Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, farklı kaynaklardan getirilecek suların su hacmi son dönemde giderek azalan Beyşehir Gölü’nün kurtuluşu olacağını söyledi.
Başkan Özaltun, bu yıl su seviyesi oldukça düşen Beyşehir Gölü’ne farklı kaynaklardan su aktarılması konusunda yeni bir proje hazırlığı içerisinde olunduğunu belirtti.
Bu projenin devreye girmesi ile farklı kaynaklardan su getirilmesi halinde Beyşehir Gölü’nün gelecek 50 ve 100 yılının kurtulmuş olacağını belirten Özaltun, “Yürütülecek bu proje ile ilgili ayrıntıların önümüzdeki günlerde netleşerek kamuoyuna açıklanmasını bekliyoruz” dedi.
Özaltun, Türkiye’nin en önemli ve en büyük tatlı su kaynağı durumundaki Beyşehir Gölü’ne ülke olarak hep birlikte sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.
Gölün elden gitmesi halinde geriye gelmesinin belki de mümkün olmayacağının altını çizen Özaltun, Beyşehir Gölü su hacminin çeşitli sebeplerle her geçen gün azaldığına dikkati çekerek, “Türkiye olarak gelin Beyşehir Gölü’ne çözülmesi gereken sorunları konusunda hep beraber sahip çıkalım. Beyşehir Belediyesi olarak zaten gölün sorunlarının çözümü noktasında en üst düzeyde girişimlerimiz devam ediyor. Bu sorunların çözümü hususlarında ilgili tüm kurumlarımızdan ve vatandaşlarımızdan da destek ve katkılar sunmasını bekliyoruz. Beyşehir Belediyesi olarak geçmişte Cumhurbaşkanlığımızdan, bakanlarımızdan, Çevre, Şehircilik, Orman ve Su İşleri Bakanlıklarından bazı projelerin hazırlanmasına yönelik taleplerimiz olmuştu. Öncelikle gölde zemin temizliği olmazsa olmazımız. Bu noktada eski Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu döneminde bunun onayını almıştık. Önümüzdeki günlerde inşallah Beyşehir Gölü’nde kısmi temizlik yapılacak” diye konuştu.
Bu noktada Beyşehir Gölü’nün Beyşehir tarafında 50, Hüyük tarafında ise 10 kilometrelik kıyı şeridinde kısmi temizlik yapılmasının hedeflendiğini vurgulayan Özaltun, şunları kaydetti:
“Ankara’nın Mogan Gölü’ndeki temizliğin bir benzeri inşallah Beyşehir Gölü’nde de olacak. Sosyal medyadan sürekli ‘gölümüze sahip çıkalım’ deniliyor. Ama nasıl sahip çıkalım? Bu noktada Beyşehir Gölü’nün kenarlarında bulunan sazlıklar ile diğer taraftan BSA kanalından hunharca akıtılan suya önce ‘dur’ dememiz gerekiyor. Beyşehir Gölü’nün su yönetimi DSİ Bölge Müdürlüğümüzce yürütüldüğü için defalarca bu konuda istişarelerde bulunduk, ilgililerle konuştuk. Diyoruz ki; ‘Mahkeme kodu var 1125.50 olan kot 1124.60 olarak belirlenmiş. DSİ, son gün 1124.60’a gelinceye kadar gölden su alımı yapıyor. Buharlaşma kaybını hesaba katmadığı için mahkeme kotunun altına düşüyoruz. Her yıl bu böyle olduğu için Beyşehir’de yaşayan hemşehrilerimiz bizi, ‘Başkanım göle, suya niçin sahip çıkmıyorsun?’ diye eleştiriyor. Ama ortada bir yasa var. Kanunlara göre Bölge Müdürlüğümüz gölden suyu alıyor, alma hakkına sahip. Ama buharlaşma kaybı da eklendiğinde durum daha da olumsuz noktalara gidiyor. Biz 2019 yılında Bölge Müdürlüğümüzle şunu konuşacağız; mahkeme kotuna 5 veya 6 santim kalarak su alma işini durdurmak istiyoruz. Su alımı durduğu zaman Beyşehir ve Seydişehir’deki köyler dahil bitki ve meyvelerimizi nasıl sulayacağız? Bu konuda Bölge Müdürlüğümüzle ortak bir formül düşünüyoruz. Kanallarda su stoğu yaparak bu sorunun da önüne geçmek istiyoruz. Ama tabii ki bunlar çözüm değil, yaraya bir pansuman niteliği taşıyor. En büyük çözümün de Beyşehir Gölümüze farklı kaynaklardan su aktarmaktan geçtiğine inanıyoruz. Bu sağlandığında Beyşehir Gölü’nün gelecek 50 ve 100 yılı kurtulmuş olacaktır diye düşünüyoruz.”
(iha)