Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Çölbay, oruç tutmak isteyen diyabet hastalarına doktorları ile görüşmelerini önerdi.

Medova Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Çölbay, Ramazan ayının gelmesinden dolayı diyabet hastalarının oruç tutup tutmama konusunun gündeme geldiğini belirtti.

Oruç tutma konusunda kriterler olduğunu anlatan Doç. Dr. Mehmet Çölbay, "Bu kriterleri dörde ayırdık. Düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli diye bölmek lazım. Hastalarımızın durumuna göre şeker durumuna göre ölçülür. Hemoglobini 7’ye kadar olanlar düşük riskli, sekize kadar olanlar orta riskli, 10’a kadar olanlar yüksek riskli, 10 ve üzeri hemoglobin değeri olanlar oruç tutma açısından yüksek risklidir. Dolayısıyla 7 veya en fazla 8’e kadar olanlar kolayca isterse oruç tutabilir" dedi.

"En çok korktuğumuz kan şekerinin hızlı düşmesi yani hipoglisemi"

Bazı ilaçların kan şekerini hızla düşürdüğünü ifade eden Doç. Dr. Mehmet Çölbay, şunları söyledi:

"Ramazan’da bizim en çok korktuğumuz kan şekerinin hızlı düşmesi yani hipoglisemi. Hipoglisemi ataklarının olması Ramazan’da hakikaten sıkıntı çıkartabilir. Dolayısıyla hipoglisemiyi tetikleyecek ilaçlar var. En çok bilinen insülin. İnsülin kullanan hastalarımız biraz yüksek riskli gibi görünüyor. İkinci riskli ilaç grubu sülfanin grubu. Bunlar da oruç tutma açısından biraz sıkıntılı gruptalar fakat metformin grubu ilaçları kullananlar ve alfaglikoztemi, glikobay, piyoglitozen grubu gibi ilaçlar biraz daha rahat ilaçlardır. Oruç tutmak bunlarla biraz daha rahat. Hatta şöyle ki, bu ilaçları kullananlar da oruç tutmak isterlerse ilaçlarını değiştirmeye gerek yok. Bir de sık hipoglisemi yaşayanlar, ön riski yüksek ve oruç tutmaları sıkıntılı bir hipoglisemiyi tetikleyebilir. Dolayısıyla ağır aktivitesi olanlar, 65 yaş üzeri olanlar, tip 1 diyabeti olanlar, gebeler ve aktif hastalığı olanlar oruç tutmasalar iyi olur. Bu konuda doktorları ile görüşerek hareket etmelerini öneriyoruz."