5. Bölge Konya Eczacı Odası Başkanı Ahmet Hakan Koru, “İlaç firmaları maalesef ilacın yokluğunu artık suistimal etmeye başladılar. Kendi beklentileri karşılanmadığı zaman ya ithalatı durduruyorlar ya imalatı durduruyorlar. Eczaneler ilacı vermiyor gibi bir algı oluştu. İşin aslı bu değil” iddiasında bulundu. Koru, ilacın stratejik bir ürün olduğunu belirterek, “Milli ilaç sanayimizin mutlaka geliştirilmesi, bununla ilgili özellikle, yerli ilacın ve yerli etken maddelerin üretilmesi gerekmektedir” çağrısında bulundu.

Başkan Ahmet Hakan Koru, Konya Eczacı Odası binasında, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Şeref Yavuz, Burak Mete, Şefika Elçin, Merve Çerşil, Hüseyin Korkmaz ve Ali İhsan Yayla’nın da hazır bulunduğu basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Ahmet Hakan Koru, ilaç stoku, üretimi, gıda takviyeleri, alınması gereken tedbirler ve eczacıların yaşadığı bazı sorunlarla ilgili çeşitli değerlendirmelerde bulundu.

“Ekonomik Sıkıntılar Bizleri de Etkiliyor”

Yaşanan ekonomik sıkıntıların eczacıların doğrudan etkilediğine değinen, “Ülkemiz ekonomik olarak ciddi bir süreçten geçiyor. Doğal olarak bizlerde eczacılar olarak bu durumdan olumsuz etkileniyoruz. Özellikle eczacıların ilaç temini, vatandaşa ilacı ulaştırması, ilaç danışmanlığı ve bunun yanında eczacıların kendi içinde yaşadığı ekonomik problemler maalesef bizi çok yormaktadır. İlacın şuan bulunabilirliği ile alakalı çok ciddi sorunlar yaşıyoruz. Sürekli olarak vatandaşımıza, ilacını temin etmek, tedavisini tamamlamak, sorunsuz bir şekilde sağlamak için çabalayıp duruyoruz. Ama maalesef bu sürdürülebilir bir konu değil. Bununla ilgili devletimizin mutlaka tedbirler alması gerekiyor” diye konuştu.

“Sektör Geliştirilmeli”

İlaç sektörünün daha çok geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Koru, “Milli ilaç sanayimizin mutlaka geliştirilmesi, bununla ilgili özellikle, yerli ilacın ve yerli etken maddelerin üretilmesi, ne pahasına olursa olsun yapılmalıdır. Bunun en büyük acısını özellikle pandemide yaşadık. Bir aşının ne kadar kıymetli olduğunu hepimiz gördük. Daha sonra kendi aşımızı da üretebildik. Demek ki üzerine gidildiği zaman, her şey ülkede yapılabiliyor. Bu konuda irade gösterilmesi lazım. Bu iradenin mutlak devlet tarafından yönlendirilmesi gerek. Eğer bu konuda devlet adım atmazsa, akademik camiada gerçekçi bir çözüm üretmemiz mümkün değil” şeklinde konuştu.

“İlaç Stratejik Bir Üründür”

İlacın dünya genelinde önemli stratejik ürün olduğunu kaydeden Koru, ilaç üretimimin önemli olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlaç stratejik bir üründür. Bu stratejik ürünün silahtan pek bir farkı yok. Çünkü her ikisi de savunmayı ilgilendirir. Bir tanesi ülkenin savunmasını ilgilendirir, diğeri de insanların sağlık mücadelesini ilgilendirir. Siz etken madde hususunda dışa bağımlı olursanız, bu etken maddeleri temin etmekte güçlük çekerseniz. Etken madde üretiminin mutlaka artırılması ve teşvik edilmesi gerekmektedir,”

“Peki Eczacı Ne Yapacak?”

