık ekipmanlarını dahi üretemediler. Türkiye ise sizlerin de gayet iyi bildiği üzere sadece testi geçmekle kalmadı aynı zamanda benzersiz bir başarı hikâyesine de imza attı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vakit kaybetmeden harekete geçtik, sonuç odaklı bir yaklaşım izliyoruz. Vatandaşımızın sağlığı kadar, ekonomik sürdürülebilirliği de dikkate alarak. İstihdam, finansa erişim ve sosyal koruma alanlarında tarihi adımlar attık. Kısa çalışma ödeneği, nakdi destek imkanı, sosyal destek programı ve kamu bankalarıca uygulanan paketler vatandaşımıza nefes oluyor. Bununla birlikte değişikliklere hızla adapte olabilen sanayimiz sayesinde hiçbir konuda arz sıkıntısı çekmedik. Mühendislik ve teknolojik kabiliyetlerimiz bu dönemin en kritik ihtiyacı olan yoğun bakım solunum cihazını 2 hafta gibi kısa bir sürede üretebilmemizi sağladı. Sadece üretmekle de kalmadık, Afrika’da ihtiyacı olan dostlarımıza; Somali’ye, Nijerya’ya ve Çad’a bu cihazların bir kısmını hibe ettik. Binin üzerindeki yoğun bakım solunum cihazını da parasıyla çeşitli ülkelere ihraç ettik."
"OTOMOTİV ANA FABRİKALARININ TÜMÜ VE TEKSTİL FABRİKALARININ BİR KISMI YENİDEN ÜRETİME DÖNDÜ"
Normalleşmeye giden süreçte üretim cephesinde sürdürülebilir bir toparlanmaya ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Bakan Varank, "Takip etmişsinizdir, az önce bu senenin ilk çeyreklik büyüme rakamı açıklandı. Yüzde 4 buçuk olarak gerçekleşen bu büyüme performansı aslında bizi hiç şaşırtmadı. Çünkü, 2019’un son çeyreğinden itibaren büyümenin öncü göstergeleri güçlü bir trende oturmuştu. Bu canlanma Mart ortasına kadar devam etti. Ancak salgınla birlikte özellikle Nisan ayında, iç ve dış talepte ciddi daralmalar yaşadık. Tabi bu durum sadece Türkiye’ye has değil. Ülkelerin içe kapanması ve salgınla mücadelede alınan tedbirler küresel bir talep şokuna sebep oldu. Mayıs başından itibarense, iç talep tekrar toparlanmaya başladı. Otomotiv ana fabrikalarının tümü ve tekstil fabrikalarının bir kısmı yeniden üretime döndü. Plastik, ambalaj, gıda ve temizlik ürünlerinde faaliyet gösteren firmalarsa zaten artan talep sebebiyle kapasitelerini artırmıştı. Ekonomik güven endeksi Mayıs ayında dipten dönüş sinyali verdi. Tüketicilerin, reel kesimin ve sektörlerin ekonomiye duyduğu güven yeniden yükseliyor. Bu toparlanma eğilimini kalıcı ve istikrarlı bir hale getirmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"PEK ÇOK ÜLKE TALEBİNİ ERTELİYOR, SALGIN SONRASINDA ERTELENMİŞ TALEPLERİ KARŞILAMAYA HAZIR OLMALIYIZ"
Salgının dış pazarlardaki gelişimine bağlı olmakla birlikte Türkiye’nin yılın son iki çeyreğinde piyasalara çok sağlam bir dönüş yapabileceğini vurgulayan Bakan Varank, şöyle konuştu:
"Şu an pek çok ülke talebini erteliyor. Salgın sonrası dönemde, bu ertelenmiş talep yeniden harekete geçecek. Sanayimiz bu talebi karşılamaya şimdiden hazır olmalı. Bu noktada biz Bakanlık olarak üretimde sürekliliği ve rekabet gücümüzü artıracak politikalarla reel sektörün yanında olmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte salgın, üretimde tek bir tedarikçiye bağlı kalmanın taşıdığı riskleri de ortaya çıkardı. Çok uluslu şirketler, kendilerine yeni bölgesel merkezler, güvenilir üretim ortakları aramaya başladı. Türk sanayisi bu arayışa en iyi cevabı verecek niteliklerin hepsine fazlasıyla sahip. Ufuktaki bu fırsatı da, izleyeceğimiz aktif politikalarla, en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz. Adana sanayisi de bu süreçte en önemli paydaşlarımızdan biri olacak. Küresel tedarik zincirlerindeki yerimizi, Adana sanayicisinin de desteğiyle bir üst basamağa taşıyabiliriz. İlimizdeki yatırım iştahının ne denli güçlü olduğunu biliyorum. Bu senenin ilk dört ayında Adana’ya verdiğimiz yatırım teşvik belgeleri, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 263 arttı. Sadece bu teşvikler sayesinde; 787 milyon liralık yatırım hayata geçecek ve bin 500 vatandaşımıza yeni iş imkânları doğacak. Hem Adana’ya hem de ülkemiz sanayisine hayat veren Hacı Sabancı OSB’deki gelişmeleri de yakından takip ediyorum. Bölgedeki elektrik tüketimi, Mayıs’ın ilk üç haftasında, Nisan’ın aynı dönemine göre yüzde 22’ arttı. Ümit ediyorum ki artış eğilimi hız kaybetmeden devam eder ve salgın öncesi dönemin seviyelerini bile geride bırakır."
