Bera Holding (Kombassan) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Alaboyun, bazı basın yayın organlarında ‘Kombassan mağdurları Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti’ şeklinde haberler çıktığını, bu kapsamda yapılan açıklamalarda holdingin töhmet altında tutulmaya çalışıldığını söyledi.
Bera Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Alaboyun, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bazı basın yayın organlarında “Kombassan mağdurları Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti” şeklinde haberler çıktığını ifade ederek, şunları kaydetti: “Bu kapsamda yapılan açıklamalarda holdingimiz töhmet altında tutulmaya çalışılmıştır. Bu tür gereksiz tartışmalardan uzak durmaya çalışmamıza rağmen bu konuda bir açıklama yapmak ve kamuoyunu aydınlatmak zarureti doğmuştur. Yapılan bu tür siyasi ziyaret ve eylemler Almanya’da kurulu bulunan Avrupa Türkleri Dayanışma Derneği (ATDD) ve bu dernek ile birlikte hareket eden 5-6 avukat tarafından organize edilmektedir. Yapılan incelemeler neticesinde ATDD dernek başkanı ve kurucularının hiçbirisinin holdinglerde hisselerinin bulunmadığı görülmüştür. Bu kişilerin kurduğu derneklerin politik amaçlı oluşumlar oldukları bilinmektedir. Bu dernek başkanı ve üyelerinin Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde Almanya gezilerini sabote eden kişiler olduğu basit bir internet araştırmasından görülebilmektedir. Kılıçdaroğlu’nu ziyaretin amacı, bahse konu dernek ve avukatların, basın ve siyaset kurumu üzerinden oluşturdukları mağduriyet algısı ile bugüne kadar sağladıkları kazançlarını sürdürme çabasıdır. Yurt içinde ve yurt dışında açılan davalar nedeni ile sadece Kombassan Holding tarafından bugüne kadar, faizi, cezası ve mahkeme masrafları ile birlikte 550 milyon TL’ye yakın ödeme yapılmış ve 155 milyon TL de icraya rehin olarak bırakılmıştır. Yapılan 550 milyon TL’lik ödemenin yaklaşık 120 - 150 milyon TL’sinin, bu dernek ile bu avukatlara gittiği tahmin edilmektedir. Dernek ve bahse konu avukatların diğer holding davalarından da yüklü miktarda kazanç sağladıkları dikkate alındığında, elde edilen rantın büyüklüğü kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Avrupa Türkleri Dayanışma Derneğinin Kombassan ortaklarına gönderdiği mektupta, ortaklardan dosya başına 400 euro para talep ettiği, ayrıca açılan dava tutarının da yüzde 5.4’ünün harç bedeli olarak dernek tarafından peşin istenildiği görülmektedir. Aynı mektupta avukatlık ücreti olarak tahsil edilecek rakamın yüzde 15’i müvekkilden alınacak denilmektedir. Holdingler hem siyasal hem de rant kıskacı içerisinde organize bir hareketin kurbanı haline gelmişler ve mağdur olanlar yine ortaklar olmuştur. Geçmişte bu davalar avukatlar tarafından AİHM’e götürülmüştür. AİHM yaptığı inceleme sonucu İnsan Hakları Sözleşmesinin 34. ve 35. maddeleri gereği dava başvurusunu görüşmeden reddetmiştir. Ayrıca AİHM’e bireysel başvuru ücreti alınmazken ve Türkiye’de AYM’ye bireysel başvuru ücreti için yaklaşık 60 Euro karşılığı TL alınırken, ATDD derneği ile birlikte hareket eden bir avukat, ortaklara gönderdiği mektupta AYM ve AİHM’e bireysel başvuru ücreti olarak 1.000 Euro paranın kendi hesabına yatırılmasını istemektedir. Dava açan ortaklar, dernek ve avukatları tarafından bir kazanç kapısı haline getirilmiştir. Bu avukatlar ve dernek yöneticileri özellikle Almanya’da bazı cami derneklerinde belirli kişiler aracılığı ile toplantılar düzenleyerek, geçmişte holdinglerin para topladıkları mekanları, şu an müvekkil toplama merkezlerine dönüştürmüşlerdir. Holding mağdurlarını savunduklarını iddia edenler geçmişte Holdingleri, ’İslami Holding’, ‘Yeşil Sermaye’ diye hedef tahtasına koyanlardır. 28 Şubat döneminde 72 bin kurucu ortağın mal varlığının yüzde 85’inin erimesine neden olanlar bu kafa yapısındaki kişilerdir. Bu dernek ve avukatları tarafından açılan davalar sonucu konulan tedbirler ve icralar nedeni ile Yimpaş Holding çalışamaz hale gelmiş, 110 bin civarındaki ortağın mal varlığı erimiştir. Aynı şeyi Kombassan Holding için de yapmayı planlamışlar, fakat Kombassan Holding üreterek kazandığını, davalara ve avukatlara ödemek zorunda kalarak ağır bir bedel ödemiş ve yasanın çıkması ile bu kıskaçtan kurtulmuştur. Bu davalara yapılan ödemeler nedeni ile yeni yatırımlar yapılamamış ve ortaklara kar payı dağıtılamamıştır. Davalar için yapılan yüklü ödemelere rağmen, iyi bir yönetim tarzı ile mal varlığı yüzde 15’ e düşmüş olan holdingin mal varlığı bugün itibariyle yüzde 55-60’lar seviyesine yükseltilmiştir. Eğer bu davalar için ödemeler yapılmamış olsa idi 20 yıl önceki mal varlığının tamamını bir, iki yılda yeniden kazanmak mümkün olabilecekti. Holdingimizdeki olumlu gelişmeler ve iyileşmeler hisselerimizin değerine de yansımış ve BIST 100’de işlem gören hisselerimiz son üç yılda yaklaşık 7 kata yakın değer kazanmıştır. Çıkan yasa, holdinge karşı dava açmış veya açmamış olsun, tüm hissedarların ortaklıklarını ve hisselerini devlet güvencesi altına almaktadır. Yasa ile 100 bin civarındaki ortağın ve 10 bin civarındaki çalışanın hakkı korunmuştur. Dava açan ortakların avukatları karşısında zor duruma düşmemeleri için ilgili kanun gereği, maktu vekalet ücreti holdingimiz tarafından üstlenilecektir. Yürürlüğe giren yasa kapsamında holdingimiz tarafından bu avukatlara ödenecek maktu ücretlerin tutarı 10 milyon TL civarında olması beklenmektedir. Kısacası her halükarda kazananlar ATDD Derneği ve avukatları olmuştur. TBMM Araştırma Komisyonu sonrası yapılan yasal değişiklikler ile ekonomiye kazandırılarak borsaya açılan, geçmişten birçok dersler çıkartan bu holdingler üzerinden mağduriyet algısı oluşturma ve siyasi bir rant sağlama çabalarının etik olmadığına inanıyoruz.”