Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Komisyonu Üyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya Milletvekili Barış Bektaş, Eber gölünde çıkan yangını TBMM gündemine taşıdı. Bektaş, “Eber Gölü’ne ilişkin 4 Kasım 2020'de Sayın Tayyip Erdoğan tarafından kesin korunacak hassas alan ilan edilmesine rağmen hiçbir önlem alınmayan göl, bu yangınla birlikte adeta yok oldu” dedi.
TBMM’de konuşan Bektaş, “Eber Gölü geçtiğimiz ay çıkan ve haftalarca süren bir yangından sonra ciddi bir şekilde yok olma tehdidi içerisine girdi ama atladığımız nokta şu: Eber Gölü bu yangından önce de AKP'nin 22 yıllık su politikasızlığı nedeniyle üçte ikisini kaybetmiş durumdaydı. Bu gölümüz türkülerimize konu olan allı turna başta olmak üzere birçok kuş türünün göç duraklarından bir tanesiydi. Bu yangın gölün sazlıklarını ve ekosistemini tamamen tahrip etti, yok etti. Bununla ilgili 4 Kasım 2020'de Sayın Tayyip Erdoğan tarafından kesin korunacak hassas alan ilan edilmesine rağmen hiçbir önlem alınmayan göl, bu yangınla birlikte adeta yok oldu” ifadelerini kullandı.
Barış Bektaş, göllerimizin ve su kaynaklarımızın koruması için ulusal bir su yasasının biran önce çıkarılması gerektiğine dikkat çekerek, “Bugün gündemimizde Eber Gölü'nde yaşanan doğa felaketi var. Tabii, buna son yangınlar üzerinden bir değerlendirme yapmak son derece yanlış. Bu yüzden, bu önergenin kabulünde ciddi bir fayda olduğunu düşünüyorum. Eber Gölü’nün yok olmasının cevabı basit, AKP'nin çevre politikası sadece kağıt üzerinde. Neredeyse sulak alanlarla ilgili, korumayla ilgili, doğa haklarıyla ilgili yok denecek kadar az bir bütçe bugün Eber Gölü'nün yok edilmesine neden olmuştur. Ulusal bir su yasası yirmi iki yıllık bir iktidara rağmen çıkartılamamıştır. Burada konu sadece Eber Gölü de değildir, yakın zamanda yok olan başka bir doğa zenginliğimiz de seçim bölgem olan ve ‘Türkiye'nin göl kraliçesi’ tabir edilen Akşehir Gölü'dür. Akşehir Gölü de kurudu ve bir bataklık hâline gelerek yok oldu; yine, bu iktidarın doğal kaynaklarla ilgili bilimsellikten uzak yaklaşımları ve suyu yönetememesi nedeniyle gerçekleşti. Bu kayıplar sadece Eber ve Akşehir'le de sınırlı değil; Beyşehir ve Ilgın Çavuşçu Gölü başta olmak üzere, bir kısmı Konya'da bulunan Göller Bölgesi önemli ölçüde yok olma tehdidi altında, endemik bitkilere kadar tesir eden bir iklim değişikliğine de yol açmış durumda. Barış Bektaş, “İktidarı ‘acilen planlı bir şekilde başta tarımsal kullanımda suyun kullanımı konusunda bir yasal düzenleme ihtiyacı söz konusu’ bir planlama, tarım konusunda da üreticinin kendi başına kaderine terk edilmemesi, münavebe, ürün deseninin oluşturulması konusunda bilinçli bir yaklaşıma davet ediyoruz, sorumluluğa davet ediyoruz. Aksi halde Akşehir ve Eber gibi Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'müzü de kaybedeceğiz” şeklinde konuştu.