“Gergedan Gribi Diye Bir Şey Yok"
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Şentürk, nezle rahatsızlığını en çok tetikleyen rhinovirüslerin ‘gergedan virüsü’ olarak bilinmesinin yanlış olduğunu, ‘gergedan virüsü’ diye bir tabirin olmadığını söyledi.
Konya Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Mehmet Şentürk, nezleye en sık yol açan virüsün rhinovirüs olduğunu belirterek, bu virüsün ‘gergedan virüsü’ olarak isimlendirilmesinin yanlış olduğunu ifade etti.
Op. Dr. Şentürk, "Gergedan şeklinde isimlendirmek doğru değil. Tıbbi bilgi içinde gergedan virüsü ya da gergedan gribi diye bir şey mevcut değil. Bir tercüme hatası sonucu yapılan bir isimlendirmedir sadece. Dünyada da böyle bir isimlendirme yoktur. İnsanlarda en sık üst solunum yolu hastalığına sebep olan virüs grubunun rhinovirüslerdir. Bu virüsler 50 yıldan fazla süredir bilinmektedir ve yeni bir virüs değildir. Gergedanın İngilizcesi ‘rhinozorus’ olup, rhinovirüs virüs adını burun ile ilgili anlamına gelen rhinodan alır. Virüsün gergedan ile ilgisi yoktur. Çünkü gergedanlardan bulaşan bir virüs yoktur” dedi.
"RHİNOVİRÜS GRİP YAPMAZ"
Rhinovirüsle ilgili herhangi bir panik oluşturacak durumun olmadığını kaydeden Op. Dr. Şentürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Solunum yollarında yüzlerce virüs hastalık yapmaktadır. Rhinovirüs bu virüslerden en sık rastlanılan virüstür. Rhinovirüsler esasen nezle dediğimiz soğuk algınlığına sebep olur. Grip oluşturmazlar. Nezlede hapşırık, öksürük, burun akıntısı, hafif baş ağrısı ve hafif ateş olur. En fazla 7-10 gün sürer, kendiliğinden geçer ve kesin bir ilacı ya da aşısı yoktur. Nezlenin tedavisinde hastaya ağrı kesici, ateş düşürücü, burun akıntısı ve hapşırıkları için şikayetlerini azaltacak ilaçlar verilmektedir. Grip ise nezleye göre daha ağır bir tablo oluşturabilmekte, hatta ölüme dahi sebep olmaktadır. Genellikle yüksek ateş, yaygın kas ağrısı, vücutta kırılma, baş ağrısı, öksürük ve nefes darlığı ile kişiyi yatağa düşürür. Grip ayakta geçirilebilecek bir hastalık değildir. Grip, kronik kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastaları ile küçük çocuklarda ölümle sonuçlanabilen bir hastalıktır.”
GRİBDEN KORUNMANIN YOLLARI
Sağlık Bakanlığı’nın haftalık olarak yayınladığı grip raporunda gribe karşı alınacak önlemler başlığı altında iki önemli konuya işaret ettiğinin altını çizen Op. Dr. Mehmet Şentürk, bunların kişisel korunma önlemleri ve grip aşısı olduğunu dile getirdi.
Op. Dr. Şentürk, şöyle devam etti:
“Kişisel korunma önlemleri olarak hasta kişiler ile yakın temastan kaçınılması, evde istirahat edilmesi, hastalığı bulaştırmamak için mümkün olduğunca diğer insanlarla temasın sınırlandırılması, aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağız kağıt mendille kapatılması ve kullanılan kağıt mendil çöp kutusuna atılması, sabun ve su ile ellerin sık sık yıkanması, ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas etmekten kaçınılması önerilmektedir. Ciddi hastalık riski taşıyan 65 yaş ve üzerindeki kişiler ile yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişiler, gebeler, astım dahil kronik akciğer ve kalp- damar sistemi hastalığı olan erişkin ve çocuklar, şeker hastalığı dahil herhangi bir kronik metabolik hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kan hastalığı veya bağışıklık sistemi baskılanmış olan erişkin ve çocuklar ile 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuk ve gençlere aşı önerilmekte ve aşı giderleri SGK tarafından karşılanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Herhangi bir risk grubuna dahil olan bireylerin grip geçirdiğini düşündüğünde hekime müracaat etmeleri gerektiğine de değinen Op. Dr. Mehmet Şentürk, hekim tavsiyesi dışında antibiyotik kullanılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.