İlaç firmalarını eleştiren Koru, şunları kaydetti: “İlaç firmaları maalesef ilacın yokluğunu artık suistimal etmeye başladılar. Kendi beklentileri karşılanmadığı zaman ya ithalatı durduruyorlar ya imalatı durduruyorlar. Eczaneler ilacı vermiyor gibi bir algı oluştu. İşin aslı bu değil. Bunun mutlaka Sağlık Bakanlığı, tarafından ele alınması ve yaptırımlar dahil olmak üzere her şeyin yapılmasını gerekmektedir. Bir insülin için sabahtan akşama kadar çalmadığımız kapı kalmıyor. Şeker hastası o insülini kullanamasa hayati sorun başlayacak. İmalatçılar maalesef doğrudan halk sağlını düşünmüyor. Onların umurunda değil. Hekim, eczacı köseye sıkışıyor. Peki eczacı ne yapacak?”

“Nefes Almaya İhtiyacımız Var”

Eczacıların ayakta durması gerektiğinin altını çizen Koru, bu konuda destek çağırısında bulunarak, “Eczacılarında gözle görülmeyen pek çok gideri mevcut. Her konuda eczacı bir yerlere ödeme yapmak zorunda kalıyor. Bizlerinde sosyal güvenlik protokolleri var. Mali konularda maalesef istenilen duruma gelemedik. Maalesef ülkemiz çok ciddi bir enflasyon sorunu yaşıyor. Eczanelerin ayakta durabilmesi adına ciddi sorunlar meydana geliyor. Eczanelerimiz her türlü fedakarlığı yapmasına rağmen, maalesef bıçak kemiğe dayandı. Biliyorsunuz Türkiye’de ilaçların fiyatlarını eczacılar belirlemiyor. İlaç fiyatlandırma kararnamesi diye bir şey var. İlaç fiyat kararnamesi maalesef eczacıların ayakta durabilmesini engelliyor. Bizimde nefes almaya ihtiyacımız var. Mesela Bir ilçede hizmet veren sadece bir eczacı var. Peki kapanırsa ne olacak? Bu konuyla ilgili tedbirler alınması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

“Halk Sağlığı Tehdit Altında”

5. Bölge Konya Eczacı Odası Başkanı Ahmet Hakan Koru, gıda takviyeleri adı altında satılan ürünlerin halk sağlığını büyük bir şekilde tehdit ettiğini dile getirdi. Koru, “Halk sağlığını doğrudan etkileyen sorunlarımızda var. Bunlar gıda takviyeleri diye geçiyor. Ne yazık ki marketlerde bile vatandaşa verilmeye başlandı. Gıda takviyeleri içinde halk sağlığını etkileyen şeyler var. Bunlar bizi yoruyor. Hangi şartlarda nasıl üretildiği bilinmiyor. Bu tür ürünlerin marketlerde satışları olduğu gibi, aynı zamanda internette de satışları oluyor. Yetkililerin bir an önce irade gösterip, kısa vadede çözmesi gerekmektedir” dedi.

“Verdiğimiz Hizmetler Aslında Resmi”

Koru, şöyle konuştu: “Bilimsellikten uzak, aslında kendisinin dahi bilmediği ürünleri satmaya çalışıyorlar. Vatandaşlarımız maalesef buralardan alışveriş yapıyorlar. Vatandaşlarımız mutlaka hekim veya eczacıdan fikir almadan hiçbir ürüne bulaşmamaları tavsiye ediyorum. Bu ürünler pek çok hastalığın tetikçisi olabilir. Ne yazık ki sağlığımız tehdit altında. Herkese ruhsat verilmemesi lazım. Para kazanmak adına bunları yapıyorlar. Toplum sağlığını ilgilendiren bir konu olduğu için doğrudan müdahale edilmesi gerekmektedir. Dileyen herkes bizden bilgi alabilir. Bir telefon kadar uzağız. Bizim olarak verdiğimiz hizmetler, aslında resmi hizmetlerdir. Biz 2025 yılını bilgilendirme yılı olarak görüyoruz. 2025 yılında ekonomik sorunların olmadığı, eczacıların ayakta durabildiği, herkesin mutlu, huzurlu olabildiği bir yıl diliyoruz.”