"CEYHAN’A BUGÜNE KADAR 90 MİLYON LİRA HARCADIK"
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Adana için vizyoner projeleri olduğunu söyleyen Bakan Varank, "Bunlar arasında en önemlisi hiç şüphesiz Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi. Ceyhan’a bugüne kadar 90 milyon lira harcadık. Yerli ve yabancı yatırımcıların belirlenmesine yönelik çalışmaları, Yönetici Şirketle koordineli sürdürüyoruz. Proje, pandemi ortamına rağmen, planlandığı şekilde ilerliyor. Polipropilen üretimine yönelik Türkiye, Cezayir, Güney Kore, Hollanda iş birliğinde 1,2 milyar dolarlık yatırımın temelleri inşallah yılın son çeyreğinde atılacak" şeklinde konuştu.
"KİMYA VADİSİ TEKNOKENT’E KURULACAK"
Petro-kimya ve kimya sektöründe Adana’yı güçlendirecek bir diğer projenin de Teknokent’e kuracakları "Kimya Vadisi" olacağını ifade eden Bakan Varank, "Bu merkezde katma değeri yüksek kimyasal maddeler belirlenecek. Bu maddelerin üretim teknolojisi geliştirilecek ve fizibilitesi yapılan kimyasallar girişimcilerin ve sanayicilerin bilgisine sunulacak. Mevcut durumda laboratuvar cihazlarının büyük kısmını tedarik ettik. Ekipmanların tümü tamamlandığında merkezi açacağız. Gerek Ceyhan, gerekse Kimya Vadisi’yle birlikte Adana kimya sektöründe yerlileşmenin ana merkezlerinden biri olacak" dedi.
"ÇUKUROVA TEKNOPARK’A BUGÜNE KADAR 25 MİLYON LİRA HİBE VERDİK"
Adana’da girişimciliğin ve inovatif faaliyetlerin geliştirilmesini önemsediklerinin altını çizen Bakan Varank, "Çukurova Teknopark’a bugüne kadar 25 milyon lira hibe verdik. Son 2 senedir teknoparka ödenek ayırıyoruz, ancak inşaat işlerinin hızlanması gerekiyor. Teknopark kampüsündeki Girişimcilik Merkezi de, Bakanlığımız destekleriyle kuruldu. Burada girişimciler için ofis ve ortak çalışma alanlarının yanı sıra video ve animasyon teknolojilerini geliştirmeye yönelik teknik altyapılar da olacak. Gençlerimiz burada mentörlerle bir araya gelecek ve yeni fikirlerini hayata geçirirken danışmanlık destekleri alacak. Geleceğin teknoloji yıldızları için kurduğumuz Deneyap Teknoloji Atölyesi, Covid-19 süresince kapalıydı. Merkez açıldığında elektronik programlama ve nesnelerin interneti dersleriyle tekrar faaliyetlerine başlayacak" diye konuştu.
