Tekin: “Bir Sosyal Sendikacılık Hikayesiyle Karşı Karşıyayız”

Tekin: “Bir Sosyal Sendikacılık Hikayesiyle Karşı Karşıyayız”
Yeni Sendika Genel Başkan Yardımcısı Abdulbaki Tekin: “Yanlış bir algı ile sosyal belediyecilik anlayışını model alarak ‘biz sosyal sendikacılık yapıyoruz’ diye piyasaya sunmak Sendikacılığı katletmekten, çalışanları da aldatmaktan başka bir şey değildir”

Yenilikçi Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Yeni Sendika) Genel Başkan Yardımcısı Abdulbaki Tekin, “Sendikacılığı çalışanların sosyal, özlük ve ekonomik haklarının aranması yerine yanlış bir algı ile sosyal belediyecilik anlayışını model alarak ‘biz sosyal sendikacılık yapıyoruz’ diye piyasaya sunmak Sendikacılığı katletmekten, çalışanları da aldatmaktan başka bir şey değildir” dedi.

Genel Başkan Yardımcısı Tekin, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Bugünlerde bir sosyal sendikacılık hikayesi ile karşı karşıyayız. Sendikacılığı çalışanların sosyal, özlük ve ekonomik haklarının aranması yerine yanlış bir algı ile sosyal belediyecilik anlayışını model alarak ‘biz sosyal sendikacılık yapıyoruz’ diye piyasaya sunmak Sendikacılığı katletmekten, çalışanları da aldatmaktan başka bir şey değildir.

Günümüzde Belediyelerin kolaycılığa kaçıp çözüm üretmek yerine imkanlarını vatandaşa sunarak ‘biz vatandaşın yanındayız sosyal belediyecilik yapıyoruz’ demeleri ile bazı sendikaların üyelerden gelen aidatların belki de sadece onda birini harcayarak yaptıkları promosyon, hediye, dar kapsamlı tatil, taksi hizmetleri, marketçilik gibi faaliyetlerle sosyal sendikacılık yapıyoruz hikayesi aynı şeydir. Sendikanın ve sendikacının görevi çalışanların haklarını aramak geliştirmek ve insanca çalışabileceği çalışma ortamı sağlamak ve insanca yaşayabileceği bir ücret alabilmesinin mücadelesi vermektir.

“Ölümü Gösterip Sıtmaya Razı Edercesine…”

Bugün geldiğimiz noktada Memur sendikacılığında sendika ödeneğinin Devlet tarafından karşılanması, Anayasa Mahkemesi’nin iptal süreci öncesinde ise baraj üstü sendikaların üyelerine adeta ölümü gösterip sıtmaya razı edercesine ‘bize üye olursanız 340 TL fazla alacaksınız’ diye kolaycı sendikacılık hareketi 30 yıllık daha çok genç bir geçmişi olan memur sendikacılığının içini boşaltmış durumdadır.”

Tekin, çalışanların nazarında memur sendikacılığının hak arama mücadelesindeki inancını kaybettiğini öne sürerek, “Siyasetle sendikacılığın iç içe geçtiği bir süreçte sendikacıların koltuklarını korumak ve nepotizme (akrabacılık) dayalı sendikal anlayışı nedeni ile çalışandan yana değil de idareden ve siyasetten yana tavır alması ve adeta onların gölgesinde korku imparatorluğu oluşturması, çalışanların sendikanın hakkını arayamadığını bildiği halde sanki o sendikal yapılara üye olma zorunluluğu hissetmesine neden olmaktadır. Böylelikle çalışanlar nazarında Memur Sendikacılığı hak arama mücadelesindeki inancını kaybetmiştir” şeklinde konuştu.

“Kanun Yeniden Hazırlanmalı”

“Çare 4688 sayılı kanunun ILO normlarında yeniden hazırlanmasıdır” diyen Başkan Tekin, şöyle devam etti: “Bu bağlamda;

- 4688 sayılı kanunun ilk maddesi olarak kamu çalışanlarına grev hakkı verilmelidir.

- Üyelik ve istifa işlemlerinin E-devlet üzerinden yapılması sağlanmalıdır.

- Sendikaların üyelerden kestiği aidat miktarı asgari binde bir, azami binde üç oranından fazla olmamalı, sendikal konfor ve ağalık algısı ortadan kaldırılmalıdır.

- Şeffaflık açısından sendikalar Devlet Denetleme Kurulu, Sayıştay ve zorunlu Bağımsız denetime açılmalıdır.

- Sendika yöneticilerinin aldığı ücrete üst limit getirilmeli, harcamalar sınırlandırılmalıdır.

- Tüm sendikalar yasal mevzuatların gereğini yerine getirip getirmediği ile ilgili Çalışma Bakanlığı tarafından titizlikle denetlenmelidir.

- Yönetici pozisyonunda olanların sendikalardaki her hangi bir organda görev alamayacağı kanunla düzenlenmeli, sendikal ayrımcılık, baskı, mobbing yapan yöneticilerin kanun gereği ceza almalarını sağlayacak düzenleme yapılmalıdır.

- Çalışma Bakanlığı hizmet kollarına göre ilgili sendikalar ile yılda en az iki defa danışma kurulu toplantıları yapmalıdır.

- Toplu sözleşmenin yükü bir sendikaya verilmek yerine tüm sendikaların dahli sağlanmalı, sorumluluk paylaşılmalıdır.

Bu çalışmaların yapılması ile şeffaflık, denetim ve sendikal özgürlük ile birlikte Kamu Sendikacılığına olan inanç tekrar tesis edilebilir.”

(Haber Merkezi / Haber Kent)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.