Parestetika Marelgia adı verilen nöropatik ağrıların bazen bel fıtığı ile karıştırıldığını belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doçent Doktor Bülent Tucer, ağrının ameliyata gerek kalmaksızın basit bir enjeksiyonla geçirilebildiğini söyledi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Tucer, Bir tür tuzak nöropati olan ‘Parestetika Marelgia’yı, insan vücudundaki duyusal sinirlerden bir tanesinin kasık düzeyinde sıkışıklığı sonucunda ortaya çıkan uyluğun dış yüzeyinde, zaman zaman kalça içerisine ve kasığa vuran bir tür ağrı çeşidi olarak tanımladı.
"DÜŞÜK BEL PANTOLON, SIKI KEMER, HIZLI KİLO ALIP VERME AĞRI NEDENİ"
Ağrıların, uyluk dış yüzeyinde karıncalanma, iğnelenme, yanma, sızlama şeklinde kendisini gösterdiğini belirten Doç. Dr. Tucer, “Bazen kalça içerisinde uyluk dış yüzüne doğru yayılan bir ağrı oluşturur, zaman zaman şiddetlenebilir, bazen de insanı ağlatacak hale gelebilir. Aşırı kilo alma, göbeğin kasık üzerine düşmesi, düşük bel pantolon kullanma, göbekli erkeklerde sıkı kemer kullanma gibi durumlarda ortaya çıkar. Düşük belli pantolonlar leğen kemiğinin üst çıkıntısı kenarında siniri sıkıştırması nedeniyle ağrıya neden olur. Bazen sadece kıyafetlerdeki düzeltmelerle bu şikayetlerden kurtulmak mümkün olur” dedi.
HEKİMİN TECRÜBESİ TANININ KESİNLEŞTİRİLMESİNDE ÖNEMLİ
Söz konusu ağrının, bulunduğu yer itibariyle bel fıtığı ile karıştırıldığını ifade eden Doç. Dr. Tucer, hekimin tecrübesinin ve Parestetika Marelgia konusunda bilgisinin teşhisin doğru konması açısından önemli olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Tucer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu bölgedeki ağrılar L2-3, L1-2 mesafesindeki fıtıklarla benzer semptomlara yol açar. Dolayısıyla bunların bel fıtığı ile karıştırılması mümkündür. Hekim deneyimli olmaz ve Parestetika Marelgia konusunda bilgisi olmazsa ağrıların nedenini bel fıtığına bağlayabilir. Test enjeksiyonu ile ameliyata ihtiyaç olmadan birkaç dakikalık işlemle bu ağrılardan tamamen kurtulmak mümkündür. Burada önemli olan, ağrının lokalizasyonu ve özelliklerini göz önüne alarak hastaya yaklaşımda bu hastalığın da ön tanı olarak akılda bulundurulmasıdır.”
"TEST ENJEKSİYONU İLE AĞRI SONA EREBİLİR"
Hastalıkta teşhisi kesinleştirmenin yollarından birinin test enjeksiyonu olduğunun altını çizen Doç. Dr. Tucer, “Sinir çevresine lokal anestezik enjekte ettiğimiz zaman hokus pokus gibi, hastanın ağrısı saniyeler içerisinde geçer. Hasta, bu kadar şiddetli bir ağrının böyle bir işlemden sonra geçmesine çoğu zaman inanamaz. Bu hem tanıyı kesinleştirir hem hastanın rahatlamasını sağlar. Daha uzun etki elde etmek istediğimizde depositlerle birlikte lokal anestezi uyguladığımızda hastaların yüzde 90’ında leğen kemiğinin üst ön çıkıntısı kenarından yaptığımız enjeksiyon şikayetleri tamamen geçirebilir. Dirençli vakalarda ise kasık fıtığı benzeri bir ameliyatla bu fıtığın rahatlatılması söz konusudur” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Tucer, hızlı kilo alıp verme ya da göbekli olup uyluğun dış yüzeyinde yanıcı, batıcı, karıncalanma, iğnelenme veya sızlama tarzında ağrıların hissedildiği durumlarda mutlaka bir hekime başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.
(Selma Kara/İHA)
Kaynak: İHA