"MODEL FABRİKALARDA ALINAN EĞİTİMLER, SANAYİCİYE VERİMLİLİK VE REKABET ARTIŞI OLARAK DÖNÜYOR"
Salgınla birlikte dijital teknolojilere adaptasyon yeteneği ve hızının ne kadar kritik olduğunu gördüklerini vurgulayan Bakan Varank, şu ifadeleri kullandı:
"Sanayicilerimizin üretimde, tedarikte ve satışta dijital imkanlardan en iyi şekilde faydalanması gerekiyor. Bu noktada biz Bakanlık olarak; dijital teknolojilere erişiminin kolaylaştırılması ve akıllı endüstrinin yaygınlaşması için çalışmalar yürütüyoruz. Firmalarımızı dijital dönüşümlerinde teşvik ve hibe mekanizmalarıyla destekliyoruz. Bu minvalde Adana’da kurulması planlanan Model Fabrika’ya da özel önem veriyoruz. Uygulama yerindeki kamulaştırma sorunundan ötürü projenin başlayamadığı bilgisini aldım. İnşallah Sanayi Odamızla birlikte bu sorunu en kısa sürede çözeceğiz. Model fabrikalarda alınan eğitimler, sanayiciye verimlilik ve rekabet artışı olarak dönüyor. Ankara’daki uygulama çok başarılı oldu. Firmalar, aldıkları teorik ve pratik eğitimler sayesinde önemli ölçüde verimlilik artışlarıyla karşılaştılar. Biz Bakanlık olarak bu eğitim masraflarının karşılanması konusunda KOBİ’lerimize destek de oluyoruz. Adana’daki sanayicilerimiz illerindeki model fabrika açılana kadar Ankara ve Bursa’daki fabrikalardan da faydalanabilirler."
"NORMALLEŞME SÜRECİNDE SANAYİ TESİSLERİNDE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERE YÖNELİK BİR KILAVUZ HAZIRLADIK"
Türkiye’nin yeni dönemde atacağı adımlarla yeni normalin kurallarını belirleyen ülkelerden biri olabileceğini kaydeden Bakan Varank, "Bundan böyle ’güven’ kavramı her türlü ekonomik faaliyetin merkezinde sıklıkla yer alacak. Güvenli üretim, hem iç piyasaya hem de dış pazarlara ulaşmanın temel kriterlerinden olacak. Buradan hareketle, Bakanlık olarak sanayimiz için kritik bir adım attık. Türk Standarları Enstitüsü ile birlikte, normalleşme sürecinde, sanayi tesislerinde alınması gereken önlemlere yönelik bir kılavuz hazırladık. Tedbirleri yerine getiren firmalara, Covid-19 Güvenli Üretim Kalite Belgesi de vereceğiz. Kılavuzu açıklayalı 1 hafta olmasına ve araya bayram tatili de girmesine rağmen, şimdiden 45 sanayi kuruluşu bu belgeyi almak için bize başvurdu. Biz bu sayının katlanarak artmasını bekliyoruz. Adana’daki fabrikaların bu belgeye sahip olması çok önemli. Böylece; hem işletmelerin pandemiye karşı dayanıklılığı artacak hem de belgeli firmalar iç ve dış piyasalarda rakiplerine karşı üstünlük sağlayacak" açıklamasında bulundu.
"TÜRKİYE EKONOMİSİ YENİ NORMALDE YOLUNA DAHA GÜÇLÜ DEVAM EDECEK"
Üretim cephesinde olduğu gibi turizmde de "Sağlıklı Turizm Belgelendirme" programının başladığını hatırlatan Bakan Varank, "Bu belge verilirken konaklama ve yeme-içme tesisleri farklı kriterler doğrultusunda uluslararası standartlara göre değerlendiriliyor. TSE Sağlıklı Turizm Belgelendirme Programı kapsamında ilk belgeyi bugün Antalya’da beş yıldızlı bir otelimize verdi. Böylece ilgili tesis, güvenilir olduğunu da kanıtlamış oldu. Sektörde belgeli tesis sayısı arttıkça, turistler açısından tercih edilme oranı da artacak. Gastro-turizmin başkenti olan Adana da bu fırsatı değerlendirmeli. Yeni normalde Türkiye ekonomisi, inşallah yoluna daha güçlü devam edecek. u süreçte Adana; güçlü altyapısı ve çalışkan sanayicileriyle bizim en önemli yol arkadaşlarımızdan biri olacak. Bakanlığımızın Ar-Ge ve yatırım teşvikleri, bölgesel kalkınma destekleri, TÜBİTAK ve KOSGEB aracılığıyla sunduğu tüm imkanlar emrinize amade" diye konuştu.
(Mevlüt Hasgül /İHA)
Kaynak: İHA